TRT 1’de yayınlanan Enine Boyuna programında Başbakan Erdoğan’ın emekli Orgeneral Ergin Saygun’u tedavi gördüğü hastanede ziyaretini değerlendiren SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete, bu ziyaretin insani yönü ön plana çıkarıldığı ölçüde siyasi analizini yapmaya gerek olmadığını, ancak ziyaretin kamuoyunda algılanma ve tartışılma biçimi ile siyasi sonuçlarına bakıldığında siyasi anlamı daha ağır basan bir ziyaret olduğunu ve sadece bir ziyaret olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.
Başbakan Erdoğan’ın, tutuklama süreçlerine yönelik ısrarlı eleştirileri dikkate alındığında, burada siyasi bir tavrın bulunduğunun açık olduğunu belirten Ete, “Türkiye son zamanlarda ciddi bir demokratik dönüşüm sürecinden geçmekte. Ve bu dönüşümün mimarı da siyasi iktidar. Yargı bu siyasi iktidarın yaptığı düzenlemeler sonucunda bu işlere el atabilecek düzeye geldi. Yargı bu sürecin en önemli, en uç aktörlerinden birisi. Son bir-iki yıl içerisinde yargılama sürecini lekeleyen ciddi hak ihlalleri ortaya çıktı. Bu noktada, Türkiye’nin haklı olarak yürüttüğü bu süreçler, rövanşist lekelenmelere maruz kalacak bir duruma geldi. Ben, Başbakan’ın bu konuşmalarını, ziyaretlerini bu bağlamda değerlendiriyorum. Bunu sağlıklı bir darbe hesaplaşmasının meşruiyetini iade etmeye yönelik stratejik bir hamle olarak okuyorum. Yani toplumun bu sürece yönelik inançlarını yitirmemelerine yönelik bir destek olarak görüyorum.” değerlendirmelerinde bulundu.
Başbakan Erdoğan’ın ziyaretinin vesayetle mücadeleyi tökezlettiği düşüncesinin tam aksine bir okumaya sahip olduğunu da belirten Ete, yargının sürdürdüğü süreçlerin toplumsal meşruiyet zemininden kopması durumunda, buradan yeni bir inşa sürecine geçilemeyeceğini, dolayısıyla yargı eliyle yürüyen arınma süreçlerinin toplumsal meşruiyeti yedeğine alarak ilerlemek zorunda olduğunun altını çizdi.
Son bir-iki yıldır toplumsal meşruiyete ilişkin ciddi kaygıların dile getirildiğini ifade eden Ete, “Başbakan Erdoğan’ın bu hamleleriyle, bunun bir hesaplaşma olmadığının, demokratikleşme sürecinde siyasal sistemin vesayetten arındırılmasına yönelik güçlü bir mesaj olarak değerlendirilmesi gerektiğinin ve bunun böyle okunduğu bağlamda toplumsal ayrışmaya değil bilakis toplum darbeci zihniyetten arınırken toplumsal barışı da inşa eden bir sürece doğru evrilmeyi beraberinde getireceğini” de sözlerine ekledi.