Son yıllarda Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde gerçekleştirilen seçimlerde aşırı sağ partiler önemli oranlarda oy elde ederek ulusal parlamentolarda güçlü temsil imkânı elde etmiştir. Aşırı sağ partilerin AB karşıtı gündemleri de Birlik’in geleceğine yönelik soru işaretlerinin artmasına sebep olmuştur. Almanya, Avusturya, Birleşik Krallık, İtalya ve Fransa gibi önde gelen Batı Avrupa ülkelerinde aşırı sağ partilerin büyük bir ivme kazanması, Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılık kararı alması (Brexit), uluslararası ekonomide korumacı önlemlerin ve merkantilizmin yaygınlık kazanması gibi durumlar Avrupa ve dünya siyasetinde yapısal bir dönüşümün gerçekleşmekte olduğuna dair yorumların yapılması ve bu dönüşümün AB’yi ve kurumlarını nasıl etkileyeceğine yönelik yorumların artmasına sebep olmuştur. Söz konusu atmosfer nedeniyle tüm gözler 23-26 Mayıs 2019 arasında gerçekleştirilecek Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine çevrilmiş durumdadır. Gerek AB ülkelerinde yapılan ulusal seçimlerde görülen trendler gerekse AP seçimlerine yönelik yapılan projeksiyon ve anketler aşırı sağ partilerin yükselişinin AP seçimlerinde de devam edeceğini göstermektedir.
Bu analizle Türkiye kamuoyunun konuya ilişkin bilgilendirilmesi ve AP seçimlerine yönelik farkındalığın artırılması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda AP’nin yapısı, statüsü, görevleri ve AP bünyesinde bulunan siyasi gruplara yönelik bilgilerin yanı sıra Birlik’in nasıl bir siyasi durum ve atmosfer içerisinde seçimlere gittiği ele alınmakta ve seçimlere yönelik yapılmış anketler ve seçim sonrası muhtemel senaryolar analiz edilmektedir. Ayrıca seçimlerin Türkiye’ye olası etkileri ve seçim sonuçlarının Ankara-Brüksel ilişkilerine muhtemel yansımaları da tartışılmaktadır..