Seçimlerden sonra muhalif siyasi alanın aktörleri, kendilerince 2023 seçimleri için bir yol haritası belirlediler. Muhalif alanın yeniden dizaynı için her türlü siyasal ve toplumsal mühendislik devreye sokuldu.
Üzerinde uzlaşılan yol haritasının bazı dinamikleri şunlardı:
Millet İttifakı’nı 2023’e taşımak ve dağılmasını engellemek için azami gayret gösterilecekti. Bunun için CHP ve HDP’nin yürüyen iş birliği, İyi Parti’nin rıza gösterebileceği bir düzlemde seyretmeliydi. HDP’nin eş başkanlığına daha ılımlı bir siyasi söylemi sürdürebilecek olan Mithat Sancar getirildi. HDP; CHP’nin bir kısım tabanının ve İyi Partililerin rahatsız olduğu sert PKK söyleminin görünür taşıyıcılığını daha sofistike yapacaktı. Karşılığında da 2023’te Millet İttifakı’nın doğrudan ve açıktan bir parçası olmasının önü açılacaktı.
İyi Parti, kendi tabanını kontrol etmek için HDP’yi arada eleştirir gibi gözükse de yürüyen iş birliğinin boyutuna zarar verecek düzeye sorunu yükseltmeyecekti. İyi Parti “HDP, ittifakın doğrudan bir parçası değil” söylemini sürdürüyor.
AK Parti’den ayrılanların kurduğu yeni partiler de Millet İttifakı’na dâhil edilecekti. Bu birlikteliğin sağlanabilmesi için yeni kurulan partilere, CHP’ye yakın medya mecraları sonuna kadar açıldı. Babacan ve Davutoğlu’na yönelik eskiden yapılan eleştirilerin üzerine bir anda sünger çekildi. Benzerliklerinin yüzde 90’lardan fazla olduğu söylendi. Yani yeni partiler her anlamı ile sahiplenildi.
Millet İttifakı’nın kazandığı belediyelerde koalisyonlar oluşturularak şehir rantının yönetimi başta olmak üzere, ittifakın her partisine belediye yönetimlerinde ve iştiraklerinde kontenjan ayrıldı. Belediyenin rant getirebilecek birimleri, ittifak partilerinin ağırlığına göre pay edildi.
AK Parti’den ayrılanların kurduğu partilere de büyükşehir yönetimlerinde yer açılarak onların kontenjanları da ihmal edilmedi.
Yerel yönetimlerde oluşturulan bu karşılıklı bağımlılıkla ittifakların sürdürülmesi amaçlandı. Ayrıca, yerelde oluşturulan bu koalisyon sistemi, başarılı bir örnek olarak 2023 sonrasına Türkiye’nin yönetimi için model olarak sunulacaktı.
Yine büyükşehir belediye yönetimleri üzerinden Millet İttifakı ülkeyi de yönetebilir algısı oluşturulacak, belediye başkanları aktörleştirilerek başarı hikâyesi algısına yatırım yapılacaktı.
Bu denklemde, CHP koalisyonun taşıyıcı kolonu vazifesi görecek, Kemal Kılıçdaroğlu oyun kurucu olarak nitelendirilerek, 2023’te parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için muhalif siyasi alan CHP öncülüğünde dizayn edilecekti. Seçimlere “çatı aday”la gitmek için yol temizliği yapılacak, konjonktür müsait hâle getirilecek, yol haritasına itiraz edenler şimdiden itibarsızlaştırılarak kenara konulacaktı.
Tüm bu yol haritasının sorunsuz işleyebilmesi için, bütün enerji Erdoğan karşıtlığına kullanılacak, iktidar eleştirisinde görev dağılımı yapılacak ve mümkün olduğu kadar birbirlerini açığa düşürecek siyasal söylemde bulunmayacaklardı. İlaveten, birbirlerini eleştirecek tutum ve davranışlardan kaçınacaklardı.
Ayrıca, kamuoyu anketleri gibi araçlarla ve Z kuşağı tartışmalarında olduğu gibi özel seçilmiş konularla iktidarın desteğinin azaldığı kampanyası yürütülecekti.
Ve en nihayetinde, 2023 yol haritasının uygulanabilmesi için partilerin içi de yeniden dizayn edilecekti.
Ancak, düşüncede ve kâğıt üzerinde iyi duran siyasal mühendislik modelinin reelde uygulanması çok da kolay değildi. Örneğin, yerel yönetimler üzerinden kurgulanan başarı hikâyesi oluşturulamadı. Yatırım yapılan yerel yöneticiler, kendilerinden bekleneni veremediler. Yerel yönetimlerde denenen koalisyon modeli, özellikle İstanbul’da kolayca herkesin görebileceği gibi, sorunların daha da derinleşmesine yol açtı.
Ama en önemli sorun, partilerin kendi içlerinde yaşanıyor. CHP yönetimi, 2023 seçimleri için partiyi ittifaka uygun hâle getirme dizaynında yol kazasına uğrayacak gibi gözüküyor.
Muharrem İnce’nin yeni bir parti kurma arayışı, muhalefeti şimdiden hoplattı. Bu girişimin engellenmesi için İnce’ye aracıların gittiği kulislere yansıdı.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin İyi Parti ve Akşener’le ilgili yaptığı açıklamalar öyle ayaküstü söylenmiş cümlelere benzemiyor. İyi Parti içinde uzun süredir parti yönetiminin kararlarından rahatsız olan bir grubun olduğu biliniyor.
Sonuç olarak, muhalif siyasal alanda 2023’e kadar epeyce yeni gelişmeye şahit olacağız. Muhalefette, Dimyat’a pirince gidenler, evdeki ve eldeki bulgurdan da olabilirler.
[Türkiye, 6 Ağustos 2020].