SETA > Yorum |
Dünyanın quot Merkez'i İstanbul'da

Dünyanın "Merkez'i İstanbul'da

G20 ülkelerinin Merkez Bankası Başkanları, İstanbul'da bir araya geldi. Dün ve bugün dünyanın önde gelen Merkez Bankalarını ağırlayan G20 toplantılarında, küresel ekonomik görünüm ve riskler tartışılıyor.

Dünya ekonomilerinin 2014 son çeyrek ve dolayısıyla yıl genelindeki büyüme verileri yavaş yavaş açıklanıyor. Bu çerçevede, 2014’ün ilgiyi üzerine en çok çeken ekonomilerinden biri, şüphesiz Çin oldu. Zira global ekonominin nicedir lokomotifi olan Çin, %7,4 oranındaki GSYH artışıyla, son 24 yılın en zayıf büyüme hızını kaydetti.

Yaşanan söz konusu tempo kaybını yavaşlatmak amacıyla 2014 Kasım ayında, 2012’den sonraki ilk faiz indirimini gerçekleştiren Çin Merkez Bankası, geçen hafta ise zorunlu karşılık oranını 50 baz puan indirme kararı aldı. Çin’in bu kararının arkasında, son dönemde yaşanan sermaye çıkışları da rol oynuyor.

Öte yandan geçtiğimiz hafta, bir diğer yükselen ekonomi olan Endonezya’nın da büyüme verileri açıklandı. Güneydoğu Asya’nın 1 numaralı ekonomisi, 2014 genelinde %5 büyüyerek son 5 yılın en düşük performansına imza attı. Hız kaybına, ihracattaki gerileme ile özel yatırımlardaki yavaşlamanın sebep olduğu anlaşılıyor.

ENDONEZYA DA FAİZDEN DERTLİ

Bu minvalde, Endonezya Devlet Başkanı Widodo, geçen hafta Merkez Bankası’yla (MB) bir toplantı yaparak yüksek faizler hakkında izahat istedi. Nitekim hükümetin, ilk etapta yüksek %5’lere, önümüzdeki 5 yıl içinde ise ortalama %7’ye varan bir büyüme hedefi var. İhracatta dış etkenler ağırlıklı zayıflayan görünüm ise, yatırımlar konusuna odaklanmayı kaçınılmaz kılıyor.

İktidarda 3,5 ayını dolduran Widodo’nun, seçim kampanyasındaki ekonomik vaatleri de, zaten bu yöndeydi. Yeni Başkan, yatırımları canlandırmak için tüm engelleri aşmakta kararlı. Hatta ilgili ilk planlarından biri, “one-stop shop” mantığıyla, tek duraklık bir yatırım ajansını hizmete sokarak yatırımcının işini kolaylaştırmak.

Tabii yatırım ortamını iyileştirmek, işin önemli bir kısmıyken, faiz oranlarının makul seviyelerde olması da, işin bir diğer kritik ayağı. Widodo’nun, MB’yi yüksek faiz konusunda sorgulamasının sebebi de, bu oldu.

Endonezya’da politika faizi şu anda %7,75 seviyesinde. MB, Widodo’ya, söz konusu faizi indirmekteki ana çekincesinin, yüksek enflasyon olduğunu söyledi. Açıklanan Ocak ayı enflasyonu, %6,96. Enflasyon düşüş görünümü çizse de, Endonezya MB, faiz indiriminin, sermaye çıkışlarını ve Rupiah’ın değer kaybını tetikleyeceğinden endişe ediyor. Bununla birlikte, Jakarta, yıl içinde faizde indirimin geleceğine de yeşil ışık yakmadan geçmiyor.

FİNANSAL KÜRESELLEŞMEYLE GELEN

Son günlerde ön plana çıkan Çin ve Endonezya örnekleri, aslında bir bakıma, finansal küreselleşmenin zorluklarını yansıtıyor. Nitekim piyasaların birbirine bağlı olduğu bir sistemde, politikalar ve şoklar kaçınılmaz olarak etki yayıyor. Bu ise, ekonomilerin kendi kontrol güçlerini haliyle azaltıyor.

Hatta ilgili akademik çalışmalar da, buradan yola çıkarak, yükselen ekonomilerde etkili bir para politikasının ne derece mümkün olabileceğini sorguluyor. Bu doğrultuda, söz konusu ülkelerin, ABD para politikası başta olmak üzere, gelişmişlerin politika değişimlerinden kaynaklanan olumsuzluklarla etkin bir şekilde nasıl başa çıkması gerektiği, sıkça tekrarlanan soruların başında...

Malum, bir süredir FED politikasının normalleştiği bir ortamdayız. Diğer tarafta ise, Avrupa’dan Pasifik’e çok sayıda MB, durgunluk ve deflasyon endişesine karşı para politikalarını gevşetici yönde hareket ediyor.

FİLLER KAVGA EDERKEN

Adeta bir Merkez Bankaları şovuna dönüşen bu hareketler, d&o