SETA > Yorum |
AK Parti Kongresi'nde quot Ekonomi için Yeni Bir Başlangıç'

AK Parti Kongresi'nde "Ekonomi için Yeni Bir Başlangıç'

AK Parti, 2002'de enkaz olarak devraldığı ülke ekonomisini, 13 yılda ulusal ve uluslararası birçok müdahaleye rağmen yükselen ekonomilerden biri durumuna getirdi.

AK Parti, 2002'de enkaz olarak devraldığı ülke ekonomisini, 13 yılda ulusal ve uluslararası birçok müdahaleye rağmen yükselen ekonomilerden biri durumuna getirdi. Bu yüzden AK Parti'nin 5. Olağan Kongresi'nden çıkacak ekonomi mesajları, ülkenin geleceği açısından büyük önem taşıyordu. Çünkü; 2002'den bu yana siyaset üretebilen tek parti olan AK Parti, arkasındaki siyasi desteği ekonomide gerçekleşen dönüşüme maharetle kanalize edebildi, içerdeki vesayet odaklarının ekonomide gücünü azalttı, küresel siyasi ve ekonomik gelişmelerin Türkiye ekonomisine yapacağı olumsuz etkileri hafifletti.

7 Haziran sonrasındaki süreç de açıkça gösterdi ki, Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda politika üretmesi ve istikrarı yeniden sağlaması AK Parti'den bekleniyor. Bu beklentide geçmiş dönemde özellikle ekonomideki başarı kadar, halihazırda ekonomik büyüme, yatırım, istihdam gibi kalkınma ve refahın üçlü bileşeninin AK Parti'yle mümkün olmasının etkisi var. Diğer taraftan, 7 Haziran sonrasında partilerin koalisyon görüşmelerinde birbirinden çok farklı gündemleri benimsemesi, yine çözümün adresi olarak AK Parti'yi gösteriyor. Bu yüzden AK Parti Kongresi'ndeki ekonomi gündemi, bir anlamda 1 Kasım sonrasındaki Türkiye'nin ekonomi gündemiyle birebir ilişkili.

YENİ DÖNEMİN EKONOMİ KODLARI

Kongrenin ekonomi başlıklarında dikkat çeken detay, 2023 Ekonomi Vizyonu'na kararlılıkla sahip çıkılması. Bu vurgu, ekonomide sürekliliğe verilen önemi gösterirken, aynı zamanda değişimin sembolü olan AK Parti'nin kuruluş değerlerine sahip çıkıldığını güçlü bir şekilde işaret etmektedir.

2023 ekonomi hedeflerine giden yolda 7 Haziran'da zorunlu mola verilmesinden dolayı, 1 Kasım sonrası için ekonomide yapılacaklar daha önemli hale geldi. Bu noktada yapısal reformlarla birlikte küresel ekonomideki dalgalanmanın ülke ekonomisinde bir kırılganlığa yol açmaması birinci önceliklerden.

2023 ekonomi hedeflerinin başarıya ulaşıp ulaşamayacağı ise, yapısal reformların uygulanıp uygulanmayacağına bağlı. Ekonomide dönüşüm programlarının her biri, ülke ekonomisinde “yeni bir ekonomi hikayesine” giden yolun taşları olacak.

2002'den bu yana süren ekonomi anlayışı, Türkiye ekonomisindeki geçmişten kalan kamu borcu, yüksek faiz ödemeleri vedüşük üretim gibi sorunları ortadan kaldırdı.

Yeni dönemde ise, ekonomi anlayışının merkezinde “yüksek gelir ekonomiler” grubuna girmek olacak. 2002'den sonra yaklaşık 3,5 kat artan kişi başı gelirin bir üst basamağa geçmesi, üretim yapısında teknolojinin hakim olması ve ülkenin finansal gücünün artırılması için yapılacak reformlar var.

Başbakan Davutoğlu'nun ekonomide “yeni bir hikayenin” yazılacağına dair,
“25 öncelikli programı aynı kararlılıkla sürdürecek, Türkiye'nin orta gelir tuzağına düşmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu çerçevede de bütün amacımız sürdürülebilir bir kalkınmayı, Türkiye'nin teknolojik kalkınmayla yeni ve köklü bir ekonomik hamlenin içine girmesini hedefliyoruz” açıklaması da, 1 Kasım sonrasında ekonomi anlayışının nasıl şekilleneceğini ilan ediyor.

Bunun gerçekleşmesi içinse vazgeçilmez şart, siyasi kadroların belirlediği hedefler ile ülkedeki ekonomi kurumları arasında uyumun sağlanması. Bu anlamda kurumlarda da yeniden yapılanmaya gidilmesinin zorunluluğu ortaya çıkıyor.

EKONOMİDEKİ GÜÇ, SİYASİ İSTİKRARLA DEVAM EDECEK

Dolayısıyl