Bir koalisyonlar ve erken seçimler ülkesi olan İsrail yeni bir erken seçime hazırlanıyor. İsrail’in bölünmüş siyasi yapısı ve düşük barajlı seçim sistemi hem koalisyonları siyasi hayatın bir zorunluluğu haline çeviriyor hem de 4 senelik dönemini tamamlayabilen parlamentoyu (Knesset) istisnadan kılıyor.
İsrail’in “parçacıklı siyaset” filminin son bölümünde başrolde Başbakan Netanyahu var. Daha 22 ay önce Ocak 2013 seçimlerinden birinci parti olarak çıkan Netanyahu’nun Likud’u, meclis aritmetiği sebebiyle siyaseten içine sindirmekte zorlandığı bir kabine ile birlikte çalışmak zorunda kalmıştı. 2013 seçimlerinden Likud birinci parti olarak çıktı ama aynı seçimler iki tane yeni siyasi aktörü tedavüle soktu. Yeni kurduğu Yeş Atid partisiyle siyasetin merkezine oynayan televizyoncu Yair Lapid ve siyasi spekturumun en sağına seslenen ırkçı HaBayt HaYahudi Partisi’nin Lideri Naftali Bennet. Bu iki isim büyük bir çıkış yakaladıkları gibi aynı zamanda siyasetin “King Maker”ı (kral yapıcı) rolüne de soyundular. Nihayetinde kurulan kabinede Likud ile birlikte Yeş Atid, HaBayt HaYahudi, Tzipi Livni’nin merkez-sağcı HaTnua’sı ve seçimlere Likud’la ittifak halinde giren Avigdor Lieberman’ın sağcı İsrael Beytenu’su yer aldı. Koalisyon partilerinin ortak özelliği başlarında egosu yüksek liderlerin yer alması ve seküler olmalarıydı. Koalisyonların tuzu biberi hükmündeki ultra-Ortodoks partiler de bu vesileyle dışarıda kalmış oldu. Zira kral yapıcıların ilk isteklerinden birisi buydu.
KOALİSYON İÇİN ANA MUHALEFET
Seçimden bu yana İsrail Gazze’ye bir daha saldırdı, İsrail-Filistin barış görüşmeleri bir daha hezimetle sonuçlandı. Akordu bozuk enstrümanlardan kurulmuş bir koroyu andıran İsrail kabinesi kilit politikalarda ters düştüler. Sadece fikir ayrılıklarını ifade etmekle de kalmadılar. Aynı zamanda koalisyon ortakları birbirine muhalefet etti. Yani koalisyon ortakları tabiri caizse hükümete karşı ana muhalefet görevini de üstlendi.
Bardağı taşıran son damlalar devletin Yahudi karakterini demokratik karakterinden üstte tutan yasa tasarısı, barınma konusunda değişiklikleri öngören yasa tasarısı ve bütçe görüşmeleri oldu. Filistinlilere yönelik ekstra baskı metotlarını içeren, Amerika’nın “Patriot Act”ini andıran ve demokrasinin aşırı sağcıların anladığı manadaki Yahudiliğe feda edilmesi anlamına gelen uygulamaları kanunlaştırma çabaları Netanyahu ile özellikle Lapid ve Livni arasında kavgaya sebep oldu.
Gazze saldırısı sonrasında artan popülaritesini de hesaba katan Netanyahu, kabine ortakları Finans bakanı Lapid ve Adalet Bakanı Livni’yi görevden alarak koalisyonun tabutuna son çiviyi de çaktı. Knesset kendisini lağvedecek ilk adımları attı. Anayasal olarak en erken üç ay sonra seçimlere gidilebilen İsrail’de Mart 2015’te yeni seçimlerin yapılması öngörülüyor.
NASIL BİR SEÇİM BEKLENİYOR?
Yayımlanan ilk anketler Netanyahu’nun Likud’unun yine seçimden birinci parti olarak çıkacağını gösteriyor. İki tane gelişme meclis aritmetiği üzerinde özellikle etkili olacak. Bunlardan birincisi Likud’dan eski bakan Moşe Kahlon’un siyasete girmesi. Kahlon yeni bir parti kuracağını daha önceden açıklamıştı. Kahlon’un partisinin İsrail siyasetinde Ocak 2013 seçimlerindeki Yeş Atid etkisi yapması bekleniyor. Yani Netanyahu eski çalışma arkadaşı Kahlon’u koalisyon hesaplarına katmak zorunda. İkinci gelişme ise seçim barajının %2’den %3.25’e çıkarılması. Bu yüzdelerde dolaşan HaTnua ve Kadima gibi partilerle aşırı sağcı İsrailli ve aşırı solcu Arap partilerin de siyaset dışında kalması gündemde. Bu değişiklik seçim öncesi ittifakları bu partiler için zorunlu kılacak.
Genel beklenti seçimlerin politika farklılıkları üzerinden değil kişisel kavgalar üzerinden yürüyeceği üzerine. Bu süreçte medya önemli bir rol oynayacak. Netanyahu seçimi olabildiğince erkene aldırmaya çalışıp hem kendisi için mevcut pozitif atmosferden hem de diğer partilerin hazırsızlıklarından istifade etmek isteyecek. Özellikle Kahlon’un yeterince organize olamaması için acele edecek. Netanyahu’yu bu süreçte en fazla cesaretlendiren diğer partilerin orta ölçekli olması ve hiçbir aktörün başbakanlık için kendisine rakip olacak oy gücüne sahip olmadığını düşünmesi.
Seçimlerin asli unsuru olan halk ise erken seçim kararından memnun değil. Katılım düşük olursa şaşırmayın.
[Akşam, 5 Aralık 2014]