24 Haziran seçimlerinde ittifaklar sınandı. AK Parti ve MHP’nin Cumhur İttifak’ı birlikteliğinden kazançlı çıktığı görüldü. Seçimin ardından da Cumhur İttifakı partileri, ittifakın ruhuna uygun olarak birlikteliklerini sürdürüyorlar.
Millet İttifakı ise “ortaklaşan siyaset anlayışı” yerine “karşıtlık siyaseti” temelinde şekillendiği için seçimlerin hemen ardından dağıldı. Çünkü ittifak içindeki bazı partilerin seçmen tabanları ideolojik konumlanma olarak birbirine çok uzaktı. Tavan siyaseti, tabanda problem çıkardı.
Seçimlerin ardından da çok geçmeden hem İYİ Parti hem de Saadet Partisi Millet İttifakı’nın sona erdiğini açıkladılar.
Hatta İYİ Parti Afyon kampında, seçim başarısızlığının faturasını CHP ile kurduğu ittifakın olumsuz sonuçlarına çıkardı.
SP ise “seçim bitince ittifak bitti” duyurusunu, daha seçim sonuçlarını bile değerlendirmeden yapma ihtiyacı hissetti.
Yerel seçimlere 7 ay var. Bugünlerde partiler yerel seçimler için hazırlığa başladılar.
Ama öncelikle, yerel seçimlerin dinamiğini her bakımdan etkileyecek olan bir hususun açıklığa kavuşması gerekiyor. O da partiler arasında yerel seçimlerde ittifakın olup olmayacağı…
Yerel seçimlerde ittifak kurmanın genel seçimlere göre bir takım zorlukları var. Akrabalık ilişkileri, hemşehricilik ve bölgecilik gibi çok farklı etkenler yerel seçimlerde çok daha belirleyici.
Bu bakımdan da büyük şehirlerin dışındaki yerlerde parti aidiyetlerinden daha çok bu yerel etkenler seçmen tercihini belirlemekte.
Yerel seçimlerde ittifak meselesini düzenleyen yasal bir çerçeve şu ana kadar yapılmadı. Seçimlere 7 aylık bir süre olduğu göz önünde bulundurulduğunda ihtiyaç duyulması hâlinde düzenleme yapılması için yeterince zaman var.
Ama diğer taraftan herhangi bir yasal düzenleme olmasa da “doğal ve gönüllülüğe dayalı” ittifakların önünde bir engel yok. Cumhur İttifakı partileri daha genel seçimler erkene alınmadan önce, yerel seçimlerde “gönüllü ittifak ve doğal ittifak” olabileceğini söylüyorlardı.
Son günlerde yapılan açıklamalara bakıldığında da AK Parti ve MHP arasında, yerel seçimlerde iş birliğinin hangi düzeyde ve ne şekilde olması gerektiği ile ilgili çalışmaların yapıldığı anlaşılıyor.
MHP lideri Devlet Bahçeli geçtiğimiz haftalarda, yerel seçimlerde partiler arası ittifakın zorluklarına değinen bir açıklama yapmış ve “şahsi kanaatimi sorarsanız yerel yönetimlerde ittifak çok zorlama olur” demişti.
Ama iki gün önce yaptığı en son açıklamada “24 Haziran’daki kazanımlar 31 Mart’ta heba olmasın. Denizden geçmişken derede boğulmayı Türkiye’ye yapılacak büyük bir kötülük olarak değerlendiriyoruz. Yerel seçimlerden alınacak sonuç Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin doğasına, iş birliği havasına, iradi yapısına uygun olmalı. Çalışmalarımız buna yönelik olacaktır” diyerek yerel seçimlerde de AK Parti ile birlikteliğin süreceği işaretini güçlü bir biçimde verdi.
AK Parti’den yapılan açıklamalarda da benzer bir görüşün hâkim olduğu anlaşılıyor.
Geriye yerelde ittifakın nasıl hayata geçirileceği meselesi kalıyor.
AK Parti ve MHP’nin yerel seçim ittifakına gitmeleri durumunda göz önünde bulunduracakları bir takım dinamikler var. Bunların bazıları şunlar;
- Şu anda AK Parti ve MHP’li olarak devam eden belediyeler,
- MHP ya da AK Parti’den birinin ikinci parti olduğu ama çok az farkla birinin kazandığı belediyeler,
- Bir önceki yerel seçimde AK Parti adayı kazanmasın diye CHP başta olmak üzere diğer partilerin seçmenleri tarafından desteklenerek kazanan MHP’li başkanlar,
- Özellikle İstanbul gibi yerlerde AK Parti’ye karşı HDP’nin CHP’ye desteğinin sonuca etkisi,
- Büyükşehir ve ilçelerde yapılan ittifakların farklı dinamiklere sahip olması,
- Bazı illerde son seçimdeki Cumhur İttifakı oylarının toplamı dikkate alındığında şu an CHP’de olan başkanlıkların değişme ihtimali,
- Kayyuma devredilen belediyelerde seçimler…
[Türkiye, 4 Eylül 2018] .