Kanal 24’te yayınlanan Siyaset 24 programında, “en uzun geçen yıl” olarak tanımladığı 2013’ün siyasi açıdan nasıl geçtiğine dair değerlendirmelerde bulunan SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, 2010’dan itibaren başlayan süreçte 2013’ün yeni bir Türkiye’nin nasıl kurulacağına dair arayışların, mücadelelerin ve gerilimlerin yaşandığı yıl olduğunu aktardı. Ete, 2010’da başlayıp 2015’de yaşanacak seçimler sonrasında neticelenecek “Yeni Türkiye” fikri bağlamında, 2013’ün bir geçiş yılı olduğunun altını çizerek, bu geçiş yılında eskiden devralınan bazı gündem maddelerinin olduğunu, ayrıca bazı yeni gündem maddelerinin de 2010’dan beri yaşanan gelişmelerden duyulan gerilim ve kaygıların patlaması nedeniyle eklendiğini belirtti.
2013 yılına “Çözüm Süreci” müjdesi ile girildiğini aktaran Ete, bu dönemde, 2009 Açılım Süreci’nden farklı olarak doğrudan müzakere yöntemi uygulandığını ve bunun neticesinde de özerklik fikrinin bir kenara bırakıldığını, demokratik bir Cumhuriyet içerisinde birarada yaşama düşüncesinin anlamlı hale geldiğini belirtti.
2013 yılında üzerinde durulması gereken bir başka önemli meselenin Yeni Anayasa olduğunu aktaran Ete, Yeni Anayasa sürecinin 60 maddede uzlaşılmasına rağmen akamete uğratıldığını belirtti.
2013’ün bir başka öne çıkan başlığı olan Gezi eylemlerinin, Yeni Türkiye nasıl kurulacak sorusuna belirli bir kesimin verdiği cevabın dışa vurumu olduğunu belirten Ete, Gezi eylemleri, dershane tartışmaları ve 17 Aralık Operasyonu ile Yeni Türkiye’de siyasal ittifakların değişmesi sürecine girildiğini aktardı.
2014 yılında Türkiye’nin gündeminin tamamıyla seçim üzerine inşa edileceğini aktaran Ete, bu durumu manipüle etmeye, seçimleri yönlerdirmeye yönelik siyasal mühendisliklerle sıklıkla karşılaşılacağı öngörüsünde bulundu.