İki hafta önce Ilyushin-20 tipi bir Rus askerî uçağının Suriye hava savunması tarafından düşürülmesi olayında Moskova’nın İsrail’i sert bir şekilde eleştirmesi Rusya-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönemin işaretçisi olmuştu.
O zamana kadar İsrail’in Suriye hava sahasını istediği gibi kullanıp İran, Hizbullah ve Esad rejimi güçlerini vurmasına engel olmayan Rusya, bu olayda İsrail savaş uçaklarının manipülasyonu sonucu 15 askerini kaybetmesinin ardından tavrını değiştirdi. Şam yönetimine Suriye hava sahasını koruması için S-300 hava savunma sistemleri verileceğini açıkladı ve bu füze sistemleri İsrail ve ABD’nin şiddetle karşı çıkmalarına rağmen bu hafta içerisinde Suriye’ye teslim edildi.
Bu ne anlama geliyor?
Artık Suriye hava sahası İsrail savaş uçaklarına kapatılmış mı oldu?
İsrail savaş uçakları Suriye’deki İran veya Esad rejimi hedeflerini vurmak istediklerinde bu S-300’ler devreye girecek mi?
Burada biraz kafa karışıklığı var görünüyor.
İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman’ın, İsrail’in Suriye’deki operasyonlarını sonlandırmayacağını ifade ettikten sonra, teslim edilen S-300’lerin kim tarafından kullanılacağını sorgulaması kritik noktaya işaret ediyor.
Bu füzeler gerçekten Şam yönetimine teslim edildiyse, Suriye’ye saldırı düzenleyen İsrail savaş uçaklarını hedef almaları kuvvetle muhtemel olacaktır. Zira Esad yönetimi elindeki daha eski S-200’leri İsrail uçaklarına karşı kullanıyor zaten. Bu yılın şubat ayında Suriye’deki hedefleri vuran bir İsrail F-16’sı S-200’ler tarafından İsrail hava sahasındayken vurularak düşürülmüştü. İki hafta önce İsrail savaş uçaklarını hedef alıp Rus Ilyushin-20’sini vuran da S-200 füzeleriydi.
S-300’lerin Esad güçleri tarafından kullanılması durumunda İsrail’e karşı Şam yönetiminin hava savunmasını oldukça güçlendireceği açık. Suriye’nin bu füzelere sahip olması İsrail’in Suriye operasyonlarını zora sokacaktır.
İsrail’in Rusya tarafından yeni teslim edilen S-300’leri vurması durumunda Moskova’nın nasıl tepki vereceği ise bilinmiyor. İsrail Savunma Bakanı Lieberman, nisan ayında Rusya’nın Esad rejimine S-300’ler teslim etmesi gündeme geldiğinde, İsrail uçaklarını hedef alması durumunda bu savunma sistemlerini vuracaklarını açıkladığında Moskova, Şam yönetimine bu silah sistemlerini vermekten vazgeçmişti.
Şimdi S-300’ler Şam yönetiminin elinde olacaksa bu Şam-Moskova-Tel Aviv arasında ciddi gerginliklerin olabileceği anlamına geliyor.
Ancak Rusya Savunma Bakanı Sergey Shoigu’nun S-300’lerin Suriye’ye teslim edildiğini ilan ettiği salı günkü açıklamasındaki, bu füze sistemlerinin Rusya’nın Suriye’deki birliklerinin korunmasına hizmet edeceği şeklindeki ifadeleri bu konudaki kafa karışıklığını artırdı.
Bu füzeler sadece Rus askerlerini mi koruyacak?
İsrail savaş uçakları Esad güçleri ya da İran üslerini hedef aldığında S-300’ler devreye girmeyecek mi?
Sadece Rus askerlerini koruyacaklarsa bu füze sistemlerinin Şam yönetimine teslim edilmesinin ne anlamı var? Rusya Suriye’deki birliklerini korumak için bu ülkeye zaten daha ileri savunma sistemleri olan S-400’leri konuşlandırmıştı.
Öyle anlaşılıyor ki, Moskova hem İsrail ve onun sıkı müttefiki ABD ile Suriye’de doğrudan karşı karşıya gelmek istemiyor hem de İsrail’in Suriye hava sahasını istediği gibi kullanmasına engel olmaya çalışıyor.
Muğlaklık üzerine kurulu bu strateji, S-300’lerin, Tel Aviv’in Suriye’de Moskova’nın canını çok sıktığı durumlarda devreye girebileceğini, ama İsrail uçaklarının Suriye’ye yönelik her operasyonunda kullanılmayabileceğini gösteriyor.
Bu durum Rusya ile İsrail arasındaki Suriye üzerinde kurulu dengenin bir şekilde devam edeceğini, ancak artık daha hassas bir nitelik kazandığını gösteriyor. Her iki tarafın da artık daha fazla dikkat etmesi gerekecek.
Rusya’nın Suriye’ye teslim ettiğini ilan ettiği S-300’lerin kim tarafından ve hangi durumlarda kullanılacağının muğlak bırakılmasının gerekçesi, Rusya’nın bu ince stratejisinde yatıyor.
Ancak Rusya’nın Suriye’de sadece İsrail ve ABD ile arasındaki hassas dengeleri yönetmesi yetmiyor, aynı zamanda müttefikleri İran ve Şam yönetimi ile de dengeleri gözetmesi gerekiyor. Şam ve Tahran’ın ise uzun zamandır Moskova’dan İsrail’in Suriye’deki operasyonlarına karşı harekete geçmesini beklediği biliniyor.
Bu yüzden Rusya’nın Suriye’deki S-300 hamlesini, İsrail-ABD ve İran-Şam arasındaki denge siyasetinin bir yansıması olarak okumak gerekir.
[Türkiye, 6 Ekim 2018].