SETA > Yorum |
CHP nin Atatürk Tartışması Nereden Nereye

CHP’nin “Atatürk” Tartışması Nereden Nereye?

CHP, 'Mustafa Kemal' ve 'Atatürk' ayrımı üzerinden kendi krizini yaşıyor. Gerçek Atatürkçülerin CHP'den tasfiye edildiği konuşuluyor. Atatürkçülüğün ne olduğu parti içi kliklerin bir mücadele unsuru. Bu defa Atatürk'ün partisi CHP tehlikede.

Son "Atatürk" ve "Mustafa Kemal" ayrımı tamamen CHP içi bir tartışma olarak başladı. Ne iktidarın Millet İttifakı'nı zayıflatma hamlesinden ne de CHP hakkındaki polemiklerden neşet etti.Üstü örtülmek istenen bu tartışma İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu'nun "Atatürk" soyadını kullanmama ısrarına CHP'li isimlerin verdiği tepkilerle şekilleniyor. En son Muharrem İnce, "Mustafa Kemal, ön addır. Atatürk soyadıdır. Kimin haddine Mustafa Kemal demek. Soyadını söylemeye mecbursun" diyerek söylemeyenleri "cahillikten öte bir şey" ile suçladı. Kaftancıoğlu'nun "Mustafa Kemal" demekte ısrar etmesinin "cehaletle" uzaktan yakından alakası olmadığı açık. Tüm eleştirilere rağmen il başkanı olmadan önceki açıklamalarına (İslam inancına aykırı beyanatları ve Ermeni soykırımı iddiası dahil) olduktan sonra da sahip çıkan Kaftancıoğlu, kendisiyle tutarlı bir siyasetçi. Ne söylediğini çok iyi biliyor. O halde İnce'nin tabiriyle "cehaletten öte olan şey" nedir?

***

Her şeyden önce CHP içinde "sahici bir sancı" sözkonusu. İktidarın işine yarar diye derinlerdeki yakıcı bir hesaplaşma baskılansa da meselenin üstünü örtmek mümkün değil. Zira kurucu lideri Atatürk olan CHP, bugün "hangi Atatürk" gündemi ile "ideolojik dönüşümünün yönünü" tartışıyor.

Bülent Ecevit "Ortanın solu" ideolojisi ile tek parti döneminde kalma CHP'yi dönüştürmüştü. Şimdi bence Kılıçdaroğlu ve Kaftancıoğlu birlikte yine CHP'yi yeni bir dönüşüme taşıyorlar. Kılıçdaroğlu'nun sağ isimleri aday gösterme ve bütün muhalefet partilerini bir araya getirme gayretindeki pragmatizmi ile Kaftancıoğlu'nun HDP'nin hassasiyetlerine hitap eden ideolojik sertliği birbirini tahkim ediyor. Her ikisi de CHP'yi geniş bir ittifaka hazırlıyor. Bu sebeple kimi CHPlilerin tepkisine rağmen Kılıçdaroğlu, Kaftancıoğlu'na sahip çıkıyor. Zira O, Deniz Baykal'ın CHP'sinden bugünkü CHP'ye geçişin ikinci aşamasını temsil ediyor.

İlki, 2010 yılında Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığa getirilmesiydi. Amaç, CHP'yi HDP ile açıktan iş birliği yapabilecek yere getirmek. HDP'nin Kürt milliyetçisi seçmeni ile CHP'nin ulusalcı-Kemalist tabanını yakınlaştırmak. Birleştirici aktör ise CHP ve HDP'te konuşlanan Türk solunun temsilcileri. Belli ki bu da emperyalist güçlere karşı Kurtuluş Savaşını yapan "Mustafa Kemal" ile tek parti dönemindeki Kürt milliyetçisi isyanları bastıran "Atatürk" arasında bir ayrımdan geçiyor.

***

Yıllar ne de çabuk geçiyor. Bir zamanlar muhafazakâr-İslami kökenlerden gelen

AK Parti iktidarına karşı CHP'liler "Atatürk" tartışması yapıyordu. 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde CHP, Cumhuriyet mitinglerinde Atatürk sembolünü araçsallaştırıyordu. Yine 2013 Gezi olayları sırasında protestocular bilinçli bir şekilde Atatürk fotoğraflı Türk bayraklarını tercih ederek kendilerini "Mustafa Kemal'in askerleri" olarak niteliyordu. Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında taraftarlar "Mustafa Kemal'in askerleriyiz, her yer Taksim her yer direniş" pankartı taşıyordu. Ortak bir değer olan "Atatürk" iktidara karşı bir nevi "direnişin sembolü" haline getirilmek isteniyordu. Anıtkabir şikâyet edilen manevi bir mekân olarak ziyaret ediliyordu. Elbette Atatürk'ün "kurduğu Cumhuriyetin tehlikede olduğu" söylemi eşliğinde...

***

İlginçtir, şimdi ise CHP, "Mustafa Kemal" ve "Atatürk" ayrımı üzerinden kendi krizini yaşıyor. Gerçek Atatürkçülerin CHP'den tasfiye edildiği konuşuluyor.

Atatürkçülüğün ne olduğu parti içi kliklerin bir mücadele unsuru. Bu defa Atatürk'ün partisi CHP tehlikede. Bence krizin büyüğü, CHP'nin "Kürt sorunu" raporu ile gelecek. Kılıçdaroğlu-Kaftancıoğlu birlikteliği CHP'de Türk milliyetçisi bir tepki doğuracak mı? Parti kadrolarındaki rekabet Alevi, Kürt, Türk ve Sünni ayrışma tartışmalarına evrilecek mi? Yoksa CHP bu yeni ideolojik dönüşümünü tamamlarken Başkan Erdoğan'a yaramasın diye "Atatürkçüler" yeni "Mustafa Kemalciler" tarafından tasfiye edilmelerine göz mü yumacaklar?

[Sabah, 18 Eylül 2020].