SETA > 5 Soru |
Türkiye nin İlk Yaşlı Profili Araştırması ve Sonuçları

Türkiye’nin İlk Yaşlı Profili Araştırması ve Sonuçları

Türkiye Yaşlı Profil Araştırması nedir ve neyi amaçlamaktadır? Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’deki yaşlıların demografik durumuyla ilgili ortaya çıkan bulgular nelerdir? Sonuçlara göre Türkiye’deki yaşlıların sağlık ve yaşam memnuniyetiyle ilgili ortaya çıkan bulgular nelerdir? Yaşlıların sosyal hizmet ve yardımlardan yararlanma ve memnuniyet durumuyla ilgili araştırma bulguları neler göstermektedir? Araştırma sonuçları kapsamında yaşlıların toplumsal hayata katılımı ve bağımsız yaşamıyla ilgili neler söylenebilir?

  1. Türkiye Yaşlı Profil Araştırması nedir ve neyi amaçlamaktadır?

Yaşlı nüfusun dünyada ve Türkiye’de her geçen yıl artması yaşlılara yönelik stratejik politikaların geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Ancak yaşlılara yönelik etkin politikaların üretilebilmesi için mevcut durumlarının, sorun ve ihtiyaçlarının tespit edilmesi ve bu kapsamda çözüm önerilerinin geliştirilmesi hayati önem taşımaktadır. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (ASHB) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) iş birliğinde yaşlılarla ilgili kanıta dayalı somut verilerin elde edilmesi ve mevcut verilerin derlenmesi amacıyla Türkiye’de ilk defa Yaşlı Profil Araştırması gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda 10 Mayıs 2023’te ASHB Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve TÜİK arasında iş birliği protokolü imzalanmıştır. Ardından 15 Ağustos 2023’te sivil toplum, kamu ve diğer alanlardaki uzmanların katılımıyla Türkiye Yaşlı Profili Araştırması çalıştayı düzenlenmiştir. Çalıştaydan çıkan sonuçlar neticesinde araştırmanın anket soruları oluşturulmuştur. Anket sorularının nihai halini alması sonrasında TÜİK bölge müdürlükleri bilgisayar destekli yüz yüze görüşme yöntemi ile Türkiye genelinde saha çalışmaları gerçekleştirmiştir. Araştırma sonuçlarından çıkan bulguların kamuoyuna açıklanması amacıyla 22 Mart 2024’te bilgilendirme toplantısı düzenlenmiştir. Bu toplantının 18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası’nda Ankara’daki 75. Yıl Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde gerçekleştirilmesi araştırmaya verilen önemi ifade etmektedir. Ülkemizde bir ilk olan Türkiye Yaşlı Profili Araştırması Bilgilendirme Programı’nda ASHB Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş araştırma bulgularının bir kısmını paylaşmış ve bu araştırmanın Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde yaşlı dostu bir toplum inşa etme çabalarına önemli katkı sağlayacağını belirtmiştir. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş araştırma bulgularından yola çıkarak yaşlılara yönelik sosyal politikaların revize edileceğini belirtmiştir. Araştırma Türkiye’de yaşlı nüfusun psikolojik, sosyokültürel ve sosyoekonomik profiliyle yaşam koşullarını detaylı bir şekilde ortaya koymaktadır. Araştırma kapsamında 50 yaş ve üzeri en az bir kişi bulunan 22 bin 640 hanede yaşayan 14 bin 44’ü erkek ve 15 bin 741’i kadın olmak üzere toplamda 29 bin 785 kişinin içerisinde 65 ve üzeri yaştaki 5 bin 232’si erkek ve 6 bin 425’i kadın olmak üzere toplamda 11 bin 657 kişiden demografik bilgiler, çalışma hayatı ve ekonomik durum, sağlık, bağımsız yaşam, bakım ve sosyal yardımlar, çevre, toplumsal hayata katılım, yaşam memnuniyeti, afet ve acil durumlar, yaşlı hakları ve ayrımcılık konularıyla ilgili bilgi edinilmiştir.

  1. Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’deki yaşlıların demografik durumuyla ilgili ortaya çıkan bulgular nelerdir?

Araştırma kapsamında yaşlıların demografik durumuyla ilgili bilgiler açıklanmıştır. Buna göre Türkiye’de 65 yaş ve üzeri kapsamına giren yaşlı nüfus son beş yılda yüzde 21,4 artmış; 2018’de 7 milyon 186 bin 204 olan yaşlı sayısı 2023’te 8 milyon 722 bin 806’ya yükselmiştir. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise son beş yıl içerisinde yüzde 1,4 artarak yüzde 10,2’ye yükselmiştir. Mevcut yaşlı nüfusun yüzde 44,5’ini erkekler ve yüzde 55,5’ini de kadınlar oluşturmaktadır. Birleşmiş Milletler dünya nüfus tahminleri kapsamında Türkiye dünyadaki en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ülkeler sıralamasında 184 ülke içerisinde 67. sırada yer almaktadır. İl bazında değerlendirildiğinde yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il Sinop iken en düşük olduğu il ise Şırnak olarak açıklanmıştır. Hane bazında değerlendirildiğinde 2023’te Türkiye’deki 26 milyon 309 bin 332 hanenin 6 milyon 458 bin 465’inde (yüzde 24,5) en az bir kişinin yaşlı olduğu belirtilmiştir. Böylece Türkiye’de her 4 hanenin 1’inde en az bir yaşlının yaşadığı görülmektedir. En az bir yaşlının bulunduğu 6 milyon 458 bin 465 hanenin 1 milyon 669 bin 270’inde ise yaşlılar tek başına yaşamaktadır. Tek başına yaşayan yaşlıların yüzde 74,4’ünü kadınlar, yüzde 25,6’sını da erkekler oluşturmaktadır. Tek kişilik yaşlı hane halkı oranının en yüksek olduğu il yüzde 34,4 ile Balıkesir olurken en düşük olduğu il ise yüzde 7,8 ile Hakkari olarak belirtilmiştir. Yaşlı nüfusun medeni durumuna bakıldığında 2023’te yaşlı erkek nüfusunun yüzde 1,4’ü hiç evlenmemiş, yüzde 83,7’sinin evli, yüzde 3,9’unun boşanmış ve yüzde 11,1’inin eşi ölmüş olduğu görülürken yaşlı kadın nüfusun ise yüzde 2,8’inin hiç evlenmemiş, yüzde 46,4’ünün evli, yüzde 4,4’ünün boşanmış ve yüzde 46,4’ünün ise eşi ölmüş olduğu açıklanmıştır. Yaşlıların eğitim durumuna bakıldığında yüzde 23,4’ünün okuma yazma bilmediği, yüzde 9’unun okuma yazma bildiği fakat herhangi bir okul bitirmediği, yüzde 59,4’ünün ilk, orta veya lise mezunu olduğu, yüzde 8,2’sinin ise lisans ve lisansüstü seviyesinde eğitim aldığı görülmektedir.

  1. Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’deki yaşlıların sağlık ve yaşam memnuniyetiyle ilgili ortaya çıkan bulgular nelerdir?

Yaşlıların yaşam memnuniyetine bakıldığında yaşlıların yüzde 64,1’i kendini mutlu, yüzde 27,9’u ne mutlu ne mutsuz ve yüzde 8’i de mutsuz olarak ifade etmiştir. Bununla birlikte yaşlı nüfusun yüzde 82’si sağlıklı olmanın mutluluk sebebi olduğunu söylerken yüzde 64,4’ü kendisini en fazla mutlu eden şeyin aile olduğunu belirtmiştir. Ayrıca yaşlılar arasında geçmişe mutlulukla bakanların oranı yüzde 71,1 olarak açıklanmıştır. Yaşlı erkek nüfusun içerisinde yüzde 74,5 olan bu oranın kadınlar içerisinde yüzde 68,3 olduğu görülmüştür. Yaşlıların yüzde 86,6’sı evde yalnız kaldığında kendini güvende hissederken aynı durumdaki yaşlıların yüzde 13,4’ü ise kendini güvende hissetmemektedir. Genel sağlık durumundaki memnuniyete bakıldığında yaşlıların yüzde 21,4’ü sağlık durumunu iyi, yüzde 48,7’si orta ve yüzde 24,6’sı kötü olarak tanımlamaktadır. Sigara kullanımında ise yaşlıların yüzde 65,6’sı hiç kullanmadığını söylerken yüzde 21’i sigarayı bıraktığını belirtmiştir. Yaşlılar arasında düzenli sigara kullanımı yüzde 11,3 olarak görülmektedir. Düzenli spor veya egzersiz alışkanlığına gelince yaşlıların yalnızca yüzde 18,3’ü her gün veya hemen hemen her gün spor yaptığını belirtmiştir. Yaşlı bireylerin yüzde 51,4’ü ise hiçbir zaman spor yapmadığını ifade etmiştir. Bu kapsamda yaşlıların spor ve egzersiz alışkanlığının geliştirilmesiyle ilgili sosyal politikaların üretilmesi ihtiyacı açıkça görülmektedir.

  1. Yaşlıların sosyal hizmet ve yardımlardan yararlanma ve memnuniyet durumuyla ilgili araştırma bulguları neler göstermektedir?

Yaşlıların yalnız yüzde 2,5’i evde bakım desteği alırken yüzde 16,4’ü evde bakım desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtmiştir. Bu durumda ASHB’nin ihtiyaç duyan yaşlılara evde bakım hizmetlerini ulaştırma noktasında politikalarını geliştirmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Yaşlı nüfusun yüzde 35,8’i eşiyle, yüzde 17’si oğlu/gelini ya da kızı/damadı ve torunlarıyla, yüzde 13,1’i eşi ve çocuklarıyla, yüzde 13,6’sı diğerleriyle ve yüzde 20,4’ü yalnız yaşamaktadır. Yaşlıların yüzde 51,9’u ileriki yaşlarında evinde bakım ya da gündüzlü bakım hizmeti alarak evinde kalmayı tercih etmektedir. Yaşlıların yüzde 5,1’i ise ileriki yaş dönemlerinde huzurevine gitmeyi tercih edeceğini belirtirken bu kişilerin huzurevinde kalmak isteme sebepleri arasında yüzde 39’u çocuklarına yük olmak istemediğini, yüzde 27,1’i ise huzurevi imkanlarının daha iyi olduğunu düşündüğünü dile getirmiştir. Yaşlıların yüzde 78,7’sinin kronik hastalığı bulunurken bu oranın kadınlarda yüzde 84,1 ve erkeklerde yüzde 71,9 olduğu görülmektedir. Bununla birlikte yaşlı nüfusun sadece yüzde 8,7’sinin engelli sağlık kurul raporu bulunmaktadır. Toplu taşımada sağlanan ücretsiz seyahat hizmetinden yararlanma oranlarına bakıldığında ise yaşlıların yalnızca yüzde 38,2’sinin bu hizmeti kullandığı dikkat çekmektedir.

  1. Araştırma sonuçları kapsamında yaşlıların toplumsal hayata katılımı ve bağımsız yaşamıyla ilgili neler söylenebilir?

Yaşlıların toplumsal hayata katılımıyla ilgili elde edilen bulgular ışığında internet kullanımı 2018’e nazaran 23,7 puan artarak yüzde 40,7’ye yükseldiği görülmektedir. Bununla birlikte yaşlıların yüzde 85,7’si telefon kullanabilmektedir. Komşularıyla her gün görüşen yaşlıların oranı yüzde 40,6 iken yaşlıların yüzde 86,7’si acil durumlarda yardım isteyeceği birinin olduğunu söylemektedir. Ambulans, itfaiye ve kolluk kuvvetleri ile ilgili 112’yi arayabileceğini bilen yaşlıların oranı ise yüzde 68,2’dir. Telefon kullanan yaşlı sayısı ile bu oranı karşılaştırdığımızda yaşlıların acil durumlarda arayabileceği numaralarla ilgili bilgi sahibi olmaları noktasında adımların atılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Yaşlıların yüzde 76,6’sı ev temizliğini yapabilmekte, yüzde 86,5’i kendi başına banyo yapabilmekte ve yüzde 61,1’i yemeğini hazırlayabilmektedir. Bu duruma bakıldığında belediye ve diğer kurumlar tarafından sağlanan temizlik, bakım ve sıcak yemek desteğinde en fazla ihtiyacın sıcak yemek hizmeti olduğu görülmektedir. Tercih edilen TV programlarına bakıldığında yaşlı erkekler en fazla (yüzde 69) haber ve tartışma programları izlemekten zevk alırken yaşlı kadınlar ise en fazla dizi (yüzde 32,5) ve gündüz kuşağı (yüzde 26,4) izlemekten keyif almaktadır. Yaşlıların yüzde 81,8’i ev sahibiyken yüzde 7,7’si ise ev sahibi olmayıp kira ödememektedir. Ev sahibi olan yaşlılar yüzde 91,2’lik oranla en fazla Ortadoğu Anadolu bölgesinde yer alırken yüzde 74,1 ile en az İstanbul’da bulunmaktadır. Bununla birlikte yaşlıların yüzde 23,3’ünün çocuklarına ekonomik destek sağladığı görülmektedir. Torunlarının bakımıyla ilgilenen yaşlıların oranı ise erkeklerde yüzde 8,8 ve kadınlarda yüzde 10,3 olmak üzere ortalama yüzde 9,7’dir. Bu oran içerisindeki yaşlıların yüzde 64,4’ü torunlarının bakımıyla her gün ilgilenmektedir.