Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain darbe girişiminin 4. yılı nedeniyle İletişim Başkanlığınca organize edilen "15 Temmuz 15 Panel" programı çerçevesinde, Londra’da 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye dış politikasına etkilerinin konuşulduğu çevrim içi seminer (webinar) düzenlendi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Güvenlik Araştırmaları Direktörü Prof. Dr. Murat Yeşiltaş moderatörlüğünde yapılan panele, Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın, SOAS Üniversitesi Politika ve Uluslararası Çalışmalar Bölümü Öğretim Görevlisi William Hale, AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar ve Hudson Enstitüsünde akademisyen de olan Portekizli Politikacı Bruno Maçaes katıldı.
"Türkiye'nin meşruiyetine karşı açık bir saldırıydı"
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle FETÖ'nün gerçek yüzünün anlatıldığı programda, Büyükelçi Yalçın, FETÖ'nün darbe girişiminin Türkiye'de yalnızca iç politikayı ilgilendirmediğini, Türkiye'nin dış politikasında da birtakım değişikliği beraberinde getirdiğini söyledi.Yalçın, 15 Temmuz gecesi devlete ve millete kastedildiğini, Meclisin bombalandığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın canına kastedildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin meşruiyetine karşı açık bir saldırıydı. Nasıl darbe gecesi biz meşruiyetimizi savunduysak, Türkiye'nin güvenliğiyle doğrudan ilgili alanlarda da meşruiyetin yanında olduk. Kıbrıs'ta Kıbrıslı Türklerin meşru haklarını savunduk. Suriye'de gayrimeşru bir yönetime karşı, Suriye halkının meşru taleplerinin arkasında olduk. Libya'da meşru hükümeti destekliyoruz. Tüm konularda meşruiyetin yanındaydık."
FETÖ'nün elebaşısı Fetullah Gülen'in hala ABD'de ikamet ettiğini hatırlatan Yalçın, bu durumun Türk-ABD ilişkilerini etkilediğine dikkati çekti.
Yalçın, yabancı konukların 15 Temmuz hain darbe girişimiyle ilgili panel davetlerine katılımda isteksiz ve çekingen davrandıklarını, "Bu sizin iç işiniz, bir gecede oldu bitti." şeklinde birtakım gerekçeler öne sürüldüğünü aktararak, ancak darbe girişiminin oldu bittiyle açıklanamayacağını kaydetti.
İngiltere'nin darbe girişiminin ardından gösterdiği dayanışmaya işaret eden Yalçın, "İngiltere, o hain darbe girişimini açıkça ve süratle kınadı. Devlet Bakanını Türkiye'ye göndererek, bizlerle dayanışma sergiledi." dedi.
"Suriyelilerin evlerine özgürce dönmesi sağlanmalıdır"
SOAS Üniversitesi Politika ve Uluslararası Çalışmalar Bölümü Öğretim Görevlisi William Hale, darbe girişiminin Türkiye dış politikasına etkilerini ortaya koymanın zorluğuna dikkati çekerek, Türkiye-ABD ilişkilerine önemli etkileri bulunduğunu söyledi.Türkiye'nin Suriye'de gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarının, Türkiye-ABD ilişkileri üzerindeki etkisine değinen Hale, 2016-2018'de Cerablus, Azez ve Afrin'e Özgür Suriye Ordusu ile gerçekleştirilen operasyonların Türk-ABD ile ilişkilerinde büyük zorlukları beraberinde getirdiğini anlattı.
Hale, Batılı ülkelerin Suriye'de çözüme yönelik adımlar atması gerektiği uyarısında bulunarak, "Suriye'de, tüm taraflar ölümlerin durdurulmasını öncelemeliler. Suriyelilerin evlerine özgürce dönmesi sağlanmalıdır." değerlendirmesi yaptı.
"Türkiye, kendi çıkarlarını gözetirken bağımsız bir politika belirledi"
AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar da 15 Temmuz hain darbe girişiminin Türkiye demokrasisi için dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, Türk halkının canlarını feda ederek darbeyi durdurduğunu dile getirdi."Türk ordusu, FETÖ mensuplarından temizlenmesiyle Türkiye'nin dışında terör gruplarına karşı daha etkili operasyon yürütme kabiliyetine erişti." diyen Çonkar, "Türkiye'nin milli çıkarlarını ülke içinde ve dışında savunması için sistemin FETÖ üyelerinden temizlenmesi çok kritik bir öneme sahipti. Sistem, FETÖ üyelerinden temizlenmedikçe dış politikada aktif pozisyon almak mümkün olmayacaktı." ifadelerini kullandı.
Çonkar, Türkiye'nin bölgesel konulara bakışının da müttefiklerinden farklı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Suriye'de ülkemizin milli çıkarlarını gözettik. Doğu Akdeniz'de ülkemizin güvenliğine uygun hareket ettik. Doğu Akdeniz'de müttefiklerimizin bir araya gelerek, Türkiye'yi yalnız bırakmaya çalıştığını gördük. Türkiye kendi çıkarlarını gözetirken bağımsız bir politika belirledi.
Libya'da meşru yönetimi desteklediğimizde, Türkiye yalnız kaldı. NATO'daki müttefiklerimizle ve Avrupa Birliği ile iş birliği yapmak istiyoruz. Ancak müttefiklerimizin Suriye'de, Kıbrıs'ta ve Doğu Akdeniz'de, Türkiye'nin meşru haklarını kabul etmeleri ve anlamaları gerekiyor."
[AA, 23 Temmuz 2020].