***
Türkiye'ye ait SİHA'nın ABD uçağı tarafından düşürülmesi ise hem Türk-Amerikan ilişkileri hem de Suriye ve Irak'taki operasyonların durumu ile ilgili kaygı uyandırdı. İki ülkenin savunma bakanlarının görüşmelerinden sonra "bölgede icra edilen faaliyetlerde ABD ve Türk unsurlarının yakın koordinasyonunun önemi" vurgulandı. Dün, Dış İşleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise terörle mücadele operasyonu sırasında "üçüncü taraflarla işletilen çatışmasızlık mekanizmasındaki farklı teknik değerlendirmeler nedeniyle bir SİHA kaybedildiği ve "ilgili taraflarla çatışmasızlık mekanizmasının daha etkin işletilmesi yönünde gerekli tedbirler alındığı" belirtildi. Daha önemlisi, sözkonusu hadisenin "devam etmekte olan operasyonun icrasını ve tespit edilen hedeflerin vurulmasını hiçbir şekilde etkilemediği" ve "terör örgütünün Suriye'de geliştirdiği tüm yetenek ve gelir kaynakları sistemli bir şekilde yok edilmeye devam edileceğinin" altı çizildi.***
Bu gidişattan benim anladığımı şu şekilde sıralayabilirim:- Türkiye, Irak ve Suriye'deki PKK/YPG unsurlarıyla kapsamlı mücadelesinde ısrar edecek.
- Suriye'de YPG unsurları ile birlikte çalışan ABD subaylarının oldu bitti çıkışları bir risk olarak ortada ve bunun için Ankara ve Washington arasındaki koordinasyon kritik önemde.
- Suriye'den gelen iki PKK'lının Ankara'daki terör saldırısı Biden Yönetiminin Suriye/YPG dosyasına eğilmesini gerektiriyor.
- "DEAŞ ile mücadele adına YPG'nin desteklenmesi" Türk kamuoyunda hiçbir karşılığı olmayan bir argüman ve bu hatta Amerikan karşıtlığının ana sebebi durumunda.
- YPG, PKK'nın kolu ve bunu konuyla ilgili ABD'li yetkililer ve uzmanlar da biliyor.
- ABD tarafının "biz Suriye'den çekilirsek YPG, Rusya ve İran'ın kontrolüne geçer" argümanı da ikna edici değil. Türkiye, müttefiki olan ABD'den tıpkı DEAŞ ile olduğu gibi PKK-YPG ile mücadelede de iş birliği yapılmasını bekliyor.
- Tekrar edeyim, Suriye'deki YPG'lilerin ABD bayrakları çekmesi Ankara'nın terörle mücadele kararlılığını etkilemeyecek.
***
Hepsinde önemlisi, Washington'un sürdürülemez YPG politikasını Ankara ile iş birliği içerisinde yeniden yapılandırmasının gerektiğidir. İkili ilişkilerdeki bu kritik konu CENTCOM subaylarının duygusal ve tepkisel yaklaşımlarına bırakılamaz. Türk yetkililerinin son günlerde verdiği tepkiler Washington ile "rasyonel bir müzakerenin" beklendiğini ancak Suriye ve Irak'ta Ankara'nın kendi kapsamlı ve entegre önleyici güvenlik politikasını uygulamaya devam edeceğini gösteriyor. Beş Türk yetkilinin verdiği fotoğraf hem kararlılığa hem de iç koordinasyon ve bütünleşmeye işaret ediyor.***
Ankara'daki PKK saldırısından sonra Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki operasyonlarına siyasi partilerin verdiği ve vereceği destek çok önemli. Dün, Irak ve Suriye'ye asker gönderme tezkeresinin süresinin 2 yıl daha uzatılmasını isteyen tezkere TBMM'ye sunuldu. Bu tezkereye siyasi partilerin nasıl yaklaşacağı siyasi tartışma gündemini oluşturacak. Malum, Mayıs 2023 seçimleri öncesi dönemde CHP, önceki kararlarının zıddına, tezkereye "hayır" oyu vermiş ve bu HDP/YSP ile seçim iş birliğine bağlanmıştı. Genel başkanlık, kurultay ve değişim sancısı içerisindeki CHP'nin ne yapacağı merak konusu. Yerel seçimler öncesi hem İYİ Parti'nin hem de YSP'nin desteğini arayacak CHP'yi zor bir karar bekliyor. Bu defa da "hayır" demesi CHP'nin İYİ Parti ile ayrışmasında yeni tartışmalar doğurabilir. [Sabah, 8 Ekim 2023]