- YÖK Anadolu Projesi’nin amacı nedir?
Türk yükseköğretim sistemine özellikle son yıllarda yapılan altyapı ve insan kaynağı yatırımları sonucunda nicel göstergelerde hızlı ilerlemeler yaşandı. Üniversite sayıları başta olmak üzere, öğretim elemanı sayısı ve derslik sayılarında kısa sürede önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu ilerlemelere bağlı olarak ise Türk yükseköğretim sisteminde üniversite sayısı 207’ye, öğrenci sayısı 8 milyon seviyesine geldi. Yükseköğretim sisteminde yaşanan bu kapasite artışı beraberinde bazı tartışmaları da getirdi. Nicel göstergelerde yaşanan artışların nitelik bakımından geliştirilmesi bu tartışmaların başında yer aldı. Sosyal adalet ve fırsat eşitliği ilkelerinin benimsenmesiyle her ilde bir üniversite hedefinin hayata geçirilmesi öğrenci sayısının artışına katkı sağladı. Her ile bir üniversite projesiyle birlikte yaşanılan dezavantajlılık, maddi imkansızlık veya farklı sosyal hassasiyetler sebebiyle üniversite eğitimine devam edemeyen öğrencilerin kendi illerinde veya bölgelerinde üniversite okumalarına fırsat vermektedir. Ancak bu durum beraberinde kalite sorunlarını getirmektedir. YÖK, yükseköğretimde yaşanan bu kalite sorunun çözümü amacıyla bazı projeler yürütmektedir. Misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma projesi, YÖK 100/2000 doktora projesi, Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun kurulması, hedef odaklı uluslararasılaşma, YÖK-Gelecek projesi bunlardan bazılarıdır. Anadolu Projesi de yükseköğretimde kalite arayışlarının bir sonucudur. Projeyle birlikte 2006 yılından sonra kurulmuş 15 genç üniversitenin belirlenen 63 bölümü altyapı, araştırma ve insan kaynağı konusunda daha gelişmiş olan kıdemli üniversiteyle eşleştirilmiştir. Bu sayede proje kapsamına alınan genç üniversitelerin araştırma kapasitelerini, eğitim kalitelerini ve mezun niteliklerini geliştirmesi amaçlanmaktadır.
- YÖK Anadolu Projesi’nde kıdemli üniversitelerden beklentiler nelerdir?
YÖK Anadolu Projesinde kıdemli olarak belirlenen üniversiteler, 2006 yılından önce kurulmuş, ulusal ve uluslararası alanda başarı gösteren üniversiteler içinden seçildi. Proje kapsamında, kıdemli üniversitelerden gönüllülük esasına göre seçilecek profesör veya doçent ünvanına sahip öğretim üyelerinin eşleştirilen genç üniversitelerin ilgili bölümlerindeki öğrencilere ders vermeleri beklenmektedir. Bunun yanında ilgili üniversitelerin araştırma kapasitelerinin karşılıklı kullanılması projenin önemli hedeflerindendir. 2006 sonrası kurulan üniversitelerin özellikle kütüphane ve laboratuvar imkanlarının kısıtlı olduğu düşünüldüğünde bu hedef genç üniversitelere önemli katkı verecektir. Eşleştirme yapılan üniversitelerin ortak yayın ve proje konusunda iş birliği yapması da bir diğer hedeftir. Genç üniversitelerin bulundukları iller ve bölgelere özgü yerel projeler hayata geçirmesi, bu projelerde eşleştirme yapılan kıdemli üniversitelerden destek alması yayın ve proje niteliğini artıracaktır. Proje, benzer şekilde kıdemli üniversitelerin bölge bazlı yapacakları akademik çalışmalar ve projeler için yerel iş birlikleri kurması açısından önemli fırsatlar sunacaktır.
- Projenin izlenmesi ve değerlendirilmesi nasıl yapılacak?
Hayata geçirilen projelerde önemli aşamalardan biri de projenin izlenmesi, değerlendirilmesi ve taraflara dönütte bulunulmasıdır. Sürecin planlanması, aksayan yönlerin tespiti, iyi işleyen süreçlerin yaygınlaştırılması için projenin izlenmesi elzemdir. YÖK Anadolu Projesinde izleme süreci Koordinasyon Kurulu tarafından gerçekleştirilecektir. Bu kurul YÖK tarafından oluşturulacaktır. Kurul, eşleştirilen üniversitelerden her yıl rapor alarak projenin bir yıllık dönemde işleyişini takip edecektir. Gerekli görülmesi durumunda eşleştirilen üniversitelerde incelemelerde bulunması öngörülen kurul, oluşturduğu raporları YÖK Başkanlığına sunacaktır. Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanacak raporlar, projenin geliştirilmesi sürecine katkı verecektir. Projenin gelişmeye açık bir biçimde tasarlanması ve uygulanacak olması kurulun önemini daha da artırmaktadır.
- Projelerin hayata geçirilmesi sürecinde karşılaşılabilecek zorluklar nelerdir?
Koronavirüs (COVID-19) salgınıyla birlikte hemen her sektörün normalleri değişim gösterdi. Eğitim sektörü için salgının beraberinde getirdiği riskleri en aza indirmek adına yüz yüze eğitime ara verildi ve eğitime dijital ortamüzerinden uzaktan devam edildi. YÖK Anadolu Projesi’nin böyle bir dönemde ortaya çıkması avantajları ve dezavantajları beraberinde getirmektedir. Örneğin gönüllülük esasına göre kıdemli üniversitelerden seçilecek öğretim üyelerinin genç üniversitedeki öğrencilere ders vermesi dijital eğitim sürecinde mümkündür. Ancak yüz yüze eğitim sürecine geçişle birlikte verilecek derslerin nasıl planlanacağı önemli bir soru işaretidir. Bu durumda hibrit eğitim modelinin (yüz yüze ve uzaktan eğitimin birlikte olduğu eğitim modeli) uygulanması yararlı olacaktır. Benzer şekilde proje kapsamında kütüphane ve altyapı konusunda iş birliklerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Eşleştirilen üniversitelerin farklı bölgelerde olması göz önüne alındığında kütüphane ve altyapı imkanlarından yeterince yararlanmaları kolay olmayacaktır. Bu durumda zamanın ruhuna uygun biçimde dijital ortamda sahip olunan kaynakların paylaşımı yöntemi yaygınlaşmalıdır. Kütüphanelerde bulunan basılı kaynaklar dijital ortamlara aktarılarak dijital yayınlar yaygınlaştırılabilir. Bu sayede kurumların dijital dönüşümü desteklenir. Bir diğer zorluk ise, ders verecek öğretim üyelerinin gönüllülük esasına göre seçilmesidir. Öğretim üyelerinin araştırma süreçleri ve ders yükleri konularında yaşadıkları yoğunluk düşünüldüğünde projeye gönüllülük esasına göre katılım sınırlı olacaktır. Bu durumda öğretim üyelerine yönelik teşvik mekanizmaları ihtiyacı vardır. Hemen her projenin tasarım aşamasıyla uygulama aşaması arasında farklılık yaşanmaktadır. Bu farklılıkların öngörülmesi ve buna yönelik önlemlerin alınması projenin başarılı biçimde uygulanması için önemlidir. Uygulamanın etkisini ve verimliliğini ölçmek amacıyla; eğitim kalitesinde yaşanan değişim, yürütülen araştırmaların yerel sorunların çözümüne sunduğu katkı ve ortaya çıkan verilerin sistemli analizlerinin yapılması sağlanmalıdır. Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun da projenin izlemesi ve değerlendirilme sürecine katılması önemlidir.
- Akademik Kariyer Liyakat Projesi nedir?
YÖK Anadolu Projesinin tanıtıldığı toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ve kısa sürede hayata geçirilecek olan bir proje de YÖK Akademik Kariyer Liyakat Projesidir. Bu projenin amacı doktoralı insan kaynağının akademiye kazandırılmasıdır. Proje kapsamında doktora derecesi almış araştırmacıların ve stratejik hedefleri doğrultusunda öğretim elemanı arayan üniversitelerin buluşturulacağı bir platform oluşturulacaktır. Bu platform üzerinden stratejik hedefleri doğrultusunda araştırma kapasitesini güçlendirmek isteyen üniversiteler aradıkları nitelikteki öğretim elemanlarına ulaşacaktır. Benzer şekilde bu platform üzerinden doktora derecesini almış araştırmacılar liyakat esasına göre çalışma imkânı bulacaktır. Bu projeyle birlikte özellikle yükseköğretim sisteminde önemli bir sorun haline gelen doktora derecesine sahip araştırma görevlilerinin tüm Türkiye’deki üniversitelerde çalışma imkânı sunacaktır. Bu projenin özellikle 2006 yılından sonra kurulan üniversiteleri destekleyeceği ve nitelikli insan kaynağı bu üniversitelere yönelecektir.