Türkiye 31 Mart'ta bir seçimi daha arkasında bıraktı. Demokrasi işledi. Milli irade önümüzdeki beş yıl boyunca görev yapacak belediye başkanlarını seçti. Klasik ifadeyle söylersek seçmen her partiye yeni mesajlar verdi. Bu mesajları kimin ne şekilde değerlendireceğini zaman gösterecek.
Sandık sonuçlarına göre AK Parti ve MHP tarafından oluşturulan Cumhur İttifakı yüzde 52 oy oranına ulaşarak 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde elde ettiği oy oranını büyük ölçüde korumuş oldu. Böylece muhtemel bir sistem tartışmasının önü kesildi. Seçmen yeni sistemi teyit etti. Bir kez daha onayladı. "İntikam" duygularıyla parlamenter sisteme geri dönüş hayali kuranların hevesini kursağında bıraktı.
Yüzde 52 oy oranı Cumhur İttifakı açısından büyük bir başarıdır. Hele de 17 yıldır iktidarda olan AK Parti'nin ekonomideki sıkıntılara rağmen sandıktan bu sonucu alabilmesi geleceğe güvenle yürünebilmesi bakımından çok pozitif bir göstergedir.
Bu tablonun oluşmasında Başkan Erdoğan'ın 102 mitingi kapsayan yoğun temposunun katkısı çok büyük.
İYİ PARTİ KAYBETTİ CHP KAZANDI
CHP ve İyi Parti tarafından oluşturulan Millet İttifakı HDP'nin de örtülü desteği ile yüzde 37 oy oranına ulaştı. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir sonuçları buna işaret ediyor. HDP aday çıkartmadığı bu kentlerde CHP adaylarını destekledi. CHP hem HDP hem de İyi Parti'nin desteği ile önceki seçimlere göre bir başarı elde etti. Bu başarının kazanılmasında küçük partilerin oylarının CHP'ye kanalize edilmesinin payı büyük. Bu strateji tutmuş görünüyor. Yani İttifakın diğer ortağı İyi Parti hiçbir şehirde başkanlık kazanamazken CHP'ye önemli oranda kazandırdı. İyi Parti adeta nal topladı. HDP ile yapılan örtülü ittifaka seçim süreci boyunca çıt çıkartmayan genel başkan yardımcısı Ümit Özdağ'ın 2 Nisan'da istifa etmesi çanların İyi Parti için çaldığını gösteriyor.
Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu'nun "dirsek teması ve işbirliği" söylemleriyle SP genel merkeziyle kurduğu ilişki tutmuş görünüyor. Bunun sonucunda SP seçmeninin kritik şehirlerde AK Parti'ye oy vermesi engellenmiş durumda. Bu tablo CHP stratejisi açısından bir artı olarak okunmalıdır.
HDP'nin büyükşehirlerde aday çıkartmayarak yüksek oranda CHP'ye verdiği desteğin nasıl bir çıktısı olduğunu ise önümüzdeki süreçte görme fırsatı olacak. HDP çevrelerinden yayılan "Ankara ve İstanbul'a kayyum atadık" söyleminin dolaşıma sokulması bu anlamda bir işarettir. Seçimden önce de CHP adayları için seçilirseler "HDP sayesinde seçildiklerini bilecekler" açıklamasını sık sık yapıyordu HDP yöneticileri.
"MESAJ ALINDI"
Öte yandan Cumhur İttifakı'nın aldığı yüzde 52 içinde AK Parti yüzde 44 oranına sahip ve 15. seçimden de birinci parti olarak çıktı. Yerel seçim olmasına rağmen bir önceki seçime göre oyları artmış. 16 büyükşehir ve 24 İlde belediye başkanlıkları AK Parti'de. 537 ilçe ve diğer beldeler de eklendiğinde toplamda belediyelerin yüzde 56'sı AK Parti'de.
AK Parti'nin seçime Cumhur İttifakı çatısı altında girdiği Ankara'da seçimi kaybetmesi parti açısından önemli bir uyarı mahiyetinde. Ankara'da 25 ilçenin 20'sinde AK Parti'nin ve iki ilçede MHP'nin kazanmasına rağmen Büyükşehir'de CHP adayının kazanması parti açısından soru işaretleri barındırıyor. Belli ki bazı kördüğümler var ve seçmen onların çözülmesi için mesaj veriyor.
Zaten Başkan Erdoğan da seçim gecesi yaptığı balkon konuşmasında sandıktan çıkan mesajın alındığını belirtti. Erdoğan konuşmasında "Biz siyaseti milletle inatlaşma, milleti küçümseme, tahkir etme değil, ülkeye ve millete en iyi hizmetleri getirme aracı olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı. Böylece sonraki sürece dair ipucu da vermiş oldu. Sandıktan çıkan mesajın bazı yerlerde pozitif anlam taşıması, Ankara gibi bazı yerlerde ise negatif anlam taşıması kuşkusuz AK Parti'nin önümüzdeki sürecini belirleyen faktörlerden olacaktır. Sandıktan alınan dersin mahiyeti ve ne tür çıktılara sahip olacağı yakında şekillenebilir.
İSTANBUL SEÇİMLERİ
İstanbul seçimlerinde şu anda kesinleşmiş bir tablo yok. Binali Yıldırım ile CHP adayı Ekrem İmamoğluarasında kıyasıya bir yarış yaşandı. Uzun süre Yıldırım'ın önde götürdüğü sayımlarda son anda İmamoğlu'nun öne çıktığı görüldü. İmamoğlu medyanın karşısına çıkarak sık sık "kazandık" açıklaması yaptı. Fakat AK Parti il başkanlığı ısrarlı bir şekilde kendi ellerindeki verilere göre seçimi Yıldırım'ın kazandığı yönünde açıklamalarda bulundu. Sayım sürecinde bazı hatalar yapıldığını belirtti. Bunlar arasında oyların yazımında kaydırma yapılması, geçersiz sayılan oyların 319 bin gibi yüksek bir rakamda olması ve bazı usulsüzlükler yapıldığına dair somut iddialar bulunuyor. Hile yapıldığına dair pek çok örnek var kamuoyunun önünde. Ayrıca iddianın ispatı konusunda gereken delilleri de sunuyor AK Parti İstanbul il başkanlığı. Bugün de 39 ilçede seçime itiraz etti AK Parti. Dolayısıyla hukuk işleyecek ve İstanbul'da kimin kazandığı bu inceleme sonrasında ortaya çıkacak.
GÜNEYDOĞU'DA HDP HEGEMONYASI KIRILDI
AK Parti açısından seçim sonuçlarının en başarılı geçtiği bölgeler arasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri öne çıkıyor. Çünkü HDP'nin çok iddialı olduğu bu bölgelerde AK Parti önceki süreçlere göre sandıktan başarıyla çıktı. Hele de Şırnak belediyesinin yüzde 60'lık bir oy oranıyla kazanılması bölgedeki psikolojik bariyerlerin kırılması bakımından dikkat çekicidir. Aynı şekilde Ağrı'da başarılı bir kampanya yürüten Savcı Sayan'ın yine yüzde 60'larda bir oranla burayı kazanması bölgede istenilen değişim rüzgarlarının yönünü göstermektedir. Bunlara Muş, Bingöl ve Bitlis illerini de ekleyelim. Ayrıca HDP'nin Saadet Partisi adaylarını desteklediği Adıyaman ve Şanlıurfa'da da AK Parti'nin açık ara önde çıkması AK Parti'nin kampanya sürecinde kullandığı "beka" söyleminin seçmen tarafından satın alındığını gösterir. Bunun bir devrim olduğu ve Kürtlerle AK Parti arasındaki bağın kuvvetlenerek yoluna devam ettiği çok açık.
TÜRKİYE'NİN ÖNÜ AÇIK
Sonuçlara göre Türkiye'nin önü açık. Başkan Recep Tayyip Erdoğan seçim gecesi yaptığı balkon konuşmasında 4,5 yıl seçim olmayacağını belirtti. Bu gerçekliğin ekonomide ve dış politikadaki yansıması pozitif olacaktır. Yakın süreçte yaşanan darbe girişimleri, ekonomiye küresel saldırılar ve seçimler odak noktalarının sürekli şekilde değişmesine neden oluyordu. Şimdi bu badireleri atlatan yönetim seçmenin verdiği yüzde 52 oranındaki destekle geleceğin planlanmasında daha güçlü bir şekilde yoğunlaşabilir. Başkan Erdoğan da bunun mesajını verdi zaten.
[Fikriyat, 3 Nisan 2019].