SETA > Yorum |
Muhalefetin Büyük Çaresizliği

Muhalefetin Büyük Çaresizliği

Millet İttifakı partileri bir aya yakındır, Mansur Yavaş’ın Ankara’da hangi partiden aday olması gerektiğini görüşüyor.

Millet İttifakı partileri bir aya yakındır, Mansur Yavaş’ın Ankara’da hangi partiden aday olması gerektiğini görüşüyor.

CHP ve İYİ Parti’nin görevlendirdiği milletvekilleri, Ankara üzerinde anlaşamayınca kavga ettiler. Sonra CHP, ittifak görüşmelerini yapan milletvekilini değiştirmek zorunda kaldı.

Kavganın ve değişikliğin ardından yeni komisyon üyeleri, görüşmelere “önce ilkeler üzerinde anlaşmak” şartıyla devam edeceklerini açıkladılar.

İlkeler üzerinde anlaştıktan sonra, iller üzerinde mutabakat sağlayacaklardı. Orada da anlaştıktan sonra sıranın adaylara geleceğini söylediler.

Ancak bu süreçte kamuoyunda konuşulan tek husus, Ankara’da Yavaş’ın hangi partiden aday olacağı meselesiydi.

Yavaş’ın adı bir gün İYİ Parti ile anıldı. Bir gün CHP ile. Yavaş da bu süreçte hangi partiden aday olması gerektiği tartışmalarına kamuoyu önünde açıkça itiraz etmedi. Bundan memnundu. Millet İttifakı partilerinin kendisine mecbur olduğunu düşünüyordu.

Yavaş, bu sürecin ardından aday olmasa bile, Türkiye siyaset literatürüne en azından ne olduğu tam bilinmeyen yeni bir siyaset duruşu ekledi: CHP listesinden seçime girmek şartıyla rozetsiz adaylık.

Yavaş’ın CHP listesinden rozetsiz adaylık şartına ek olarak ikinci bir şartı daha vardı: İYİ Parti’nin de bu adaylık konusunda mutabık olması.

Böyle bir yaklaşım, yönetimini hariç tutarsak, CHP’lileri doğal olarak rahatsız etti. Bazı CHP’liler, parti yönetimini ve Kılıçdaroğlu’nu ittifak görüşmelerindeki tutumundan dolayı “siyasetsiz”likle suçladı. “Hesap makinesi ile kurulan ittifakın” seçmeni ikna etmeyeceği itirazı yükseldi.

Yavaş’ın rozetsiz adaylık ısrarının CHP’lileri rahatsız ettiği çokça konuşuldu. Uzun süredir CHP’nin yükünü çeken partililer kenarda dururken, Yavaş’ın adaylığı konusunda bu kadar ısrarın anlaşılmaz olduğu dile getirildi.

Mansur Yavaş’ın “kendisine çok güveniyorsa bağımsız aday olması” gerektiği söylendi.

İki partinin müzakereleri yürüten milletvekilleri, ilkelerde anlaşıp anlaşmadıkları netleşmeden konuyu kendi partilerinin liderlerine havale ettiler. Kılıçdaroğlu ve Akşener, Yavaş’ın adaylığını ve ittifakı Ankara’da açıktan görüştüler. Uzlaşamadılar. İstanbul’da gizli bir görüşme gerçekleştirdiler ve yine anlaşamadılar.

Akşener, Ankara’da İYİ Parti üzerinde ittifak edilmesi gerektiğinde önce ısrar etti. CHP yönetimi buna karşı çıktı. Ardından, İYİ Parti’nin Ankara konusundaki katı tutumundan vazgeçtiği duyuldu. Yavaş’ın CHP’den aday olmasını İYİ Parti’nin kabul ettiği haberleri yayıldı.

Tam bu sırada, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Mansur Yavaş’a “İYİ Parti’den aday olması teklifi” yaptığı ortaya çıktı.

Bu teklifin ardından AkşenerMansur Yavaş’ı bir kez daha ikna etmek için uğraştı. Yavaş bu teklifi de kabul etmedi.

Bu yazı yazıldığı sırada da CHP’ye yakın birkaç gazete, “ittifak dağıldı” başlığı ile son dakika haberleri geçiyordu.

Millet İttifakı partilerinin tek odaklandıkları siyaset anlayışı, AK Parti’nin nasıl kaybedeceği üzerine. Motivasyonları hiçbir zaman seçim kazanmak değil. AK Parti ve Erdoğan karşıtlığının siyasal sermaye için yeterli olduğunu düşünüyorlar.

Seçmenin AK Parti ve Erdoğan karşıtlığında, rozetsiz adaya da ideolojik olarak kendisinden uzak olan partinin adayına da oy vereceğini varsayıyorlar.

AK Parti’nin kaybetmesi üzerine inşa edilen siyaset tarzı ile ittifak bile kurulamıyor. Seçimlerin kazanılması ise ham bir hayalden öteye geçemez.

[Türkiye, 13 Aralık 2018]