Son yıllarda özellikle Ortadoğu’da adından en çok söz edilen ülkelerin başında şüphesiz Katar geliyor. Bilhassa Suriye krizinin çözümünde öne çıkması ve Mısır’ın toparlanmasına ekonomik ve diplomatik açıdan önemli bir destek vermesi bakımından Katar, masadaki baş aktörlerden birisi olmayı başardı. Dış politikada bu ivme yakalanmışken geçtiğimiz hafta Katar’da ülkeyi yöneten ‘Emir’in görevi oğluna devretmesi gündeme geldi.
10 YIL ÖNCEDEN PLANLANMIŞ DEĞİŞİM
Katar'da El Halic gazetesi Katar Emiri Şey Hamad bin Halife El Sani’nin çok yakında tahtı oğlu Şeyh Tamim bin Halife El Sani’ye devredeceği haberini yaptı. Emir’in görevi devretmesiyle ilgili olarak resmi bir açıklama yapılmazken, herhangi bir yalanlama da gelmedi. Bu yönde raporların olduğu söylentisi çıktığında doğal olarak muhtemel görev değişiminin zamanlaması odak konusu oldu. Ülkede tahtta bulunan 61 yaşındaki Emir Şeyh Hamad bin Halife El Sani’nin ciddi sağlık sorunları olduğu, böbrek hastası olması dolayısıyla sürekli bir tedaviye ihtiyaç duyduğu ifade edildi. Öte yandan bazı yetkililer on yıl önce veliaht prens tayin edilen Tamim’in babasının yerine geçişinin planlanmış bir değişim olduğunu ve Şeyh Tamim’in yıllardır buna hazırlandığını belirtti.(1)
Bu değişimin yeni bir kansız darbe mi olduğu sorusu da gündeme geldi. Bilindiği üzere, Katar Emiri El Sani 1995 yılında babası İsviçre’de iken kansız bir darbeyle iktidara gelmiş ve babası da uzun yıllar ülke dışında yaşamıştı. Emir’in kendi kararıyla yetkilerini devredeceği ise Emir El Sani’nin ‘iktidarda kalmak için iktidar olmadığı’ imajını vermeye çalışması, yani babasına darbe yaparken vatansever duygularla hareket ettiği ve aynı şekilde görevi devrederken de ülkenin çıkarlarını düşündüğü yönünde yorumlandı.
DEĞİŞİM, KATAR’IN ARTAN BÖLGESEL ETKİSİNİ FRENLER Mİ?
Katar’ın iç siyasetindeki değişimlerin yanı sıra lider değişiminin bölgesel etkilerinin neler olabileceği büyük önem arz ediyor.
Lider değişiminin Katar’ın artan bölgesel etkisini frenleyip frenlemeyeceği tartışmalarına gelince, bu değişiminin en azından kısa ve orta vadede Katar'ın iç ve dış siyasetinde önemli değişiklilere sebep olacak bir gelişme olmadığını söylemek mümkün. Buna dayanak olarak son dönemde Şeyh Tamim’in özellikle Katar’ın bölgesel arabuluculuk faaliyetlerini ve diğer Körfez ülkeleriyle ilişkilerini yürütmek gibi önemli siyasi görevler üstlenmesi ve siyasi vizyon bakımından babasından farklı olmaması gösteriliyor. Körfez ve Batı liderleriyle iyi ilişkiler içerisinde olan Şeyh Tamim bin Hamad El Sani’nin Körfez İşbirliği Konseyi’ni de daha etkin hale getirmeye çalışacağı belirtilirken,(2) babası gibi medya ve finans sektörüne ağırlık vereceği ve Müslüman Kardeşlerle sıkı ilişkiler içerisinde olacağı tahmin ediliyor.(3)
AŞAMALI GÖREV DEĞİŞİMİ
Görev değişimi resmi bir dille doğrulanmadığı için geçişin nasıl gerçekleştirileceği, sonrasında neler olacağı henüz netlik kazanmış değil. Emir’in Doha’da kalarak oğlunu kontrol edip etmeyeceği, Tamim’in diğer aile üyelerinden destek görüp göremeyeceği de merak edilen konular arasında yer alıyor. Bununla birlikte basında görev değişiminin aşamalı olarak uygulanacağı ileri sürüldü. Buna göre, ilk etapta Prens Tamim, Başbakan ve Dışişleri Bakanı olan Şeyh Hamad bin Casim El Sani’nin yerine geçecek ve sonraki aşamada da Emir tüm yetkilerini oğluna devredecek. Değişimin şüphesiz en önemli ayaklarından birisi Emir El Sani ile Katar’ı gündeme taşıyan isim olarak nitelenen Başbakan ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad bin Casim’in hükümet görevlerini bırakarak sadece Katar Yatırım Otoritesi’nin yöneticiliğini yapacak olması. Esasında Katar’ın doğalgazdan elde ettiği gelirlerin değerlendirilmesinin ülke ekonomisinin en önemli ayağı olduğu düşünüldüğünde, Şeyh Hamad bin Casim’in ülke için kilit bir pozisyonda olacağını söylemek mümkün.
Katar’ın iç siyasetindeki değişimlerin yanı sıra lider değişiminin bölgesel etkilerinin neler olabileceği büyük önem arz ediyor. Müslüman Kardeşlere karşı sempatisiyle bilinen Şeyh Tamim’in Suriye krizinde nasıl bir çizgide duracağı ve Mısır Müslüman Kardeşlerini desteklemeye devam edip etmeyeceği bu anlamda en önemli iki konu niteliğinde öne çıkıyor. Şeyh Tamim’in Katar Üniversitesi'nin eğitim dilinin İngilizceden Arapçaya çevrilmesinde öncülük etmesi, Müslüman Kardeşlere karşı sempatisinin olduğunun bilinmesi bazı analistlere göre onun babasına göre daha İslamcı bir çizgi takip edeceğinin işareti sayılıyor.(4)
TAMİM EL SANİ KİMDİR?
3 Haziran 1980 Doha doğumlu Şeyh Tamim bin Hamad El Sani, Avrupa’nın en saygın askeri okulu olarak nitelenen Royal Military Academy Sandhurst’dan 1998 yılında mezun oldu. İngilizce ve Fransızca bilen Şeyh Tamim, Royal Academy’de çalışkanlığı ile ünlüydü. 5 Ağustos 2003 yılında Veliaht Prens tayin edilen Tamim, Şura Konseyi’nde doğal kaynaklardan çevre ve şehirciliğe, eğitimden spora kadar pek çok komisyona başkanlık yaptı.(5) İki eşi bulunan Şeyh Tamim’in ilk eşi, kendisinden dört çocuğu bulunan kuzeni Şeyha Cevahir bint Hamad bin Sühaym El Sani ve ikinci eşi de iki çocuğunun annesi Şeyha Anod bint Mana El Hajri’dir.
Katar Emiri’nin dört oğlundan birisi ve Veliaht Prens unvanına sahip iki oğlundan birisi olan Şeyh Tamim’in öne çıkması, hem Emir’in diğer oğullarına göre siyaseti daha iyi bilmesi hem de annesi ve Emir’in İkinci Eşi Şeyha Moza tarafından diğerlerine göre daha çok desteklemesine bağlanıyor.(6)
- Simon Henderson, “Regional Consequences of Qatar's Leadership Transition”, The Washington Institute, 11 Haziran 2013.
- “Tamim likely to take over power in Qatar”, The Gulf Today, 14 Haziran 2013, http://gulftoday.ae/portal/c8295884-82c2-47dc-8e7a-b534cad142f1.aspx
- “Qatar unlikely to change under new leadership”, Arabian Business, 14 Haziran 2013.
- “Democracy? That’s for other Arabs ”, The Economist, 8 Haziran 2013.
- Amiri Diwan, Heir Apperent, http://www.diwan.gov.qa/english/heir_apparent/heir_apparent_cv.htm
- Simon Henderson, "Regime Change in Qatar,” Foreign Policy, 14 Haziran 2013.