SETA > Yorum |
Muhalefetin Çıkmazı

Muhalefetin Çıkmazı

AK Parti'yi tartışmak Türkiye'yi ve geleceğini tartışmaktır. Bu yüzden kaçınılmazdır ve faydalıdır da. Sıkıntılı olan şey, AK Parti eleştirilerinin bir fasit dairede boğulup gitmesidir.

CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerine giderken yaÅŸadığımız birçok olay iktidar-muhalefet iliÅŸkisini gündeme getiriyor.

KuÅŸkusuz Gezi protestoları bu iliÅŸkilerde özel bir yere sahip. Zira muhalefet Gezi'yi AK Parti iktidarının "korktuÄŸu" kritik bir dönemeç olarak deÄŸerlendiriyor.

Gezi'nin yıldönümünde Taksim'in gösteriye kapatılması ve uluslararası medyanın ilgisi bu gündemi yeniden ele almayı gerektiriyor. Åžunu artık biliyoruz: Türkiye siyasi hayatının en fazla tartışılan partisi kuÅŸkusuz AK Parti.

Her ÅŸeyi kıyasıya eleÅŸtiriliyor. Siyasi kimliÄŸinin muÄŸlaklığından partinin adının nasıl kısaltılacağına, liderinin gücünün nasıl algılandığından, uyguladığı politikalara kadar her ÅŸeyi tartışma konusu yapılıyor.

AK Parti'yi tartışmak Türkiye'yi ve geleceÄŸini tartışmaktır. Bu yüzden kaçınılmazdır ve faydalıdır da. Sıkıntılı olan ÅŸey, AK Parti eleÅŸtirilerinin bir fasit dairede boÄŸulup gitmesidir. Kurucu ve yaratıcı eleÅŸtirilerin diktatörlük söylemi ile oluÅŸan kara delikte yutulmasıdır. AK Parti muhalefetinin negatif bir siyaset anaforuna hızla sürüklenmesidir.

Ä°ktidar partisinin de güncel siyaset açısından bundan istifade ettiÄŸi söylenebilir.

***

AK Parti muhaliflerinin temel isteÄŸi elbette bu partinin iktidarına son vermek. Bunun sebebi de son on iki yılda yaÅŸanan dönüÅŸümden duyulan rahatsızlıktır.

Demokrasilerde mevcut iktidar partisinin yerine geçmek meÅŸru bir amaçtır. Ancak AK Parti'ye yönelik muhalefetin iki düzlemi birbirine karıştırılıyor.

Ä°lk düzlem bu partinin uzun süreli iktidarından hoÅŸnutsuz kesimlerin öfkesini gösteren kurtulma hissi.

"Neo-liberal politikalarıyla kenti ve ülkeyi yaÄŸmaladığı" düÅŸünülen bu partiden en kısa sürede kurtulma arzusu. Elbette bunun yeri sandıklardır ve görev muhalefet partilerinindir.

Yolu da bizi muhalefetin ikinci düzlemine getirir: EÄŸitimden saÄŸlığa, çalışma güvenliÄŸine ve Alevi sorununa kadar AK Parti'nin spesifik politikalarını eleÅŸtirmek ve bunlara alternatif önerilerle gelmek.

Muhalefetin bu ikinci düzlemi oldukça üretken olabilir. On iki yıllık bir iktidarın uyguladığı politikaların muhasebesini yapmak ve hesabını sormak Türkiye demokrasisini derinleÅŸtirecek bir düzlemdir.

Hatta iktidar partisini destekleyen toplumsal kesimlerin tepkisini, beklentilerini de harekete geçirecek bir mahiyet taşıyabilir.

Bu kesimin içinde kaynayan sorun alanlarını açığa çıkarır.

AK Parti'nin en büyük sınavı da apar topar uyguladığı mikro politikaların sonuçları ile yüzleÅŸmektir. Ancak Gezi protestolarının üçüncü gününde rayından çıkarılması ile aldığımız bir ders var. Muhalefetin öfkesini sokak hareketlerine yöneltmesi kurucu olmasını engelliyor. Sokağın gürültüsü duyma eÅŸiÄŸinin üstüne çıkıyor. Böylece AK Parti muhalefeti Halil Berktay'ın tanımlamasıyla "devirmeci muhalefete" dönüÅŸüyor.

Beyaz Türklerin Kürtleri de içine dahil etmek istedikleri "devirmeci cephe" olgusu güçleniyor. ErdoÄŸan karşıtlığı da araçsallaÅŸtırılarak bu cephenin duygusal zemini sürekli tahkim ediliyor. Ä°ktidarın da muhalefeti asayiÅŸ sorunu olarak görmesi ile fasit daire tamamlanıyor. Mikro politikalara olan eleÅŸtiriler hızla iktidarı sandık dışı yöntemle devirme arayışına dönüÅŸüyor.

Bu çıkmazın en büyük zararı kurucu bir muhalefetin ülkeye sunacağı katkıların buharlaşıp gitmesidir. Ä°ktidarın gerçek ve yakıcı bir eleÅŸtirisinin sokağın gürültüsü içerisinde kaybolmasıdır.

[Sabah, 3 Haziran 2014]