BBC’nin Rakka’da PKK (ABD)-DEAŞ anlaşması haberi bütün dünyada büyük ilgi gördü. Haber Suriye’yi yakından takip edenler için malumun ilanıydı aslında. Veya haberi veren BBC değil de örneğin bir Türk haber mecrası olsaydı bu kadar ilgi görmeyebilirdi. Fakat Amerikalıların müttefiki ve YPG’ye de destek veren İngiltere’nin böyle bir dosya haberi hazırlaması başlı başına enteresan ve üzerine konuşulması gereken bir konuydu.
Kısaca haberin içeriğini hatırlatalım: PKK Rakka’da DEAŞ’la anlaşıp 250 civarında teröristi 3500 kişilik aileleriyle birlikte Rakka dışına ulaşımını sağlamış. Teröristler silahlarıyla Rakka’yı terk etmiş ve Suriye’nin içerisinde dağılmış. Bunların bir kısmı ise Türkiye de dâhil olmak üzere dünyanın değişik ülkelerine kaçakçılar yoluyla ulaşmış. Önce yabancı savaşçıların çıkmasına izin verilmediğini iddia ettiler; daha sonra çok sayıda yabancı savaşçının hem de silahlarıyla çıkmasına izin verildiği görüntüleriyle ifşa oldu. ABD anlaşmayla doğrudan ilgisini inkâr etse de anlaşmayı bildiğini ve hatta müttefiki PKK’nın bu anlaşmasına saygı duyduğunu resmi ağızlardan açıkladı.
Bu PKK’nın ilk vukuatı değil; daha önce de defalarca ruh ikizi olan ve terör kardeşliği yürüttüğü DEAŞ’la bu tür anlaşmalar yapmıştı. “The State of Savagery: ISIS in Syria” isimli kitabım için hazırladığım istatistiklerdeki ilginç rakamlardan birisi, DEAŞ’ın Ağustos 2016 itibarıyla kaybettiği toprakların %89’unun PKK’ya geçmesiydi. Diğer bir ifadeyle Suriyeli muhaliflerden ele geçirdiği toprakları Amerikan destekli PKK’ya bir nevi hülleyle bırakıyordu. PKK DEAŞ’a muhtaç, DEAŞ’la mücadele üzerinden kendi terörünü örtmesi lazım. DEAŞ terörünü canlı tutarak Batı’daki PKK desteğini de canlı tutmaya çalışıyor.
PKK ve ABD, DEAŞ sorununu çözmekten ziyade Suriye’nin başka noktalarına ve daha da vahimi diğer ülkelere ihraç etti. Teröristlerin silahlarıyla ayrılmalarına izin vermeleri, PKK’lı kaçakçıların DEAŞ’ı sınır dışına kaçırması PKK ile DEAŞ arasındaki terör kardeşliğini ve ABD’nin artık çuvala sığmayan teröre destek suçunu göstermeye yeter. DEAŞ’la mücadele için bir diğer terör örgütü PKK’nın tercih edilmesi bile başlı başına uluslararası bir suç ve samimiyetsizlik göstergesiyken; DEAŞ terörünün Suriye dışına ihraç edilmesi bundan sonra değişik coğrafyalarda yaşanacak DEAŞ saldırılarında ABD’yi ve vekili PKK’yı sorumlu kılacak.
Gelelim İngilizlerin neden bu operasyonel haberi patlattığına. Öncelikle MI-6’in onayı olmadan bu haberin basılacağını düşünmek naiflik olur. İngilizler BBC’nin “bağımsız” olduğunu söyleyeceklerdir de muhtemelen buna kimse inanmayacaktır. Peki ABD ile İngiltere arasındaki sorun ne? Belki bilmediğimiz daha büyük bir hesaplaşma vardır; fakat benim sahadaki kaynaklardan duyduğum en makul sebep şu: Rakka’dan ayrılmasına izin verilen yabancı savaşçılar arasında İngiliz vatandaşları da varmış ve PKK-ABD bu isimleri İngiliz istihbaratına teslim etmemiş. Malum istihbarat örgütleri Suriye’den kendi vatandaşlarını toplama yarışındalar. Ülkelerine dönüp terör saldırılarına girişmelerini engellemeye çalışıyorlar. İngilizler PKK-ABD’nin bu anlaşmasının İngiltere’nin güvenliğini tehlikeye attığını düşünüyor. Muhtemelen kavga buradan kaynaklanıyor. İngiltere DEAŞ’ın kendi topraklarındaki bir sonraki saldırısından kimi sorumlu tutacak acaba?
[Akşam, 17 Kasım 2017].