SETA Başkanı Taha Özhan, ikinci yıldönümündeki Mısır Devrimi hakkında Anadolu Ajansı (AA) muhabirine değerlendirmelerde bulundu. "Mısır'da sokakları arkana almakla, sokaklardan siyaset yapmak henüz birbirinden ayırt edilmiş değil" diyen Özhan, Mısır'daki devrimin doğru anlaşılamadığını kaydetti.
“Mursi'ye karşı 'defacto grev hali' devam ediyor”
Sanılanın aksine Mısır Devrimi’nin politik değil apolitik olduğunu kaydeden Özhan, Mısır'daki rejimin Mübarek'in iktidarı bırakmasını bir devrim ya da rejimin yıkılışı olarak görmediğini ve Mübarek’in sahneden çekilmesine rağmen, rejimin belli modifikasyonlarla yoluna devam etmeyi planladığını ifade etti.
Ülkede yapılan ilk seçimler sonrasında Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) ve Nur Partisi'nin seçimlerde ezici çoğunluk sağlamalarının dahi rejimi çok fazla telaşlandırmadığını kaydeden Özhan, “Çünkü bir vesayet seçimiyle Türkiye'de olduğu gibi işleri götüreceklerini düşünüyorlardı" dedi.
Rejimin halen bu düşünceden geri adım atmadığını da kaydeden Özhan, Mısır'da yargı, askeri ve sivil bürokrasinin büyük ölçüde Mursi'ye karşı 'defacto grev hali'nin halen devam ettiğini de sözlerine ekledi.
Sözlerini, Mısır’ın yeni Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye yönelik değerlendirmelerle sürdüren Özhan, "Bir devletin sahip olması gereken aparatların tamamının kendisine karşı yönelmiş olduğu bir cumhurbaşkanından bahsediyoruz.” sözleriyle rejimin Mursi’ye bakışını ortaya koydu.
Mısır'da parlamento seçilmeden sağlıklı bir tartışmanın önünün açılmayacağını belirten Özhan, Mısır rejiminin dönüşmesinin yıllar alabileceğini de sözlerine ekledi.
“Asıl gerilim vesayet rejimi ile yeni Mısır arasında”
Devrim sonrasında Mısır vesayet rejimi ve müesses nizamının asıl gerilimi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşadığını kaydeden Özhan, Mısır'da hali hazırda yaşanan gelişmelerin, partiler veya gruplar arasındaki gerilimden ziyade Mısır vesayet rejimi ile yeni Mısır arasında geçtiğini ifade etti.
Mısır'da yaşanan son olaylara ilişkin değerlendirmelerle sözlerini sürdüren Özhan, “Mısır'da sokakları arkana almakla sokaklardan siyaset yapmak henüz birbirinden ayırt edilmiş değil.” dedi. Mısır'da parlamento olmadığından dolayı, sokaklara inen kitlelerin sesini meşru bir şekilde resmi makamlara duyurabilecek siyasal kanallar bulamadığını ifade eden Özhan, parlamento olmayınca da her itirazın sokaktan yapılmaya başlandığını ve bunun bir kriz hali olduğunu belirtti.
Muhalefetin samimiyet sınavı
Mısır'da ekonomi ve güvenliğin çöküşün eşiğine geldiğini, buna parlamentonun eksikliği de eklenince en sıradan olayların bile krize dönüştüğünü ifade eden Özhan, “Sokaklarda demokrasi talebinde bulunduğunu söyleyen İhvan dışındaki liberaller, solcular ve laikler, 14 Temmuz günü Meclis feshedildiğinde hep beraber alkışladılar. Dolayısıyla lider düzeyinde de elitler düzeyinde de yaşanan bir samimiyetsizlik ve iktidar kavgası var ancak bunu sokaklarda ifade ettikleri için çok meşru taleplermiş gibi gözüküyor.” dedi.
Özhan, “Mısır'da yaşanan olaylarda dış güçlerin etkisi var mıdır?” sorusuna ise “Amerikan ve Suudi Arabistan medyası özellikle son bir aydır açık bir şekilde İhvan karşıtı kampanyanın patronlarına