SETA > Yorum |
Seçim Hükümetinin Ekonomi Şifreleri

Seçim Hükümetinin Ekonomi Şifreleri

Ali Babacan'ın yerine eski Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın getirilmesi, 13 yıl önce başlayan kalkınma hamlesinden seçim hükümetine rağmen vazgeçilmediğinin kanıtı.

Anayasal zorunluluk gereği kurulan seçim hükümeti, ülkeyi 1 Kasım genel seçimine götürecek. Seçim hükümeti, her ne kadar seçim döneminde görev alacaksa da, bu dönemde özellikle küresel ekonomik konjonktür, bölgesel şartlar, üstelik seçim hükümeti gibi mecburi ve zorunlu bir siyasi iktidarla birleşince, Türkiye ekonomisi için önemli bir süreci beraberinde getirecektir.

Bu yüzden, kabinede ekonomi yönetiminde kimin olacağı merakla bekleniliyordu. Çünkü ekonomiyle ilgili bakanlıklara atanan isimler, seçim hükümetinde ekonomi başlığında nasıl bir yol izleneceğini haber veriyor.

2002'den bu yana tüm hükümetlerde yer alan ve seçim hükümeti öncesi dönemde Başbakan Yardımcısı ve ekonominin patronu olarak görev alan Ali Babacan'ın yerine eski Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın getirilmesi ise, 13 yıl önce başlayan kalkınma hamlesinden seçim hükümetine rağmen vazgeçilmediğinin kanıtı.

EKONOMİDE DÖNÜŞÜM ANLAYIŞI VE CEVDET YILMAZ

Cevdet Yılmaz, Kalkınma Bakanı olarak görev yaptığı süre içerisinde ekonomideki yol haritasının belirlenmesinde büyük çaba harcadı. Özellikle hazırlanan Orta Vadeli Programlar (OVP), Türkiye ekonomisinde gerçekçi hedeflerin belirlenmesinde siyasi iktidarın ekonomideki rehberi oldu.

İlk OVP'nin hazırlandığı dönem olan 2006-2008 döneminden bu yana, programdaki hedeflerin tutturulması ve çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi, makro planda ekonomiye ciddi bir katkı sundu. Uzun vadede ekonomik ve sosyal göstergeleri olumlu etkileyecek orta vadeli programlardaki başarı, bu programların hazırlanmasındaki çalışkanlığı ve titizliği de ortaya koyuyor.

Kalkınma Bakanlığı, Türkiye'nin ekonomik kalkınma sürecinde de, özellikle bölgesel kalkınmanın gelişmesinde ve projelerin hayata geçirilmesinde geride bıraktığımız 13 yılda başarılı bir sınav verdi. Doğu Anadolu Projesi Eylem Planı (DAP), Doğu Karadeniz Projesi Eylem Planı (DOKAP) ve Konya Ovası Projesi Eylem Planı (KOP) bunlardan yalnızca bir kısmı.

Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 2014 yılında açıklanan 25 maddelik “Ekonomide Öncelikli Dönüşüm Programları” ülke ekonomisinin yapısal sorunlarına köklü çözüm getirecek ve Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu yeni alanı açacak nitelikte. Ancak bu dönüşüm programlarının uygulanması için güçlü bir siyasi iktidarın olması gerekiyor.

Aynı şekilde, Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı, Bölgesel Gelişme Stratejisi gibi çalışmalar da Kalkınma Bakanlığı'ndaki ekonomik vizyonu ortaya koyuyor.

Bu noktada, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak Yılmaz'ın atanması, Kalkınma Bakanlığı anlayışının daha güçlü bir şekilde devam ettirileceğini göstermesi bakımından önemli. Çünkü kısa bir süreliğine bile olsa kurulan hükümette seçime gidilmesine rağmen, ekonomideki yönetim anlayışından vazgeçilmedi.

G20 VE SEÇİM HÜKÜMETİ

Seçim hükümetinde de ekonomide “yeni bir hikaye” gerekliliğinin ve ekonomik refah ve kalkınmanın yolunu açan programların sahiplenilmesi önemli. Çünkü hem vatandaş, hem de ulusal ve uluslararası yatırımcılara güven ve istikrarın devam ettiğine yönelik mesajın verilmesi gerekiyor.

Ayrıca, yalnızca ulusal ekonomideki gelişmeler değil, küresel ekonomi arenasında da seçim hükümetini bekleyen sorumluluklar var. Şu aşamada bu sorumluluklardan en önemlisi olarak 2015 yılında dönem başkanlığını üstlendiği G20'nin 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya'daki liderler zirvesinde Türkiye'nin temsil edilmesi var.

Aslında G20 dönem başkanlığı, Türkiye'nin son 13 yılda gerçekleştirdiği siyasi, ekonomik ve sosyal dönüşümün taçlandırılmasıydı. G20 Zirvesi bu dönüşümün, 2008 krizinden sonra dünya ekonomisindeki ağırlığı artan Türkiye'nin yoluna devam ettiğinin ve ekonomi için gerekli olan yapısal reformlar konusundaki kararlılığın uluslararası arenada iyi anlatılabileceği güçlü bir platform. Ekonomi koordinasyonun başında Cevdet Yılmaz'ın olması ise bu fırsatın iyi değerlendirileceği düşüncesini destekliyor.

Diğer taraftan, son dönemde Türkiye ekonomisi ile oluşturulmak istenilen olumsuz algının düzeltilmesi, ülke potansiyelinin anlatılması ve gelişmekte olan ülke sorunlarının üstelik kendi evimizde doğru bir şekilde G20 gündemine getirilecek olması, Yeni Türkiye için de Yeni Ekonomi için de hayati derecede önemli.

[Yeni Şafak, 31 Ağustos 2015]

İlgili Yazılar
19 Yılında AK Parti Ekonomi
Podcast
19. Yılında AK Parti Ekonomi

Ağustos 2020

Bağdat Güçleniyor
Strateji Araştırmaları
Bağdat Güçleniyor

Eylül 2018