SETA > Yorum |
DavutoÄŸlu'nu Bekleyen Temel Mesele

DavutoÄŸlu'nu Bekleyen Temel Mesele

Siyaset normalleşirken, siyasetin hitap ettiği sosyo-kültürel zemin de dönüştü. Hem de bütün bunlar önemli oranda 2000 sonrasında yaşandı. Bence bu durum bile başlıbaşına, AK Parti'nin yenilenme ihtiyacına gerekçe teşkil ediyor.

Ahmet DavutoÄŸlu, AK Parti’nin yarınki kongresinde Genel BaÅŸkan seçilecek. Ardından da hükümeti kurmakla görevlendirilecek. Genel baÅŸkanlık koltuÄŸuna da, baÅŸbakanlık koltuÄŸuna da R. Tayyip ErdoÄŸan’ın halefi olarak oturacak.

DavutoÄŸlu’nun genel baÅŸkanlığı ve baÅŸbakanlığı AK Parti tabanı, teÅŸkilatı ve kurmayları arasında büyük bir memnuniyetle karşılanmış durumda.

Bunda hiç kuÅŸkusuz DavutoÄŸlu’nun ulusal ve uluslararası kamuoyunca maruf bir isim olmasının etkisi büyük. Hiçbir siyasetçi, gazeteci ya da akademisyen DavutoÄŸlu’nun Türkiye’nin temel meselelerine nasıl baktığı, baÅŸlıca gerilim noktaları ile ilgili ne tür bir muhayyileye sahip olduÄŸu ile ilgili merak sahibi deÄŸil.

Merak edilen, DavutoÄŸlu’nun izleyeceÄŸi somut yol haritası, hayata geçireceÄŸi projeler ve önereceÄŸi çözüm paketlerinin muhtevası hakkında. Mahiyeti hakkında deÄŸil.

* * *

Uzunca bir süredir ErdoÄŸan sonrası AK Parti’yi tartışıyoruz. “ErdoÄŸan sonrasında parti baÅŸkanlığı yükünü her kim alırsa alsın, ciddi bir yükle ve meydan okumayla karşı karşıya kalacak” deyip duruyoruz. Artık bu tartışmanın somut bir zemini ve kanlı canlı bir aktörü var. DavutoÄŸlu, ErdoÄŸan sonrası AK Parti’yle nasıl yol yürüyecek? Parti’ye nasıl nüfuz edecek ve partiyi dinamik bir biçimde mobilize edebilecek mi? Bunun yanında baÅŸbakanlık görevini ErdoÄŸan’dan devralacak olan DavutoÄŸlu, ErdoÄŸan’ın yönetiÅŸim modelini sürdürmeyi mi yoksa yeni bir modelle ikame etmeyi mi tercih edecek?

Bu sorular, hiç kuÅŸkusuz önemli sorular. Ve DavutoÄŸlu’nun bunlara bir cevap geliÅŸtirme çabası içinde olduÄŸunu, hatta adım adım yürürlüÄŸe koyacağı bir programının cebinde hazır bulunduÄŸunu düÅŸünüyorum. Önümüzdeki günlerde hiç kuÅŸkusuz bu konuları farklı yönleriyle tartışacağız.

Fakat bana kalırsa DavutoÄŸlu’nu bekleyen çok daha ciddi bir siyasal imtihan sahası var.

AK Parti, yeni Türkiye’nin kurucu partisi olarak, sistematik dönüÅŸümlere öncülük etti. ErdoÄŸan’ın öncülüÄŸünde gerçekleÅŸen AK Parti reformları ciddi yapısal dönüÅŸümleri ve eski sistemin tasfiyesini beraberinde getirdi. Fakat, diÄŸer yandan 2000’lerden bu yana toplum da dönüÅŸmeye, ekonomisi büyüyen, demokrasisi normalleÅŸen, bölgesel bir güç haline gelen bir ülkede siyasetten ve devletten beklentilerini de artırmaya baÅŸladı. Elbette siyasetin bu talepleri geçmiÅŸ kötü günlere referansla anlamsız görmesi hiçbir surette kabul edilemez. Siyasetin boÅŸlukları, en temelde toplumsalın temsilindeki eksiklerden kaynaklanır.

* * *

Türkiye’nin refah düzeyi arttıkça, tecrübe ettiÄŸimiz modernliÄŸin formları da çeÅŸitlendi. Elitlerin pozivitizme, materyalizme, modernist milliyetçiliÄŸe mesafeleri arttı. Siyasetin üzerinde yükseldiÄŸi kültürel zemin dönüÅŸtü. Toplum “ya öyle ya böyle” çizgisinden “hem öyle hem böyle çizgisi”ne doÄŸru kaydı. Siyasal gerçeklik algısını zamansallıktan çok mekansallık belirlemeye baÅŸladı. Bütünselliklerin yerini parçalılıklar aldı. Dinler ve kimlikler bütün dünyada olduÄŸu gibi Türkiye’de de sosyal hayatın ikincil unsuru olmaktan çıkıp kurucu roller üstlendi. TürdeÅŸlik yerine farklılıklar temel deÄŸer halini geldi. Kuramların yerini kurgular aldı.

Bir baÅŸka deyiÅŸle, siyaset normalleÅŸirken, siyasetin hitap ettiÄŸi sosyo-kültürel zemin de dönüÅŸtü. Hem de bütün bunlar önemli oranda 2000 sonrasında yaÅŸandı. Bence bu durum bile baÅŸlıbaşına, AK Parti’nin yenilenme ihtiyacına gerekçe teÅŸkil ediyor.

DavutoÄŸlu, bu dönüÅŸümün içinde kendisini anlamlandıranlara seslenecek, onlarla siyaset yapacak, onlara vizyon çizecek. Bu süreçte de siyasal kültürümüzün merkezi bir unsuruna dönüÅŸen “düÅŸman” kategorisini imha edip, yerine “siyasal rakip” kategorisini koyması gerekecek. “DüÅŸman” kategorisinin Türkiye siyasi hayatının önemli bir unsuruna dönüÅŸmesinin kaynağında, iflah olmaz ErdoÄŸan karşıtlığı yer alsa da, bu kategoriyle hesaplaşıp ülkenin normalleÅŸmesine hizmet etmek de yine DavutoÄŸlu siyasetinin önceliklerinden biri olacak. Üstelik DavutoÄŸlu, bütün bu süreci paralel yapı baÅŸta olmak üzere vesayet odaklarıyla mücadele ederek yürütmek durumunda kalacak.

DavutoÄŸlu, yarınki kongrede bir konuÅŸma yapacak ve Türkiye siyasetine sunduÄŸu restorasyon teklifini somutlaÅŸtıracak. Muhtemelen, demokratikleÅŸme, dış politika, kimlik ve ekonomi alanlarında öngördüÄŸü restorasyon sürecinin ana hatlarını kamuoyuyla paylaÅŸacak.

Ne diyelim, Allah utandırmasın...

[AkÅŸam, 26 AÄŸustos 2014]