ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’ın hangi 'grand strateji' geleneğine yaslanırsa yaslansın, Çin’i eski dönemlere nazaran daha fazla ciddiye alacağı kesin görünüyor.
ABD küresel liderliği paylaşmak zorunda olduğunu anlar ve buna göre davranırsa o zaman daha az riskli ve çatışmasız bir küresel dönüşüm mümkün olabilir. Aksi bir durumda Biden'a yüklenen 'mesihçi teleojik' misyonun kaos üretmesi kaçınılmaz olacak.
Kitap, koronavirüs öncesinde başlayan ve pandemi ile hızlanan küresel sistemdeki dönüşümü tanımlamakta ve oluşan yeni jeopolitikte Türkiye’nin sahip olması gereken “büyük stratejisi”ni tasvir ederek yeni dönemde nasıl bir dış politika ve güvenlik siyaseti izlenmesi gerektiğine ilişkin bir çerçeve oluşturmaktadır.
Bu analizde ABD Başkanı Trump’ın Suriye krizine yönelik politikası incelenmektedir.
Bu analizde Barack Obama ve Donald Trump dönemlerinde ABD ile Körfez ülkeleri arasındaki ikili ilişkile kıyaslanmakta, sözü geçen ilişki dinamiği ABD’nin stratejik vizyonu, bölgesel düzen ve stratejik materyal etkileşim boyutları üzerinden değerlendirilmektedir.