Muharrem İnce'nin basın toplantısı benim beklediğimden daha cesurdu. Önceki örneklere bakınca İnce'nin geri vites yapabileceği düşüncesi doğuyordu. Ancak görünen o ki, İnce artık geri dönüşü olmayan bir yola girdiğinin farkında. Tabii ki Millet İttifakı'nın içinde kalacağına dair beyanatlar verecek. Ama partileşme ve kopmanın açık ilanını yapmış durumda. Bu saatten sonra gerilim artar da düşmez. İnce gemileri yaktı. Yaptığı açıklamalar yenilir yutulur cinsten değil. Genel Merkez'i seçimlerde kendisine ihanet etmekle suçladı. Bilgi paylaşılmadığını söyledi. Hatta yanlış yönlendirmeye maruz bırakıldığını da açıkladı. Bu zamana kadar kendisine yönelik eleştirileri cevaplamaya çalıştı. Aslını sorarsanız bu seçim gecesi meselesinde baştan itibaren tuhaf işler dönüyor. Hepimiz biliyoruz ki, bu CHP'nin ilk kaybettiği seçim değildi. Her seferinde genel başkanlar en az birer hafta ortadan kaybolurdu. Yani diğer seçim kayıplarından bir farkı yoktu. Ama ilk günden itibaren Genel Merkez, şimdi anlaşılıyor ki, İnce'yi karalamak adına hakkında "sarhoştu" dedikodularının merkezi olmuş. Bunun üzerinden de İnce'nin liderlik yapmaya uygun olmadığı tezi işlenir oldu.
Şimdi İnce bunları kendi açısından anlatmaya başladı. Aslına bakarsanız bu işi çok kurcalaması kendi lehine değil. Bu tür kişisel hesaplaşmalar yerine kendine belirlediği siyasi çizgiyi konuşsa muhtemelen daha başarılı olabilir. CHP'nin gerçekten ciddi bir sorunu var. Uzun süredir küreselcilik, marjinal solculuk, hatta HDP çizgisi CHP'de kol geziyor. Bazı CHP seçmenlerinin bu durumdan rahatsız olduğunu anlamak için uzman olmaya gerek yok. Eğer İnce Atatürkçülük kavramsallaştırmasını kendi adına bir çizgi olarak belirleyebilecek olursa kendine geniş bir alan açabilir. Ama bu işi kişisel bir mesele olarak konuşmaya devam ederse CHP'nin eline kendisini hain ilan etmeleri için büyük bir şans vermiş olur. Halbuki kendisi CHP'nin Atatürk çizgisine ihanet ettiği tezini seslendirebilecek olursa bir karşılığı olur.
Büyük hayaller kurmasına gerek yok. Yüzde 50 artı birin hayal olduğu ortada. O yüzden toplumun her kesimine sesleniyorum iddiasını söylemsel olarak kullanabilir ama ciddiye almasa iyi eder. Kendine bir taban yapmak için ve öncelikle bir kesime seslenmek için önünde büyük bir fırsat var. Bakalım kullanabilecek mi?
[Sabah, 15 Ağustos 2020].