Son yazımda ABD’nin 15 Temmuz darbe girişiminin neresinde olduğu sorusuna cevap bulmaya çalışmıştım. Bu yazıda FETÖ’nün mimarlarından, CIA’nın bir zamanlar Ortadoğu’daki en kilit isimlerinden Graham Füller’in kulaklarını çınlatmıştım. Füller kendi ürünü olan FETÖ’nün savunmasına koşmak için gecikmedi ve FETÖ’ye dair en zeka yoksunu yazılardan birisini kaleme aldı. Füller kısaca "FETÖ darbe girişiminde bulunmaz çünkü onlar karıncayı bile incitmez" diyor.
Yazının kendisine geçmeden önce yazarla alakalı birkaç kelam etmekte fayda var. Çoğunuzun malumu olduğu üzere Füller FETÖ elebaşısının ABD’deki referansı. Daha önceki sınır dışı tartışmalarına verdiği referansla noktayı koymuştu. Dile kolay 80’lerden beri kendilerine "hizmet" için yapmadığı hainlik kalmamış bir yapıya ya vefa gösteriyordu ya da hala bu örgüte ne hainlikler yaptırabilirim hesabı içerisindeydi.
Yazı büyük bir ümitsizlikle hızlıca yazılmış ve temelde FETÖ elebaşısının iadesi tartışmalarına yönelik bir yazı. En bariz özelliği ise herhangi bir zeka parıltısı barındırmaması. Kafası çalışmayan bir FETÖ mensubunu bile inandıramayacak argümanlarla bize FETÖ’nün barışçıl bir hareket olduğunu anlatmaya çalışıyor Füller. Sorun tam da burada. Senelerce CIA’de kritik roller üstlenmiş bir ajanın kafasının çalışmasını beklersiniz ki gerçekten de yattığı "saf" rollerine rağmen Füller oldukça zeki birisi. FETÖ gibi sinsi bir organizasyon ortaya çıkarmak yadsınamayacak bir zeka gerektiriyor. Böyle birisinden bu denli zeka yoksunu bir yazı çıkması ise planlanmış bir stratejiden ibaret gibi görünüyor. Dikkat edin aynı saf numaralarını FETÖcüler de yapıyor. Füller’le birebir aynı argümanlara sarılıyorlar ve başarısızlığa uğrayan darbe girişimleri üzerindeki dikkatleri her zaman yaptıkları gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çevirmeye çalışıyorlar.
Yazıya dönersek; Füller darbe girişimi öncesi hükümetin FETÖ’yü zaten büyük oranda ezdiğini iddia ediyor. FETÖ’nün tetikçileri aynı fikirde değil ve hatırlayın darbe girişimi gecesine kadar mesiyanik öğeler içeren tehditlerini savurabilecek kadar kendilerini güçlü hissediyorlardı. Füller’in değinmediği nokta ise ordudaki FETÖ yapılanmasına hiç dokunulmaması. An itibariyle konuştuğumuz konu bir askeri darbe girişimi olduğundan Füller’in ordudaki yapılanmalarının mahiyetini es geçerek FETÖ’yü mazlum rollerine sokması FETÖ methiyesinin en zayıf noktası.
FETÖ’nün askeri yönetime karşı demokrasiyi desteklediği argümanı var ki evlere şenlik. FETÖ’nün 80 Darbesini desteklemesine "desteklediler ama hele bir sor neden desteklediler" seviyesizliğinde yaklaşan Füller’i örgütün elebaşısı defalarca eylemleriyle yalanladı. FETÖ bir darbe çocuğu; 80’den beri yapılan her darbe sonrası sivrilen bir hareket. Ordudaki yapılanmaları 80 darbesi sonrasına, birçok sektördeki tekelleri de 28 Şubat sonrasına gider. Kenan Evren’e, Çevik Bir’e düzdükleri methiyelerin mürekkebi kurumadı.
Ama Gülen darbeyi kınadı" argümanı da bir CIA ajanının sahip olamayacağı bir saflık derecesine sahip. Ya darbe başarılı olsaydı? Humeyni gibi memlekete dönerken de bırak darbeyi kınamayı, yaşanan olaya darbe mi diyecekti? Söyleyenin yüzünün kızarması gereken çapsızlıktaki argüman ise "Yurtta Sulh" sözünün Atatürk’ün sözü olması ve FETÖ’yle alakası olmaması. Bu rezil argüman ayık kafayla kullanılabilecek bir argüman değil.
Füller’in "barış ve diyalog" sloganlarıyla FETÖ’yü teröre, suça ve şiddete bulaşmamış bir hareket olarak satmaya çalışması ve bu çabada zekasına mugayir argümanlara başvurması çaresizliğin bir göstergesi.
O sloganların ne anlama geldiğini siz 15 Temmuz şehitlerimize, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun veya Hrant Dink’in sevenlerine, Ergenekon ve balyoz mağdurlarına, sayısız faili meçhul kurbanların ailelerine, KPSS mağdurlarına veya hakları yenilen tüm TC vatandaşlarına sorun.
[Akşam, 25 Temmuz 2016].