SETA > Yorum |
Muharrem İnce nin FETÖ ile Mücadele Stratejisi Böyle mi Olacak

Muharrem İnce’nin FETÖ ile Mücadele Stratejisi Böyle mi Olacak?

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce bir televizyonun canlı yayınına bağlanarak, “Amerikalılar beni aradı, Türkiye FETÖ’yü ABD’den usulüne göre istememiş” açıklamasını yaptı.

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce bir televizyonun canlı yayınına bağlanarak, “Amerikalılar beni aradı, Türkiye FETÖ’yü ABD’den usulüne göre istememiş” açıklamasını yaptı.

Arayanın kim olduğunu söylemedi. Kendisine niçin böyle bir konuda bilgi verildiğini izah etmedi.

FETÖ ile ilgili hem uluslararası çevrelerin tutumu, hem de FETÖ’cülerin algıya yönelik operasyonları çok iyi bilindiği hâlde, Muharrem İnce kendisini arayanların tezini seslendirmekten geri durmadı.

Seçime giderken, kendisinin aranmış olmasının daha önemli olduğu düşüncesiyle hareket etti.

Böyle bir açıklamanın yine kendisinin aktörleşmesine katkı sağlayacağı yanılsımasına kapıldı.

İnce bu açıklaması ile Genel Başkanı olan Kılıçdaroğlu’na benzer şekilde, FETÖ ile nasıl mücadele edeceğini topluma anlatmak yerine, devletin bu terör örgütü ile mücadelesini sorunsallaştırmayı tercih etti. 

***

FETÖ’nün darbe girişiminin üzerinden neredeyse iki yıla yakın  bir sure geçti. Bu iki yıllık dönemde Türkiye-ABD ilişkilerinde en belirleyici gündem maddelerinden biri FETÖ elebaşı Gülen’in iadesiydi. Öyle olmaya da devam ediyor.

Bugüne kadar Gülen’in iadesi ile ilgili olarak hükûmet, 85 kolinin üzerinde delil dosyası ile birlikte, gerekli evrakı ABD tarafına ilettiğini  birçok kez açıkladı. Ek deliller ortaya çıktıkça da bu konuda yeni dosyaları ABD’li yetkililere gönderdiği biliniyor.

15 Temmuz’dan bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki başkan Obama ve mevcut başkan Trump ile terörist başı Gülen’in iadesi konusunu hem yapılan ziyaretlerde yüz yüze, hem de birçok kez telefonla yapılan görüşmelerde konuştu.

ABD’den Türkiye’ye ziyaret yapan bakanları ve üst düzey yetkilileri kabulünde de FETÖ’nün iadesi, Erdoğan’ın en önemli gündem maddelerinden biriydi.

İlaveten, hem şimdiki Adalet Bakanı Abdülhamit Gül hem de bir önceki bakan Bekir Bozdağ terörist başının iadesi için ABD’li mevkidaşları ile bu konuları birçok kez görüştüler.

Ayrıca hükûmetin farklı yetkilileri ve devletin birçok kurumunun yöneticileri FETÖ’nün iadesi için ABD’li muhatapları ile defalarca bir araya geldi.

Bu görüşmelerde, FETÖ ile ilgili her türlü konu tartışılmış, ABD kendi açısından konuya yaklaşımını belirtmiş, Türkiye kendi tezlerini güçlendirerek bugüne kadar tekrar etmişti.

Ama ne gariptir ki, bunca görüşmeye rağmen hükûmet ve devletin yetkililerine iletilmeyen bir bilgi, muhalefetin cumhurbaşkanı adayına seçimlere gidildiği bir dönemde iletilmiş!

Buna, aktarıldığı şekliyle inanmamızı herhâlde kimse beklemiyor.

Muharrem İnce’yi birileri aramış olabilir. Hatta tam da İnce’nin belirttiği hususları ona söylenmiş de olabilir.

Ama burada arayan kişinin kim olduğu ve niçin böyle bir konuyu İnce’ye ilettiği sorusuna açıkça cevap verilmediği müddetçe, bu açıklamaya her anlamda kuşku ile bakılması gerekir.

Muharrem İnce ülkeyi yönetmeye talip bir aday olarak, söz konusu eksikliklerin neler olduğunu görüşmede sormuş olması ve aldığı cevabı kamuoyuna açıklaması gerekir.

Hatta kendisini arayan kişiye bugüne kadar söz konusu eksiklikleri Türkiye’deki muhataplarına iletip iletmediğini de sormuş olması icap ediyor.

İnce’nin açıklaması bu şekliyle kaldığı müddetçe, bu konu her yönü ile tartışılacak. Muhalefetin, FETÖ ile nasıl mücadele edileceğine yönelik kendi politikasını anlatmak yerine; devletin mücadelesini sürekli sorun ettiği müddetçe, FETÖ ve onu koruyan uluslararası çevreler bu tip operasyonlara muhalefeti alet etmeye devam edecek.

Muhalefet de maalesef buna razı görünüyor...

[Türkiye, 19 Mayıs 2018].