SETA > Atölye |
Yeni Bir Kavşakta Mısır Demokrasisi

Yeni Bir Kavşakta Mısır Demokrasisi

Mısır şu anda vesayet kurumlarının etkin olduğu ve eski rejimde görev almış isimlerin kendine yeniden sahne bulacağı günlere dönmekle, demokrasisi gelişen ve sivil siyaset alanı genişleyen bir ülke olmanın ikilemi arasında gidip geliyor.

Ülke içinde fikrî akımların sindirildiÄŸi ve dış politikada bağımsızlığın yok olduÄŸu 30 yıllık Mübarek rejiminden sonra Mısır’da halk tarafından seçilmiÅŸ ilk BaÅŸkan olarak ortaya çıkan Muhammed Mursi’nin istifasını isteyen kalabalıklar Kahire sokaklarında toplandı. Temerrud (Ä°syan) hareketi olarak adlandırılan muhalif gruplar, uzlaÅŸma aramamakla ve ‘diktatör’ olmakla suçladıkları Mursi’yi 30 Haziran’da devirme hedefiyle yola çıktı. ‘Karşı devrim’ giriÅŸimi olarak da adlandırılan bu eylemin aktörleri ortak bir hedefe kilitlenmiÅŸ durumda: BaÅŸkan Mursi’nin devrilmesi. Kahire sokaklarında en çok duyduÄŸum slogan ‘Mursi Defol!”. Ancak sonrası üzerinde uzlaşı saÄŸlanmış alternatif bir isim yok. Muhalif kitleler erken seçime gidileceÄŸi ümidine kilitlenmiÅŸ durumda.

Mübarek rejimine karşı yapılan devrim sürecinde ortaya çıkan ve devrim sonrası siyaseten baÅŸarısız olan seküler ve liberal gruplar sokaklarda. Aynı zamanda ellerini ovuÅŸturarak bu eylemleri güç kazanmak için kullanan ve ‘Fülul’ diye adlandırılan eski rejimin kalıntıları Mursi’ye ve Müslüman KardeÅŸler’e karşı Tahrir’de muhalif gruplarla birleÅŸtiler. Mısır’da Mursi’ye oy vermiÅŸ birçok insan ve bazı Selefiler bu eylemleri 25 Ocak Devrimi’ne yapılmış bir ihanet olarak görüyor. Siyasi güç uÄŸruna eski rejimin kiÅŸi ve kurumlarının tekrar güç kazanması Mısır’ın geleceÄŸi için ciddi bir tehlike olarak ortada duruyor.

DEVRÄ°M SONRASI MISIR VE 30 HAZÄ°RAN

Devrim sonrası hem laikler hem de Ä°slamcı gruplar kendi aralarında tam bir birlik saÄŸlayamadı. Ancak Müslüman KardeÅŸler örgütlenmiÅŸ tek güçlü hareket olarak ortaya çıktı. Projeler sunulmasına ihtiyaç vardı, Türkiye’yi de örnek olarak gördüler. Ancak Türkiye’de baÅŸarının temelinde ekonomide saÄŸlanan ilerleme ve vesayetle yıllardır sürdürülen mücadele vardı. Åžimdi Mısır’da ekonominin beklenen sıçramayı yapamadığı, halkın ihtiyaçlarının giderilmesinde baÅŸarısız olunduÄŸu söyleniyor ve bu bir ölçüde doÄŸru. Mısır’da ciddi bir yoksulluk mevcut. Ancak Mısır’da onlarca yıldır kökleÅŸmiÅŸ mafyatik bir düzenin 1 yılda kolayca deÄŸiÅŸeceÄŸini, ekonominin hızlı bir ÅŸekilde kalkınacağını ve eski rejimin bütün aktör ve kurumlarının tasfiye edileceÄŸini beklemek doÄŸru olmayacaktır. Daha Mursi baÅŸkan olur olmaz ve parlamentoda Ä°slamcılar çoÄŸunluÄŸu elde eder etmez Anayasa Mahkemesi ve ordu sivil siyasetin, daha doÄŸrusu Müslüman KardeÅŸler’in alanını kısıtlayacak adımları atmaya baÅŸlamıştı. Eski rejimin kurumsallaÅŸmış yapılarıyla mücadele ederek geçen süre ve demokrasiyi sisteme oturtma çabası 1 yıl içinde gerçekleÅŸtirilmeye çalışılırken, bugünkü sürecin devrimle gelen demokrasiye karşı bir darbe ihtimaline dönüÅŸmesi kendi içinde rasyonel temelleri ol/may/an paradokslar barındırıyor.

MISIR SÄ°YASETÄ°NÄ°N ULUSLARARASI BOYUTU

Arap devrimlerinin failleri aranırken ‘Batılı güçler’ ya da ‘ABD yaptı’ gibi sesler yükselmiÅŸti. Ancak eÄŸer bir komplo aranıyorsa Arap devrimlerine deÄŸil ÅŸu anda Mısır’da yaÅŸananlara ve özellikle aktörlerin iliÅŸkilerine bakılabilir. Bu tarz süreçlerin her zaman dış boyutu mevcuttur. Herkes bölgedeki geliÅŸmelerin kendi çıkarları doÄŸrultusunda seyretmesini arzu eder. Ä°srail, Mısır’ın siyasi ve ekonomik istikrara kavuÅŸmadan kendisiyle olan anlaÅŸmasını gözden geçiremeyeceÄŸini biliyor. ABD’nin bölgede Ä°srail’in güvenliÄŸini önceleyen politikaları, Ä°slamcı hareketlerin siyaset sahnesinde yer almasıyla ve Mısır’ın bölgesel politikalarının deÄŸiÅŸme ihtimaliyle örtüÅŸmüyor. Güçlü bir Mısır’ın bölgenin diÄŸer aktörleriyle geliÅŸtireceÄŸi potansiyel bir stratejik ortaklıkta Batı ve Ä°srail için ‘can sıkıcı’ adımlar atabileceÄŸi düÅŸünülüyor. BaÅŸka ülkelerle birtakım finansal iliÅŸkiler ağına sahip olan bazı Mısırlı kurumlar da kendi ajandalarını izliyor.

MURSÄ° VE ‘DÄ°KTATÖRLÜK’

Yargı ve medya tümüyle muhaliflerin ‘diktatör’ diye suçladığı BaÅŸkan Mursi’ye cephe almış durumda. Ordu ve polis her ne kadar “tüm siyasi gruplara eÅŸit mesafedeyiz” dese de, sokaklarda yaÅŸananlar bunun tersini gösteriyor. Ordunun BaÅŸkan Mursi’ye 48 saat süre veren muhtırası, bazı polis gruplarının eylemlere katılması, polislerin Müslüman KardeÅŸler’in yakılan genel merkezlerini korumaması, Hürriyet ve Adalet Partisi’nin kendi gazetesi dışında tüm Mısır medyasının Mursi aleyhine yayın yapması ve askeri helikopterlerin Kahire semalarında bayraklarla tur atması sadece bir günde yaÅŸananlardan verilebilecek örnekler. Mursi’nin asıl gücü cemaati ve ona oy veren insanlar. Devlet kurumları üzerinden bir güç oluÅŸturmuÅŸ deÄŸil. Tam tersine, eski rejimden kalan bazı devlet bürokrasisi de kendi politikalarına engel oluÅŸturuyor.

Ordunun Mursi'ye 48 saat süre vermesinden sonra Mursi destekçileri ve farklı Ä°slamcı gruplar Mısır'ın her yerinde sokaklara dökülmeye baÅŸladı. Ordu da darbe yapmayı kastetmediÄŸini, sadece tarafları uzlaşıya çağırdığını ifade ederek geri adım attı. BaÅŸkan Mursi ise ordunun ultimatomunu reddettiÄŸini ve kendi planlarını uygulayacağını açıkladı.

MISIR SÄ°YASETÄ°NÄ°N GELECEĞİNDE GÜÇ MÜCADELESÄ°

Devrim sonrası Mısır’da kendini geliÅŸtiren ve Mısır’a projeleriyle katkı yapacak olan gruplar baÅŸarılı olacaktır. Ancak eski rejimin vesayet kurumlarıyla mücadele edilmeden Mursi’nin yaÅŸadığı sorunlar yaÅŸanmaya devam edecektir. Müslüman KardeÅŸler bu süreçte çok önemli tecrübeler ediniyor. Cemaat ve devlet yönetme ayrımının farkına varırken, anayasal kurumların sivil siyaset üzerindeki manevra alanlarına ve vesayet rejimine karşı da mücadelenin yollarını keÅŸfediyor. Zaman zaman hatalar da yapsa bu tarz olaylar Müslüman KardeÅŸler hareketinin mücadele yöntemini kuvvetlendirebilir. Selefi gruplar ise baÅŸta Nur Partisi olmak üzere siyasetle henüz tanıştı ve siyaseten yeni pozisyonlar alıyor. Hatta bir kısmı siyaseten liberalleÅŸiyor ve Müslüman KardeÅŸler’den bu yönüyle de farklılaşıyor. Bu dönemde kaybedenler ise seküler ve liberal gruplar oluyor. Mısır halkına ve demokrasisinin geliÅŸmesine bir katkıda bulunmazken, siyasi güç kazanma umutlarıyla eski rejimin kalıntılarına alet olmaları, ileride Mısır tarihinin sayfalarında ibretlik yerini alacaktır. Eski rejim 30 Haziran eylemleri üzerinden intikam alma peÅŸinde. Mısır ÅŸu anda vesayet kurumlarının etkin olduÄŸu ve eski rejimde görev almış isimlerin kendine yeniden sahne bulacağı günlere dönmekle, demokrasisi geliÅŸen ve sivil siyaset alanı geniÅŸleyen bir ülke olmanın ikilemi arasında gidip geliyor.