Amerikalılar yine burnunun dibinden başka bir şey görmezden oldular. Taktılar kafayı Rakka'yı temizlemek fikrine. Başka bir şey düşünemez hale geldiler.
Bu, Amerikan devletin kafasının çalışmadığı anlamına gelmesin.
Ama yine Amerikan devletinin kusursuz işleyen korkunç bir zeka olmadığını da bilelim. Amerika da her devlet gibi kendince planlar hazırlıyor. Ancak hatalar da yapıyor.
Zaman zaman bu hatalarından büyük sıkıntılar çekiyor.
Vietnam Savaşı ve Irak Savaşı bunun en güzel örneklerindendir.
Hesap hataları muhakkak olur.
Önemli olan bu hatalardan hızlı dönüş yapabilmek. Ama hatalardan dönüş yapamamak kronik bir hale geliyorsa burada ciddi sorun var demektir.
Mesela Amerikan Başkanı Kennedy Domuzlar Körfezi Çıkarması'nda Küba'nın kolay lokma olmadığını keşfetti ve bu hatayı bir daha tekrar etmekten özellikle kaçındı.
Hemen ardından Küba Füze Krizleri'yle karşılaşınca bu kez karar vermekte aceleci ve iyimser olmadı. Belki de bu sayede dünya bir felaketin eşiğinden döndü.
Ama ardından iktidara gelen Lyndon Johnson Vietnam hatasından dönemedi.
Savaşı Amerikalı komutanlar başından beri "saldırgan bir yıpratma savaşı" olarak yürüttüler. Tıpkı bugün Suriye'de yaptıkları gibi… Güney Vietnam'a destek verdiler. Havadan vurdular. Özel kuvvetlerle küçük operasyonlar yaptılar. Kuzey Vietnam'ı yıldırmak, kaçırtmak ve çökertmek istediler.
Doğrudan bir saldırı değil dolaylı bir yöntem benimsediler. Az sayıda askerle ve az bir kayıpla başarı istediler. Yetmeyince biraz daha yüklendiler. Savaş bittiğinde Amerikan kayıpları 57 bindi.
Amerika düzenli ordularla büyük kayıpları göze alarak topyekün bir askeri operasyon yöntemi uygulamış olsaydı bu kaybın yarısı bile olmayacaktı. Bürokratlar Başkan'dan savaşın bu yöntemle kazanılamayacağını hep sakladılar. Sonuç Amerika'nın en hazin hikayelerinden biri çıktı ortaya.
Vietnam sonrası Amerikan ordusu bundan dersler çıkarmaya çalıştı. Ama gerekli dersleri çıkardığı söylenemez. Aynı yöntemi tekrar tekrar kullandı. Afganistan'da kendine has şartları nedeniyle başarılı bir örneği sergilendi. Ama 2003 Irak Savaşı'nda yine aynı hataya düşüldü.
En az 450 bin asker gerektiren bir operasyon 150 bin askerle yapılmak istendi. Bağdat düştü ama Irak'ın kontrolü sağlanamadı. Bu nedenle Amerikan ordusu yine yoğun kayıplara uğradı.
Aynı mantıkla Musul operasyonu başladı.
Daha şehir merkezine bile gelemediler ama Irak ordusunun kayıpları yüksek. Ve görünen o ki Amerikan askeri olmadan Musul'a giremeyecekler. O da yeni Amerikan kayıpları demek olabilir.
Sırada Rakka var. Amerika PYD ile Rakka'yı temizleyeceğini söylüyor. Ama aynı hatanın tekrar etme ihtimali var. Türkiye'nin tüm uyarılarına rağmen bu konuda ısrar edilirse yeni bir örnekle karşılaşabiliriz.
Günün sonunda Rakka Amerika ve PYD için bir girdap haline dönüşebilir.
Zira PYD'ye verilen teknolojik destek böylesi bir şehir savaşını kazanmayı garanti etmez. Savaş başladığında her sonuç ihtimal dahilindedir. Bölgenin diğer aktörlerinin beklentilerini göz ardı ederek sadece PYD ile girişilecek böylesi bir operasyonda da Amerikalılar kötü sonuçlara hazırlı olmalı. Yani aslında Rakka temizlenebilir ama çok kolay olmayacak. Çok kolaymış gibi düşünerek PYD ile hareket etmek pahalıya mal olabilir.
[Takvim, 16 Mayıs 2017].