Ahmet DavutoÄŸlu isminin AK Parti Merkez Yürütme Kurulu’ndan çıkmasıyla yeni dönemin kodları da ortaya çıkmış oldu. AK Parti’nin, kendisini var eden damarı, iktidara taşıyan sosyolojiyi ve on iki yıl içerisinde ortaya çıkan ‘AK Partili kimliÄŸi’ bir kenara bırakacağını bekleyecek kadar naif olanlar ÅŸaşırmış olabilirler. Lakin, Türkiye’nin herhangi bir ÅŸehrinde, AK Parti’ye oy veren birisi açısından yaÅŸanan malumun ilamından ibaret.
DavutoÄŸlu AK Parti ile birlikte göreve geldiÄŸinden beri amansız bir saldırı altında olan isimlerden. Özellikle berbat bir tercüme bürosunun ötesinde düÅŸünsel faaliyeti bulunmayan, Batı’da(n) ezberledikleri ve akıllarında kalanları Türkçe aktarmaktan baÅŸka bir özelliÄŸi olmayan, 28 Åžubat’la her türlü tefessühün zirvesine çıkmış kalemlerin ontolojik bir düÅŸmanlık besledikleri bir isim oldu.
Ä°lk taarruzları Irak iÅŸgali sırasında baÅŸlamıştı. AB süreciyle birlikte kısa bir mola verdiler. Seçimleri kazanan ama Amerika, Ä°srail ve Avrupa’nın ortak darbesiyle devrilen HAMAS liderliÄŸi Türkiye’ye davet edildiÄŸinde, asırlık Kemalizm refleksleri en düzeysiz ÅŸekilde manÅŸetleri süslemiÅŸti. Hangi baÅŸkentler adına konuÅŸtuklarının fazlasıyla farkında olan bu ‘mütercimler ordusu’ DavutoÄŸlu’na hücum etmiÅŸlerdi. Okula dönmesini tehdit tadında teklif ediyorlardı. Tercüme faaliyetlerine hız verdiler. Önce Tel Aviv sonra Washington’da üretilen ‘eksen kayması’ masalının birkaç yıl tüketilmesini saÄŸladılar. Arap isyanlarıyla ise pespaye bir oryantalist dil kullanarak, yüzyıllık parantezlerin kapanma ihtimali karşısında duydukları paniÄŸi gizlemek için DavutoÄŸlu’nu hedefe koydular.
Kemalizm’in, kerameti kendinden menkul, vesayet rejiminin askeri ayağına bile layık görülmeyen, kutsal olduÄŸu kadar elit mekanına, dışiÅŸlerine, AK Parti’nin vaziyet etmesi yeterince kışkırtıcıydı. Ama bundan daha kışkırtıcı olan, ilk kez, bir ‘dışiÅŸleri bakanının’ vaziyet etmesiydi. Evet, Ahmet DavutoÄŸlu, çok partili hayata geçtiÄŸimizden beri ilk dışiÅŸleri bakanı oluyordu. Zira on yıllardır, ‘dış iliÅŸkiler bakanlığı’ olarak kodlanmış, gerekli yerlere bu konuda saÄŸlam teminatlar verilmiÅŸ olan mekan, ‘dışiÅŸleri bakanlığına’ dönüÅŸüyordu.
Ä°lk kez bir isim dışiÅŸlerini, ‘iliÅŸkiler’ düzeyinden çıkarıp ‘dış politika yapan’ bir hale getiriyordu. Aracılardan, vesayet odaklarından, dokunulmaz baÅŸlıklardan ve eski Türkiye’nin kangren haline getirdiÄŸi sorunlardan kurtulma azmi ister istemez kurucu bir siyaset üretileceÄŸi anlamına geliyordu. Zira kategorik olarak Türkiye’nin ‘dış iliÅŸkiler’ düzeyinde kalmasını arzuluyorlardı. Tıpkı Türkiye içerisindeki tartışmalarda verdikleri tepkilerin bir benzerini veriyorlardı.
Ahmet DavutoÄŸlu’nu baÅŸbakanlığa taşıyan sürecin ana dinamiÄŸi yeni Türkiye ile olan iliÅŸkisi oldu. Dışardan okuyanlar açısından, baÅŸarı-baÅŸarısızlık skalasında ele alınan geliÅŸmeler, AK Parti açısından, neticeden bağımsız bir misyon meselesiydi. Tam da bu sebepten dolayı, kritik bir kırılma anında, AK Parti elit deÄŸiÅŸimi, inÅŸa edilen misyonu üzerinde taşıyan bir isme verildi. Elit deÄŸiÅŸimlerini ancak krizlerle yapabilen diÄŸer siyasi partilerin aksine, AK Parti’nin sükûnet içerisinde süreci iÅŸletebilmesinin sırrı, tabanın sindirebileceÄŸi liderlik vasfına sahip çok sayıda ismi üretebilmiÅŸ olmasından kaynaklanmaktadır.
DavutoÄŸlu, dış iliÅŸkilerden dış politika düzeyine geçirdiÄŸi bir bakanlığı bırakarak, yeni bir koltuÄŸa oturacak. O koltuÄŸu, vesayet rejimi, yıllarca ülkenin en fazla idari müdürlüÄŸü olarak kodlamış, muktedir iktidarların ortaya çıkmasına müsaade etmemiÅŸti. ErdoÄŸan, ilk kez, seçilmiÅŸ hükümetlerin muktedir bir iktidar gücüne kavuÅŸmasını saÄŸladı. DavutoÄŸlu iÅŸte bu güçlü koltuÄŸa oturacak. Bakanlığı boyunca, ülke içerisinde ve dışarısında, yeteri miktarda taarruza maruz kalmış, siyasi stres testlerinden baÅŸarıyla geçmiÅŸ bir isim. Dolayısıyla ErdoÄŸan’ın dile getirdiÄŸi güçlü genel baÅŸkan ve baÅŸbakan formülünü üzerinde taşımaya namzet. Ä°nÅŸa dönemini kesintiye uÄŸratmayacak, AK Parti’ye Türkiye’nin herhangi bir yerinde oy verenlerin duygusal tatminini saÄŸlayacak bir tercih yapıldı. En baÅŸa dönersek, malumun ilamı yaÅŸandı.
[Star, 23 AÄŸustos 2014]