SETA > Yorum |
AK Parti'nin Yeni Türkiye' İle İmtihanı

AK Parti'nin Yeni Türkiye' İle İmtihanı

AK Parti için ‘Yeni Türkiye' hem bir başarı hikayesi, hem bir meydan okuma ve çetin imtihan, hem de yegane çıkış yolu.

7 Haziran gecesi seçim sonuçları açıklandığında Türkiye çok ihtimalli bir koalisyon tablosu ile karşı karşıya kaldı. O günden bugüne yani 1 Kasım’a doğru giden süreçte yüzde 60’lık bloğu ve Türkiye’de son 13 yılda yaşanan dönüşümü geri döndürmeyi de içeren sayısız siyasi hesap, analiz ve yorum yapıldı. Henüz 1 Kasım seçimleri gerçekleşmedi, elimizde sadece yapanın siyasi pozisyonuna göre değişen tahminler ve dolayısı ile belirsizlik var. Ancak bir nokta tahminin ötesinde kuvvetle muhtemel: AK Parti 1 Kasım’dan sonraki hükümet denkleminin tek veya hâkim unsuru olacak; 7 Haziran’da yaşanan oy kaybı telafi edilirse tek başına, telafi edilemezse büyük ortak olarak iktidarda olacak. AK Parti tek başına iktidar olsun veya olmasın 1 Kasım sonrasında yüzde 60’lık bloktan veya 13 yıllık dönüşümün geri döndürülmesinden kimsenin bahsetmeyecek/bahsedemeyecek olması, AK Parti’nin ‘Yeni Türkiye’ olarak kavramsallaştırdığı gelecek tasavvurunun önemli ölçüde gerçekleştiğinin bir göstergesi olarak okunabilir. Bu kavram bir yönüyle devam eden bir dönüşüme karşılık gelmekteyken, diğer yönüyle bir mücadelenin sonucunun ilanıdır. Kavram Türkiye’de iktidara ortak olmak isteyen siyaset dışı aktörlerin devrinin kapandığını ilan ederken, açılan yeni devrin şekillenme sürecini de ifade ediyor.

KÜRT SOKAĞI NE DİYOR?

‘Yeni Türkiye’nin iki farklı anlamı aynı zamanda farklı meydan okumalara da karşılık geliyor. İlk meydan okumanın muhatabı siyaseti ve toplumu gayrı meşru, gayri tabii mecralarla ve istikamette şekillendirmeye çalışan aktörlerken, ikincisi AK Parti’nin muhatap olduğu meydan okumadır; ‘Yeni Türkiye’yi yönetebilmek. Bu yönüyle 7 Haziran seçimleri ‘Eski Türkiye’nin son seçimiydi ve 1 Kasım seçimleri de Yeni Türkiye’nin ilk seçimi olacak. 7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti’nin temsil ettiği değerleri ve kitleleri dışlayan bir iktidar denkleminin mümkün olmayacağının ortaya çıkması ‘Yeni Türkiye’nin mücadele sürecinin başarı ile sonuçlandığının ilanı olarak okunabilir. Türkiye AK Parti’nin idaresinde çıktığı yolculuğu yaşanan yol kazalarına rağmen başarı ile tamamlamış ve ‘Yeni Türkiye’ menziline ulaşmıştır. ‘Yeni Türkiye’ çerçevesinde AK Parti’nin karşı karşıya kaldığı meydan okuma ise ulaşılan menzildeki Türkiye’yi yönetmektir. 7 Haziran seçimlerinde AK Parti’nin oy kaybettiği alanlar ‘Yeni Türkiye’ meydan okumasından AK Parti’nin payına düşenleri göstermektedir.

Listenin en başında şüphesiz Kürt oyları yer alıyor. Söylem ve eylem planında Kürt Meselesi’nde daha önce örneği görülmemiş adımlar atan ve sorunun üzerine cesaretle giden AK Parti, 7 Haziran seçimlerinde Kürt oyları bağlamında en başarısız performansını sergiledi.

AK Parti’nin çatışmasızlık ortamında gidilen 7 Haziran seçimlerinde Kürt seçmenden aldığı oy oranı terörle mücadelenin en şiddetli zamanlarında aldığının çok altında kaldı. Ne hiçbir şekilde kabul edilmesi mümkün olmayan ve Kürt seçmeni hedef alan “nankörlük” ithamı ne de açıklayıcı olan seçim ve sandık güvenliği argümanını bu tabloyu açıklayabiliyor. Gerçekte olan ‘Yeni Türkiye’nin içerdiği hak ve adalet arayışının etnik Kürt siyasal öznesini dönüştürmesidir. Bu &o