SETA > Yorum |

Kafkasya'da Kriz ve Yeni Soğuk Savaş

SETA PANEL Konuşmacılar:     Hasan Kanbolat     ASAM Kafkasya Uzmanı     Hasan Ali Karasar     Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi     Mitat Çelikpala     TOBB ETÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi     Ömer Duran     SETA Kafkasya ve Orta Doğu Uzmanı Tarih: 4 Eylül 2008 Perşembe Saat: 16.00 – 18.00 Yer: SETA, Ankara

SETA PANEL

Konuşmacılar:     Hasan Kanbolat     ASAM Kafkasya Uzmanı     Hasan Ali Karasar     Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi     Mitat Çelikpala     TOBB ETÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi     Ömer Duran     SETA Kafkasya ve Orta Doğu Uzmanı Tarih: 4 Eylül 2008 Perşembe Saat: 16.00 – 18.00

Yer: SETA, Ankara

Gürcistan’ın 8 Ağustos’ta Güney Osetya’ya girmesiyle başlayan krizle gözler Kafkaslara çevrildi. Bu kriz ikinci bir Soğuk Savaşın habercisi mi? 16 Ağustos’ta Rusya ve Gürcistan arasında imzalanan ateşkesten on gün sonra Rusya, Gürcistan’dan tek yanlı bağımsızlıklarını ilan eden Güney Osetya ve Abhazya’yı tanıdığını açıkladı. Bu ülkelerin tanınması konusunda Şanghay İşbirliği Örgütü’nden beklediği desteği bulamayan Rusya’ya Batılı Ülkeler de tepki gösteriyor. Amerika’dan sonra AB’den de bir uyarı geldi. Türkiye ise, Kafkaslarda yükselen tansiyonun düşmesi için aktif bir politika izliyor. Türkiye'nin "Kafkas İstikrar ve İşbirliği Platformu" önerisi taraflarca değerlendiriliyor. ABD ile Rusya arasında kalan Türkiye’nin bu krizi yumuşatıcı bir rol oynaması mümkün mü?

SETA Vakfı, 4 Eylül 2008 Perşembe günü Kafkaslarda ve Karadeniz'de yaşanan tüm bu gelişmeleri değerlendirmek üzere “Kafkasya’da Kriz ve Yeni Soğuk Savaş” konulu bir panel düzenlemiştir. Panele ASAM Kafkasya Uzmanı Hasan Kanbolat, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Hasan Ali Karasar, TOBB ETÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Mitat Çelikpala ve SETA Kafkasya ve Ortadoğu Uzmanı Ömer Duran konuşmacı olarak katılmıştır.  

Kafkasya’da kalıcı çözümün yolu Abhazya ve Güney Osetya’dan geçiyor

Panelde Rusya ile Gürcistan arasında Güney Osetya ve Abhazya üzerinden devam eden krizin yeni dönemde ortaya çıkacak sonuçlarına ilişkin önemli tespitler yapıldı.

Panelin başında kısa bir konuşma yapan Abhazya Parlamentosundan Soner Gogua bundan sonraki süreçte Rusya’nın Abhazya’da geri adım atmayacağını belirterek, Gürcistan’ın ancak bu ülkelerin bağımsızlığını tanıyarak ileriki dönemlerde NATO ve Avrupa Birliği’ne girebileceğini söyledi. Yeni süreçte Abhazların Türkiye’den beklentilerine dikkat çeken Gogua: “Türkiye, sadece Saakaşvili’nin oluşturduğu politikalar üzerinden değil, Güney Osetya ve Abhazya üzerinden de politika oluşturmalıdır,” dedi.

Kafkasya Uzmanı Hasan Kanbolat ise Gürcistan’da yeni dönemde ortaya çıkacak siyasi yapıya dikkatleri çekerek, son seçimlerde aydın ve orta sınıfın desteğini kaybeden Saakaşvili’nin gideceğini ve yerine genç, Batı yanlısı ama aynı zamanda Rusya ile de dengeleri gözeten bir liderin geleceğini iddia etti.

Avrupa, Atlantik Dünyası, Amerika ve Türkiye’nin, Gürcistan’ın daha demokratik bir ülke olması ya da Sakaaşvili rejiminin devam etmesi noktasında bir tercih yapması gerektiğine değinen Kanbolat, şimdiye kadar Saakaşvili rejiminin devam etmesi yönünde tavır sergilenmesinin yanlış olduğunu söyledi. Kanbolat’a göre, bu tavır Gürcistan’ı Güney Amerika modeli haline getirebilir.   Prof. Dr. Hasan Ali Karasar da Saakaşvili’nin sanılanın aksine ne demokrat, ne de insan hakları savunucusu olmadığını söyledi. Karasar,