SETA PUBLIC EVENT
Speakers: Selçuk Çolakoğlu Adnan Menderes University Bülent Aras Istanbul Technical University and SETA
Date: December 14, 2009 Monday
Venue: SETA Foundation, Ankara
Türkiye ve Çin bölgesel ve ekonomik konularda daha fazla işbirliğine gitmeli SETA’nın düzenlediği “Çin’in yükselen yeni dış politikası” başlıklı panelde Çin dış politikası ve Türkiye Çin ilişikleri tartışıldı. Panelde konuşma yapan Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selçuk Çolakoğlu Çin ve Türkiye ilişkilerinin tarihi seyri, Uygur olayları, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çin ziyareti ile iki ülke arasındaki bölgesel ticari ve politik işbirliği olanakları hakkında bilgi verdi.Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerin 1970’li yıllarda ivme kazandığına değinen Çolakoğlu, ilişkilerin Türkiye’nin 1990’dan sonra Orta Asya’yı keşif etmesinden sonra yeni bir boyut kazandığını belirtti. Bu dönemde Türkiye’nin aynı zamanda Uygurlu Türkler ve Sincan bölgesiyle de yakın ilişkiler geliştirdiğine değinen Çolakoğlu, 1990’lı yıllar boyunca devam eden bu yeni dönemde Türkiye ve Çin ilişkilerinin daha çok sanayi alanında geliştiği ve Çin’in Türkiye için savunma sanayinde önemli bir alternatif olmaya başladığına dikkat çekti. Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin özellikle de bölgesel konularda bazen uyuşmadığına dikkat çeken Çolakoğlu, Çin’in Kafkasya, Bosna Hersek ve Karabağ konusunda Türkiye ile ortak tutum geliştiremediğini söyledi. Çolakoğlu’na göre, Çin ve Türkiye’nin politik olarak anlaşmadıkları bir diğer konu da Kıbrıs ve Türkiye’nin Kuzey Irak politikası. Çolakoğlu, Çin’in 2003 yılında Kuzey Irak’a yönelik gerçekleştirilen kara hareketini eleştirdiğini, Kıbrıs konusunda da Türkiye tezleriyle uyuşan bir tutum sergilemediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün geçtiğimiz yaz gerçekleşen Çin ziyaretinin ikili ilişkilerin çok boyutlu geliştirilmesi açısından önemli olduğunu belirten Çolakoğlu, Abdullah Gül’ün bu ziyaret sırasında verdiği ‘Uygur Türkleri, tabii ki Çin´in vatandaşları. Ama onlar, Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinde köprü görevi yapıyorlar.” sözüne atıf yaparak Türkiye’nin Uygur olayları sırasındaki tutumunun çok açık olduğunu belirtti. Doç. Dr. Selçuk Çolakoğlu, Türk kamuoyunun Uygur olaylarına karşı hassas olduğunu ve hükümetin tutumun bu hassasiyetin ve ortak tutumun bir sonucu olarak yansıdığını belirtti. Çolakoğlu’na göre Türkiye’nin Sincan konusundaki tutumu oldukça açık. Bu tutum: “Türkiye’nin açıkça ayrımcılığa ve haksızlığa karşı olması ancak bunu, diğer ülkelerin iç politikasına ve ülke bütünlüğüne zarar verecek bir unsur olarak kullanılmaması” şeklinde özetlenebilir. Türkiye ve Çin arasında siyasi ve ekonomik alanda ortak pozisyonlar geliştirilebileceğine değinen Çolakoğlu, ekonomik anlamda geliştirilecek işbirliği imkânlarının iki ülke içinde önemli faydalar sağlayacağına dikkat çekti. Özellikle de Türkiye ve Çin firmalarının üçüncü ülkeler üzerinde ortak pozisyon geliştirebileceğini, iki ülkenin Ortadoğu, Avrupa, Uzak Doğu Asya ve Afrika’da karşılıklı olarak birbirlerine önemli pozisyonlar kazandırabileceklerini aktardı. Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerin özellikle de son yıllarda ekonomik boyutta önemli oranda ivme kazandığına dikkat çeken Çolakoğlu, 2008 yılı ekonomik verilerine göre Çin’in Türkiye’ye 60 milyon dolar doğrudan yatırım gerçekleştirdiğini aktardı. Çolakoğlu, buna karşın iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin yeterli olmadığı ve ihracat-ithalat dengesinin Türkiye aleyhine işlediğini belirtti. Türkiye ve Çin’in üçüncü ülkelerden bağımsız bir şekilde politika geliştirebilme potansiyeli taşıdığına değinen Çolakoğlu, Çin ve ABD’nin birçok konuda çatışma halinde olmalarına rağmen özellikle de ekonomi ve finans alanında işbirliği içinde olduklarını belirtti. Buna karşın yakın coğrafi bölgelerde Türkiye ve Çin’in bağımsız politika geliştirebilme gücünde olduğunu söyledi. Çolakoğlu’na göre: “Ankara ve Beijing bağımsız ilişkiler geliştirme kapasitesine sahiptir.” Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütüne üye olmak istemesi durumunda Çin’in bu isteğe nasıl yaklaşacağına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Çolakoğlu: “Böyle bir isteğe Çin pek sıcak bakmayabilir. Çünkü Çin, Şanghay İşbirliği Örgütünü domine ediyor. Bu yüzden de Türkiye çapında bir ülkenin üyeliğine pek sıcak bakmayacaktır.” dedi.