Filistin’de Hamas’ın iktidara gelmesinin ardından Avrupa’da ziyaretlere başlayan Devlet Başkanı Mahmud Abbas Türkiye’yi ziyaretinin ikinci gününde bir basın toplantısı düzenledi.Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine büyük önem verdiklerine değinerek konuşmasına başlayan Abbas, Türkiye’nin Ortadoğu meselelerinde önemli rol oynayabileceğini ve bunun kendileri tarafından da arzulandığını dile getirdi. Bu açıklama Türkiye’nin rolünün ne olabileceği sorularını akla getiriyor. Abbas’ın Türkiye’nin Hamas’tan bir heyeti kabul ettiğini ve görüştüğünü hatırlatarak, bu girişimlerin son derece faydalı olduğuna değinmesi bu konudaki beklentiler ile ilgili ipuçları veriyor. Bununla birlikte Abbas, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşme sonrasında bu konuda daha net bir açıklama yapabileceğini ifade etti.
Abbas konuşmasında Filistin’e ilişkin değerlendirmelerine geçmeden önce Mısır’da dün yapılan bombalı saldırılardan duyduğu derin üzüntüyü aktardı ve terörle bir yere varılamayacağını terörün her türlüsünü kınadıklarını vurguladı. Terör konusunda sık sık eleştirilere maruz kalan bir ülkenin devlet başkanı olarak Abbas’ın açıklamaları oldukça dikkat çekici. Nitekim, İsrail vatandaşlarına yönelik terör saldırıları konusunda tavrının ne olduğu kendisine yöneltilen sorular arasındaydı. Abbas bu soruya “Bütün terör olaylarını kınıyorum. İster İsrail’de olsun, ister Filistin’de” sözleri ile cevap verdi. Bu cevap Filistin devlet başkanının, terörü gerektiğinde meşru müdafaa olarak nitelendiren Hamas hükümetinden bu noktada da ayrıldığını ortaya koyuyor.
Abbas özellikle Hamas iktidara geldikten sonra dış dünyadan daha çok destek gören, “ılımlı ve arabulucu” yönü sık sık dile getirilen bir lider. Açıklamalarında hem Filistin içi dengeleri koruma, hem de İsrail ile Hamas hükümeti arasında dialog yolunu açma çabalarını görmek mümkün. Abbas, gerek İsrail hükümetinin, gerek Hamas hükümetinin uluslararası yükümlülüklerini hatırlatarak, diyalogun devam edebilmesi için tarafların bunları yerine getirmek zorunda olduklarının altını çizdi. Taraflarca kabul edilmiş bulunan “Yol Haritası” doğrultusunda İsrail Hükümeti’nin masaya oturmasını beklediklerini dile getiren Abbas, bölgede adil ve kalıcı bir çözümün ancak görüşmelerle mümkün olabileceğini üzerinde durdu. Abbas, tek taraflı çözümler ile ancak geçici bir süre için çatışmaların ertelendiğini, nihai çözümün elde edilemeyeceğini sözlerine eklerken, bir takım girişimlerde bulunmak için İsrail Hükümetinin kurulmasını beklediklerini belirtti. Abbas’ın bu açıklamaları Sharon’un başlattığı “tek taraflı” politikaları devam ettireceğini sık sık dile getiren seçim galibi Ehud Olmert’e bir gönderme niteliğindeydi. Ancak Filistin Devlet Başkanı, sadece İsrail’e hatırlatmalarda bulunmadı. Hamas Hükümetinin İsrail’i tanımama konusundaki net tavrına karşın Abbas, uluslararası gerekliliklerden bahsederek “uluslararası antlaşmalara uymak zorundalar” sözüyle bu konudaki tutumunu ortaya koydu. Abbas, bu yönde telkinleri olduğunu da belirtti. Abbas’ın bu açıklamalara ek olarak hükümetin öncelikle ortamı sakinleştirmek ve istikrarı sağlamakla mükellef olduğunu hatırlatması da son derece önemli. Filistin halkının çözüm istediği toplantıda dile get