SETA > Yorum |
Vizesiz Avrupa'ya Giden Yol

Vizesiz Avrupa'ya Giden Yol

Yol haritası ilerledikçe AB'nin Türkiye'ye yönelik vizelerde kademeli olarak kolaylıklar sağlaması beklenirken vizelerin tamamen kalkması ise sürecin sonunda ve AB'nin standart prosedürleri yoluyla gerçekleşebilecek.

16 Aralık 2013, Türkiye'nin AB ile iliÅŸkilerinde tarihi günlerden biriydi. AB Ä°çiÅŸleri Komiseri Cecilia Malmström'ün Ankara'ya gelmesiyle AB ile Türkiye arasında Geri Kabul AnlaÅŸması imzalanırken vize liberalleÅŸmesi için diyalog süreci de imzalanan mutabakat metniyle resmen baÅŸlatıldı. GKA, imzalayan tarafların toplumsal düzeni ve iç güvenliÄŸi için riskler taşıyan bir anlaÅŸma olduÄŸu için AB, bugüne kadar bu anlaÅŸmayı ülkelere birtakım teÅŸviklerle beraber önermek durumunda kaldı. Türkiye için de GKA, binlerce göçmenin iadesi gibi birtakım önemli riskler taşıdığından Haziran 2012'de parafe edilen bu anlaÅŸma Türkiye tarafından bir yılı aÅŸkın bir süre imzalanmadı. Avrupa BirliÄŸi, Türkiye'nin anlaÅŸmayı imzalaması karşılığında Avrupa'daki Türklerin uzun yıllardır talep ettiÄŸi vize serbestliÄŸini müzakereye açmayı önerdi.

Türkiye de buna sıcak bakmakla beraber öncelikle bu süreç için detaylı bir yol haritasının hazırlanması gerektiÄŸinde ısrar etti. Aylar süren müzakereler neticesinde vize liberalleÅŸmesi için bir yol haritası oluÅŸturuldu ve GKA ile eÅŸzamanlı olarak imzalandı.

GKA ve yol haritasına baÄŸlı gerçekleÅŸtirilecek uygulamaların Türkiye'ye sosyal ve ekonomik bakımdan neler getireceÄŸini ÅŸimdiden kestirebilmek güç. Ä°lk aÅŸamada öncelikle Türkiye'ye Türk vatandaÅŸlarının, vatansızların ve Türkiye ile ikili geri kabul anlaÅŸmaları bulunan üçüncü ülke vatandaÅŸlarının Türkiye'ye iadeleri söz konusu.

DiÄŸer üçüncü ülke vatandaÅŸlarının Türkiye'ye iadeleri ise üç yıl sonra baÅŸlayacak. Bu süre zarfında Türkiye üçüncü ülkelerle GKA'lar imzalayarak AB'den iade edilecek göçmenlerin bu ülkelere iade edilmesinin yasal zeminini hazırlayabilir.

Ayrıca anlaÅŸmalar, Türkiye'ye birçok yükümlülük getirirken aynı zamanda sınır güvenliÄŸi konusunda AB birimleriyle ve komÅŸu ülkelerle iÅŸbirliÄŸini teÅŸvik ediyor. Bu iÅŸbirliÄŸi ise hem Türkiye'nin kendi güvenliÄŸi, hem de AvrupalılaÅŸma sürecinin derinleÅŸmesi açısından Türkiye'nin yararına olacaktır.

Öte yandan yol haritasında Türkiye'nin üçüncü ülkelere yönelik serbest vize rejimini sıkılaÅŸtırması isteniyor. Bütün bunlar ise Türkiye'nin son yıllarda uyguladığı vize serbestliÄŸi politikasını durdurması, hatta geri çevirmesi demek olacak. Bunun sonucunda ise karşılıklılık prensibi dolayısıyla Türk vatandaÅŸlarının da bu ülkeler tarafından daha sıkı bir vize rejimine tabi olmaları ihtimali var. 

ANLAÅžMADAN SONRA? 

Yol haritası ilerledikçe AB'nin Türkiye'ye yönelik vizelerde kademeli olarak kolaylıklar saÄŸlaması beklenirken vizelerin tamamen kalkması ise sürecin sonunda ve AB'nin standart prosedürleri yoluyla gerçekleÅŸebilecek. 

Öte yandan, Türkiye'nin yol haritasına koyduÄŸu bazı çekinceler var. Buna göre Türkiye, 1951 Cenevre SözleÅŸmesi'ne koyduÄŸu, kendi doÄŸusundan mülteci kabul etmemeye yönelik kaydı ancak AB'ye üye olduktan sonra kaldıracağını, transit vizelerini yine AB üyeliÄŸinden sonra yürürlüÄŸe koyacağını ve yol haritasında sayılan bazı uluslararası anlaÅŸmalara taraf olmamaya devam edeceÄŸini açıkladı. Halbuki belgede vizelerin kaldırılmasının Türkiye'nin yol haritasını gereÄŸince uygulamasına baÄŸlı olduÄŸu açıkça belirtiliyor.

Bu durumda Türkiye'nin koyduÄŸu çekincelerin AB tarafından ne derece kabul göreceÄŸini zaman gösterecek.Bunlar ilerde bazı &uuml