SETA > Atölye |

Komisyon Raporu Sonrası Sivil-Asker İlişkileri

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'na çeşitli devlet kurumlarınca gönderilen belge ve bilgiler, askeri vesayetle mücadelede rehavete yer olmadığını gözler önüne seriyor.

Türkiye, son yıllarda askeri vesayetle mücadelede önemli adımlar attı. Bu adımların başında Avrupa Birliği’ne üyelik yolunda kabul edilen uyum paketleri yoluyla Milli Güvenlik Kurulu’nda asker üye sayısının azaltılması, MGK Genel Sekreterliği’nin sivilleştirilmesi, MGK’nın hükümet için bir danışma kurulu haline getirilmesi ve TSK’nın Sayıştay denetimine açılması gibi adımlar geliyor.

Bu mücadele, 2007 yılı ve sonrasında hükümetin 27 Nisan e-muhtırasına boyun eğmemesi, Ergenekon, Balyoz ve 28 Şubat davalarında yargısal süreçlere destek vermesi, Yüksek Askeri Şura’nın daha demokratik bir yapıya büründürülmesi ve ağır cezalık suç işleyen askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması gibi adımların atılmasıyla daha kararlı bir şekilde devam etti. Ancak birçoklarının ‘Türkiye’de darbeler dönemi kapanmıştır’ demeye başladığı bir dönemde Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun Kasım ayı içerisinde açıkladığı rapor, bu rapora ek olarak Komisyon’a çeşitli devlet kurumlarınca gönderilen ve şu günlerde detayları medyaya yansıyan belge ve bilgiler, askeri vesayetle mücadelede rehavete yer olmadığını gözler önüne seriyor.

ARŞİVLERİN ORTAYA KOYDUĞU GERÇEKLER

Komisyonun çalışmaları sayesinde, 28 Şubat darbesi sonrasında Diyanet İşleri Başkanlığı vasıtasıyla toplumu şekillendirmek için Diyanet Araştırma Vakfı (DİYAM)’nın kuruluşu ve faaliyetleri gözler önüne serildi.(1i) Bu yapının başına daha önce MGK Genel Sekreterliği'nde psikolojik harekâttan sorumlu Türk İstihbarat Birimi’nde görev yapan Tümgeneral Yaşar Karagöz ile kurmay Albay Oğuz Kalelioğlu'nun getirildiği, Kalelioğlu’nun ise aynı zamanda Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz’ın ‘danışmanlığını’ yaptığı da yeniden dikkatlere sunuldu. (2i)

Komisyon’a, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından gönderilen belgelerden ise, kuruluşu NATO’ya üye olduğumuz 1952’ye uzanan Seferberlik Tetkik Kurulu’nun AK Parti’yi ve Başbakan’ı karalama kampanyası yürütmek üzere 2007 yılında 20 kişilik bir ekip oluşturduğu ortaya çıktı. (3ii) 2007’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Türkan Saylan'a suikast planladığı öne sürülen yine Seferberlik Tetkik Kurulu'na bağlı ‘Muhabere Arama Kurtarma’' (MAK) adlı bir yapılanmanın olduğundan da yine bu dönemde haberdar olduk.

DERİN YAPILANMALARIN FAALİYETLERİ TARTIŞILMALI

Devam etmekte olan Zirve Yayınevi katliamı soruşturmasında sanıklardan İlker Çınar tarafından gündeme getirilen ve misyoner faaliyetleri üzerine odaklandığı iddia edilen Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı ‘Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekât Dairesi’ (TUSHAD) isimli bir yapılanma da bu dönemde gündeme geldi. (4iii) MİT’ten gönderilen belgelere değinen Ahmet İnsel’e göre, Türkiye’de derin devleti, Zirve Yayınevi katliamını ve Danıştay saldırısı gibi olayları anlamak için, evrimi sürecinde “mili kuvvetler” olarak anılacak olan Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ve bu komutanlıkla ilintili Seferberlik Bölge Başkanlıkları ile bu kurumların emrinde yer almış binlerce sivilin faaliyetlerini tartışmaya başlamalıyız. (5iv)
Komisyon çalışmaları sonrasında oluşturulan ve önemli bir kısmı araştırmalara açık olan arşivden önümüzdeki dönemde de Türkiye’de askeri vesayetin girift ve çok boyutlu yapısını gözler önüne serecek bilgi ve belgelerin çıkacağını söyleyebiliriz.

KANUN DEĞİL, ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ GEREKLİ

Bu tablodan hareketle son tahlilde, Türkiye’de askeri vesayet döneminin geride kaldığı şeklindeki söylemin acele varılmış bir değerlendirmeye dayandığını (6v) ve askeri vesayetle mücadelenin en kritik adımını ‘askeri vesayet zihniyeti’nin değiştirilmesinin oluşturacağını söyleyebiliriz. (7) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘organizasyon’ ya da ‘askeri kültürü’ne ilişkin ilk sosyolojik çalışmaya imza atan Merhum Mehmet Ali Birand’ın da vurguladığı gibi, “darbeci anlayış kanun değiştirmekle değil, kafaları değiştirmekle engellenebilir. (8vii) Askeri vesayet ile mücadeleye bu perspektiften bakıldığında, AK Parti’nin “2023 Vizyon Belgesi”nde yer alan ‘Askeri okul müfredatının yenilenmesi’ ve ‘Darbelerin dayanağı olan mevzuatın ayıklanması (9viii) adımları sessiz bir askeri zihniyet devrimi için zorunlu görünmektedir.

________________________________________________________

i “Kalelioğlu: Devletin mesajını cuma hutbeleriyle verdik”, Zaman, 13 Haziran 2003, http://arsiv.zaman.com.tr/2003/06/13/haberler/h7.htm ; Nuriye Akman, “M. Nuri Yılmaz: Milli Güvenlik Kurulu’nu üç defa ziyaret ettim”, Zaman, 31 Mart 2002, http://arsiv.zaman.com.tr/2002/03/31/roportaj/default.htm
ii Bu beş madde için bkz. “Beş Maddede İç Çatışma” Yeni Şafak, 24 Ocak 2013, http://yenisafak.com.tr/gundem-haber/bes-maddede-ic-catisma-24.01.2013-460825
iii Nazlı Ilıcak, “MAK ve TUSHAD”, Sabah, 25 Ocak 2013, http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ilicak/2013/01/25/mak-ve-tushad
ivAhmet İnsel, “Seferberlik Tetkik Başkanlığı”, Radikal, 25 Ocak 2013, http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1116904&Yazar=AHMET-INSEL&CategoryID=98
v Bu doğrultuda bir değerlendirme için bknz. Ali Saydam, “Silahlı Kuvvetler ‘Özgündür’…” Yeni Şafak, 24 Ocak 2013, http://yenisafak.com.tr/yazarlar/Ali_Saydam/silahli-kuvvetler-ozgundur/35983
vi Demokratik sivil-asker ilişkileri için askerde zihniyet değişimi gerekliliğinin vurgulandığı akademik literatürden bazı örnekler için Ümit Cizre, Douglas Bland, “Patterns in Liberal Democratic Civil-Military Relations”, Armed Forces and Society 27 (4) 2001, Peter D. Feaver, “Civil-Military Relations” Annual Review of Political Science, Vol. 2, 1999.
Mehmet Ali Birand, “Bu İş sadece madde değiştirmekle olmaz…” Hurriyet, 26 Aralık 2012, http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22234608.asp . Birand’ın bahsi geçen değerli kitabı Emret Komutanım’dır, Shirts of Steel: An Anatomy of the Turkish Armed Forces adıyla İngilizceye çevrilmiştir.
viii Örneğin, bu madde doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun "Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır" şeklindeki 35. Maddesinde yapılması öngörülen değişiklik. Bknz. “TSK’nın O Maddesi Değişecek”, HABERTURK, 8 Ekim 2012, http://www.haberturk.com/gundem/haber/783480-tsknin-o-maddesi-degisecek-. Buna ek olarak, Harp Akademilerinden mezuniyet sonrasında edilen asker yeminlerinde Millet egemenliğine, Anayasa’ ya ve kanunlara daha fazla vurgu yapılması’ ve ‘İç Hizmet Kanunu’nun 2.maddesinde yer alan askerlik tanımından ‘cumhuriyeti kollamak’ ifadesinin çıkarılması gibi adımlar.

İlgili Yazılar
Hassas Bir Süreç
Yorum
Hassas Bir Süreç

Aralık 2024