SETA > Yorum |
Siyasetin Dili Bir Süre Daha Sertleşecek

Siyasetin Dili Bir Süre Daha Sertleşecek

CHP’nin bu sert ve negatif siyaset söylemi 2018 yılının ortalarına kadar sürecektir. Seçim yaklaştığında ise popülist vaatleri içeren daha ılımlı ve pozitif bir siyasal söyleme yönelecektir

Meclis’te bütçe görüşmeleri bitiyor. Sırada artık Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi uyum yasaları var. Uzun dönemdir uyum yasalarının teknik yönlerinin çalışıldığını malum. Teknik düzeydeki uyum yasalarının Meclis’ten geçirilmesi fazla zaman almaz. Bu konularda siyaseten tartışma daha az olur.

Ancak Türkiye’nin iç ve dış gündemine bağlı olarak, Meclis’te partiler gündem dışı konularda çok daha gerilimli bir sürece girebilirler. Bunun ipuçlarını bütçe görüşmelerinde gördük. Ana muhalefet partisi CHP, seçimlere yakın bir döneme kadar iktidara ve onun politikalarına yönelik negatif siyaset dilini sertleştireceği anlaşılıyor.

CHP’nin bu sert ve negatif siyaset söylemi 2018 yılının ortalarına kadar sürecektir. Seçim yaklaştığında ise popülist vaatleri içeren daha ılımlı ve pozitif bir siyasal söyleme yönelecektir.

CHP’de Mayıs 2017’de başlayan kongre süreci devam ediyor. Daha delege sayısının çok olduğu kritik illerin kongresini tamamlamadı.

İstanbul’da Genel Başkan Kılıçdaroğlu imzası ile bir süre durdurulan kongre sürecinin Genel Merkez’le il yönetimi arasındaki krizi artırdığı CHP’ye yakın medyada işleniyor.

CHP, şubatın ilk haftasında büyük kongresini yapacak. Bu döneme kadar parti içinde hizipler arası çekişmelerin yoğunlaşması kaçınılmaz.

Dolayısıyla, parti içindeki kendisine yönelik eleştiri ve muhalefeti azaltmak için Kılıçdaroğlu’nun iktidara yönelik söylemleri daha da sertleşecektir.

Uzun dönemdir CHP içerisinde iki ana eksende devam eden tartışma yaşanıyor. CHP’nin Kemalist kanadı Kılıçdaroğlu’nu, uzun dönemdir partiyi siyasetin merkezinden uzaklaştırmakla eleştiriyor. Bu grup, Kılıçdaroğlu’nu partinin kendi gündemini oluşturmak yerine, FETÖ başta olmak üzere AK Parti ile sorunu olan çeşitli yapıların ve örgütlerin gündemini siyasete taşımakla suçluyor.

Son dönemde Kılıçdaroğlu’nun belge diye sunduğu ve sonradan içinin boş olduğu ortaya çıkan kâğıtlarla, partinin inandırıcılığının giderek zayıfladığı eleştirisi yapılıyor.

Kılıçdaroğlu’nun kendi ekibi ve tabanı ise ondan AK Parti’ye karşı daha sert siyaset izlemesini bekliyor.

***

MHP’nin 18 Mart’ta, muhtemelen AK Parti’nin de aynı dönemde kurultayları var. MHP ve AK Parti’nin siyasette iş birlikleri herhangi bir kriz emaresi göstermeden devam ediyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kasımın ilk haftasında tartışmaya açtığı seçim barajının düşürülmesi meselesi yerini seçim ittifakı tartışmasına bırakmış durumda.

AK Parti’nin seçim barajının düşürülmesine sıcak bakmadığı malum. Ancak seçim ittifakı seçeneklerinin tartışılmasına olumlu yaklaştığı partinin farklı aktörlerinin açıklamalarından anlaşılıyor.

Devlet Bahçeli, son olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik iş birliğini “cumhur ittifakı” olarak tanımladı.

Yeni sistemde seçim ittifakının farklı boyutları olabilir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ittifak sadece iş birliği şeklinde yürütülebilir. Bunun için yasal bir düzenleme zaruri değil.

Diğer taraftan milletvekilliği seçimlerine yönelik yüzde on barajına takılmaması için farklı seçenekler üzerinden partilerin ittifakına imkân veren yasal düzenleme yapılabilir.

Ama her hâlükârda seçim sisteminin seçim çevresini ilgilendiren düzenleme ya da ittifaka imkân veren yasal bir çerçevenin siyasetin parçalanmasını ve yeni küçük partileri teşvik edici olmaması gerekir.

MHP ve AK Parti arasında seçim barajı ve ittifak meselesi üzerinden bir ihtilaf çıkmaz. Siyasal partiler 2019’a için ittifak ve iş birliğine yönelik tutumlarını kongrelerden sonra netleştirir.

[Türkiye, 19 Aralık 2017].