ABD şunu bilmeli, Türkiye bir daha o tuzağa düşmeyecek... Biz Berlin'de bunlara tanık olurken ABD Dışişleri Bakanı Tillerson Ankara'ya ayak bastı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Tillerson'ı kabul etti ve kendisiyle 3 saati aşkın bir süre görüştü. Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın YPG'nin eğitipdonatılması başta olmak üzere ABD'nin Türkiye'ye karşı attığı olumsuz adımları çok net biçimde yüzüne vurduğunu ve Türkiye'nin beklentilerini, önceliklerini açıkça ortaya koyduğunu tahmin ediyorum. ABD tarafı Erdoğan-Tillerson görüşmesini "ABD-Türkiye ilişkilerinde karşılıklı faydayı temin edecek bir yolun nasıl bulunabileceğine ilişkin verimli ve açık bir görüşme" olarak tanımladı. Açık olduğuna ve bu açıklığın da Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kaynaklandığına hiç kuşkum yok. Ancak iki nedenle Türk- Amerikan ilişkileri açısından bu görüşmenin verimli olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini kestiremiyorum. Birincisi ABD son 5 yılda Türkiye'yi sürekli oyalıyor. Boş sözler veriyor, sonra tutmuyor. Daha önce verdiği sözleri yerine getirmek için yeni şartlar ortaya sürüyor. Türkiye o şartları yerine getirse bile o söz yine tutulmuyor. Türkiye, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana bu tuzağa düşmüyor, bir daha da düşmeyecek... İkincisi ABD'de siyasi otoriteyi kimin temsil ettiğini, dış politikaya kimin şekil verdiğini ve özellikle Türkiye politikasını kimin yürüttüğünü anlamak hiç de kolay değil. Ya da gerçekten karşımızda tutarlı bir politika yok. Daha net söylersek, Tillerson'ın verdiği sözler gerçekten ABD'yi bağlıyor mu? Hele hele Tillerson'ın Türkiye'ye gelmeden Lübnan'da yaptığı açıklama ortada duruyorken... Ne demişti Tillerson? "ABD YPG'ye hiçbir ağır silah vermemiştir,dolayısıyla geri alacağı bir şey de yoktur..." ABD'den gelen diğer çelişkili mesajlar da cabası... Savunma Bakanı Mattis'in Brüksel'de savunma bakanımız Nurettin Canikli ile yaptığı görüşmede verdiği mesaj mesela. "Bize yardım edin, YPG'yi PKK'dan ayrıştıralım, sonra YPG'yi PKK'ya karşı savaştırırız." Bunun neresinden tutacağız? Hani PKK YPG'denayrıydı. Şimdi bu ayrıştırma stratejisi nereden çıktı? Hem bunlar Türkiye'ye saldıran terör unsurları. Bunlar için ABD bizimle nasıl pazarlık yapmaya cüret ediyor?
[Sabah, 17 Şubat 2018]