"Avrupa İstikrar İnisiyatifi" adlı düşünce kuruluşunun Başkanı Gerald Knaus, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında 18 Mart 2016'da imzalanan anlaşmayla göçmen krizine çözüm için fırsat elde edildiğini anımsatarak "Türkiye-AB mutabakatını acil olarak canlandırmamız gerek." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından internet üzerinden "Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında 18 Mart 2016'da imzalanan göç ve sığınmacılar hakkındaki mutabakat" konulu panel düzenlendi.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, panel açılışında yaptığı konuşmada, Suriye iç savaşının göçmen krizine yol açtığına işaret ederek Türkiye'nin 3,5 milyondan fazla Suriyeliye kapısını açtığını, AB'nin toplamda yalnızca 1 milyon mülteciyi kabul ettiğini anımsattı.
Avrupa ülkelerinin düzensiz göç politikalarının krizi derinleştirdiğini dile getiren Duran, mutabakat üzerinden geçen 5 yılda birçok gelişme ve çıkar çatışması yaşandığını, mutabakatın bazı Avrupalı siyasetçilerin tavrı nedeniyle gölgelendiğini belirtti.
Duran, AB'nin 25-26 Mart'ta düzenlenecek Liderler Zirvesi'nde olumlu bir gündem ortaya koyduğunu, Almanya ve Fransa'nın Türkiye ile iş birliği yapmaya istekli tavırlarının umut vadettiğini söyledi.
"Beş sene önce yakaladığımız kazan kazan durumunu tekrarlayalım"
"Avrupa İstikrar İnisiyatifi" adlı düşünce kuruluşunun Başkanı Gerald Knaus da söz konusu mutabakatın Akdeniz'i aşan mültecilerin ve ölümlerin sayısını azalttığını, böylece AB'nin Türkiye ile çalışması sayesinde kazan kazan durumu yakalandığını vurguladı.Knaus, başta Yunanistan olmak üzere AB ülkelerinin mültecilere yönelik geri püskürtme, caydırıcılık gibi insani olmayan yöntemlere başvurduğunu anımsattı.
AB'nin 5 sene öncesine geri dönme ya da zulüm ve hukukun çiğnenmesi yoluyla krizle baş etmeye çalışmaya devam etmek arasında tercih yapması gerektiğini söyleyen Knaus, "Türkiye-AB mutabakatını acil olarak canlandırmamız gerek." dedi.
Knaus, AB'nin Türkiye'ye söz verdiği gibi, mültecilerin bir kısmını Avrupa'ya getirme ve yerleştirme fikrine dönmesi gerektiğini belirterek "Beş sene önce yakaladığımız kazan kazan durumunu tekrarlayalım." ifadelerini kullandı.
Soruna siyasi yaklaşmaya değil, pratik çözüme ihtiyaç olduğu vurgusu
Omran Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ammar Kahf da soruna Suriye'deki iç savaşın dinamiklerini de içeren büyük resme bakarak çözüm aranması gerektiğini dile getirdi.Göçmen sorununu Rusya'nın İdlib'e saldırılarının tetiklediğini vurgulayan Kahf, mültecilerin büyük çoğunluğunun Suriye'de devam eden şiddet nedeniyle geri dönmek istemediğini söyledi.
Kahf, Suriye'nin kuzeyinde istikrar sağlayıcı programlar üzerine çalışılması, sivillerin Türkiye'ye ya da Avrupa'ya gitme ihtiyaçlarının ortadan kaldırılması gibi kalıcı çözümler bulunması gerektiğini kaydetti.
SETA Avrupa araştırmacısı Zeliha Eliaçık da AB'nin konuya siyasi yaklaşmaması, ortak bir göçmen politikası benimsemesi zorunluluğunun altını çizdi.
[AA, 17 Mart 2021].