14 Ağustos AK Parti’nin kuruşunun 17 sene-i devriyesiydi.
Kuruluş yıl dönümünde AK Parti’nin bu 17 yıllık dönemini çeşitli konu başlıkları etrafında ele alan ve bir gün boyunca devam eden bir sempozyum düzenlendi.
SETA tarafından düzenlen sempozyumun açılış konuşmasını, aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi.
Sempozyumda AK Parti tarzı siyaseti ve iktidar pratikleri farklı panellerde çeşitli konu başlıkları üzerinden tartışıldı.
Konularına göre panellerin açılış konuşmalarını, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal yaptılar.
Siyaset, ekonomi, dış politika, hukuk ve toplum gibi konuların yer aldığı farklı panellerde birçok akademisyen, AK Parti iktidarı dönemindeki gelişmelerin, dönüşümlerin ve uygulamaların “neden”lerini ve “nasıl”larını tartıştı.
Gündem genellikle ekonomi ile ilgili konulara odaklandığı için sempozyumda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın, doğal olarak, Türkiye’ye yapılan ekonomik saldırı ile ilgili verdikleri tepkiler öne çıktı.
Sempozyumda farklı panellerde yapılan bütün konuşmaları dikkatlice takip ettim.
16 yıllık AK Parti iktidarının kesintisiz devam etmesini sağlayan siyaset tarzı ve icraat pratikleri ile ilgili panelistlerin ortaklaşa çıkarımlarını anlamaya çalıştım.
Demokratik dönemin başlamasından bugüne kadar en uzun süre iktidarda kalan AK Parti’nin, seçimleri sürekli kazanması ve iktidarını devam ettirmesinin genelleştirilebilecek özellikleri bulunmakta.
Daha önceki yazılarda birçoğunu benim de vurguladığım bu hususlardan bazıları şunlar:
AK Parti’nin Türkiye siyasetinde daha önce benzeri görülmemiş başarısında, kuşkusuz en önemli faktör Erdoğan’ın liderliğidir.
Millet iradesinin ve toplumsal meşruiyetin AK Parti siyasetinin merkezine konulması öne çıkan unsurların başında gelmekte.
AK Parti ve Erdoğan’ın içeriden ve dışarıdan her türlü müdahaleye karşı, “milletle birlikte mücadele politikası” AK Parti’nin gösterdiği başarının anahtarından biri.
Buna ek olarak AK Parti’nin, iktidar olduğu günden bu yana siyasal, ekonomik ve toplumsal alanlardaki reformist ve dönüştürücü duruşu öne çıkan diğer önemli bir husus.
AK Parti, toplumun farklı kesimlerine ulaşabilmekte, toplum katmanları arasında bir köprü kurarak sosyal etkileşimi sağlayabilmektedir.
Bu siyaset tarzı, AK Parti’nin siyasi ve toplumsal konsensüs konusunda diğer partilere kıyasla daha kapsayıcı olduğuna işarettir.
Taban eğilimlerine ve toplumun sosyolojik dönüşümüne göre siyasal değişim ve dönüşümünü gerçekleştirebilmektedir.
Alternatif politika üretmede ve bunları topluma sunarak onları ikna etmede diğer muhalefet partilerinden daha başarılıdır.
Tüm bu açılardan bakıldığında, “hâkim bir parti” olarak AK Parti’nin bu ve benzeri özelliklerini koruduğu müddetçe hâkimiyetini sürdürmesi, siyasi partilerle ilgili literatürün de ortaya koyduğu bir gerçekliktir.
[Türkiye, 16 Ağustos 2018].
