Erken seçime gidiliyor. İki gün içinde Türkiye’nin siyasi gündemi tamamen değişti. Artık seçim tarihi netleştiğine göre, bir erken seçimin olup olmayacağına yönelik tartışmalar da bitmiş oldu.
Süreç, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında erken seçim çağrısı yapmasıyla başladı. Bahçeli, sadece çağrı yapmakla kalmadı, hem seçimlerin ne zaman yapılacağı ile ilgili kesin bir tarih vererek 26 Ağustos’u işaret etti. Hem de erken seçime niçin gidilmesi gerektiğini “milli mecburiyet” gerekçesiyle açıkladı.
Bahçeli’ye göre, daha seçimlere 18 ay 17 gün olmasına rağmen; “kaosa gel gel yapan mihrakların faaliyetleri hızlanmıştır. Bölgesel tehlikeler kaotik bir yapıya bürünmüştür. Millî güvenliğe yönelik saldırı planları devrededir. Türkiye’ye yönelik siyasi ve ekonomik operasyonlar günbegün ivme kazanmaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında, Türkiye’nin 3 Kasım 2019 seçimlerine kadar istikrar ve denge hâlinde ulaşması zor görünmektedir”.
Bahçeli’nin erken seçime yönelik açıklamalarının hemen ardından partiler erken seçime yönelik duruşlarını açıkladılar.
AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri ile yapılacak görüşmenin ardından kendi partisinin kararını açıklayacağını duyurdu.
CHP’liler erken seçime hazır olduklarını söylerken, HDP, İyi Parti ve Saadet Partisi ise seçimin erkene alınmasının kendi partileri açısından bir problem olmayacağını belirttiler.
Son dönemde erken seçimin konuşulmaması gerektiğine yönelik her iki lider de birden çok açıklama yapmıştı. Bugünden geriye bakınca, bu açıklamaların seçimlerin erkene alınmamasına yönelik mi olduğu, yoksa seçimler erkene alınacak olsa bile bunun kamuoyunda tartışılmasının olumsuz sonuçları olacağı için konuşulmaması mı gerektiği bir süre daha tartışılır.
Diğer taraftan iki parti arasında bir mutabakata dayanarak mı Bahçeli’nin açıklama yaptığı, yoksa açıklamadan sonra iki partinin erken seçim konusunda uzlaştığı mı meselesi de bir süre gündem olur.
Ama 15 Temmuz sonrasında iki parti arasında önce belli konulardaki iş birliği, ardından Cumhur İttifakı olarak adlandırılan bir birlikteliğin ortaya çıktığı düşünüldüğünde, her iki partinin ittifakın dinamiğine ve işleyişine etki edecek önemli bir açıklamayı, birbirinden habersiz duyurması sürecin ruhuna aykırı olacağını da göz önünde bulundurmak gerek.
Ya da daha açık bir ifade ile AK Parti’nin kabul etmeyeceği bir erken seçim çağrısının MHP tarafından yapılması düşünülemezdi.
Sonuç tam da beklendiği gibi gelişti. Bahçeli ve Erdoğan’ın görüşmesinin ardından, erken seçim tarihi belli oldu.
Erdoğan, Bahçeli’nin önerisine, “Türkiye’nin gündemindeki iç ve dış gündemin yoğunluğu, erken seçim kararının açıklanmasıyla ortaya çıkacak belirsizliğin bir an önce ortadan kaldırılmasını zorunlu kılıyor” açıklamasıyla olumlu yaklaştıklarını belirtti.
24 Haziran 2018’de cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri birlikte yapılacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçimlerin erkene alınmasının gerekçesini, “yeni yönetim sistemine geçişin aciliyet kazanması” olarak açıkladı.
MHP’nin erken seçim tarihi önerisi, iki liderin görüşmesinin ardından daha da erkene alınmış oldu.
Erken seçimin kısa bir süre içinde yapılacak olması kuşkusuz, belirsizliğin bir an önce giderilmesi ve devletin özellikle bürokratik anlamda işleyişinin aksamaması ile ilgili olduğu anlaşılıyor. Yani ülkenin bir an önce seçim atmosferinden çıkarılması amaçlanmış.
Seçim hazırlıkları için siyasi partiler ve Yüksek Seçim Kurulu, cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine ilişkin uyum yasalarının geçirilmesi için ise Meclis yoğun bir çalışma temposuna girecek.
Türkiye demokratik sisteme geçmesinden bu yana birçok erken seçim yapmıştır. Bu erken seçimi de problemsiz gerçekleştirecektir. Hayırlı olması temennisi ile...
[Türkiye, 19 Nisan 2018].