SETA İstanbul Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, 17 Aralık sürecinde yaşanan AK Parti-Cemaat tartışmaları bağlamında yaptığı değerlendirmede, İslami hassasiyetlere sahip iki aktörün, birbiriyle mücadelelerinde her ikisinin de İslamcı olmadıklarını belirttiklerini, ancak Türkiye’deki İslami hareketlerin geleceğini de şekillendirdiklerini söyledi.
İslamcılığın 11 Eylül’den sonra şiddet ve terörle biraraya getirilen bir anlam kazandığını belirten Duran, “Devleti ele geçirip kendi şeriat anlayışını iktidar vesilesiyle halka uygulamaya çalışmak olarak bakıldığında, ne AK Parti ne de Gülen Hareketi kendisini İslamcı olarak nitelemiyor.” şeklinde konuştu. Duran, bu bağlamda dini talepleri kamusal alana taşımak anlamında bir İslamileşme söz konusuysa, her ikisinin de bir İslami hareket içine konabileceğini ifade etti.
Duran konuşmasında, Gülen Cemaat için “kendisini saklayarak devletin kritik kurumlarında örgütlendiği ve bir iktidar mücadelesine kalkıştığı, devleti ele geçirme refleksi içinde olduğu ile suçlanıyor. Bu tam da siyasal İslamcılığın olumsuz tarafıdır.” diyerek, paralel yapı meselesinin Gülen hareketini çok sıkıntılı bir yere koyduğuna dikkat çekti.