[Takvim, 1 Şubat 2019]
Parti İçi Demokrasi Değil Rant Kavgası
Parti meclisi üyeleri "istifa edip görevine geri dönen il başkanı görevden alınmazsa biz istifa ederiz" açıklaması yapıyor..
Paylaş
CHP'DE kavga kıyamet hız kesmeden devam ediyor.
Ortalık toz duman, kim kimin adamı, kimin hesabına çalışıyor kestirmek mümkün değil. İl başkanları gece istifa ediyor, kuşluk vakti görevine geri dönüyor. Parti meclisi üyeleri "istifa edip görevine geri dönen il başkanı görevden alınmazsa biz istifa ederiz" açıklaması yapıyor. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu'nun bu sefer Canan Kaftancıoğlu'nun istifasını istediği iddia ediliyor. Saatlerce süren parti meclisi toplantıları yapılıyor, adaylar belirleniyor. Bazı parti meclisi üyeleri aday listelerini asansörde değiştiriyor. Açıklanan adayların gelecek parti meclisi toplantısında geri çekilebileceği yorumları yapılıyor.
CHP temsilcilerini dinlesek, bunlar hep parti içi demokrasi. Çok değil altı ay önce Muharrem İnce destekçisi delegelerin toplamaya çalıştığı olağanüstü kurultayın başına neler geldiğini bilmesek bu parti içi demokrasi açıklamasına belki inanırız. Hatırlayalım; CHP tüzüğüne göre olağanüstü kurultay toplanması için delege sayısının yarısından bir fazlasının imzası gerekiyor. Yani partideki 1200 küsür delegenin yarısı notere gidip olağanüstü kurultay istiyoruz diye imza verecek.
Nitekim bu imzalar toplanmıştı ama Kılıçdaroğlu yönetimi imza veren delegelerin kimisine baskı yaparak, kimisine adaylık vaadinde bulunarak imzalarını çekmelerini sağladı.
CHP'nin geçmiş karnesi ortada...
Ne parti içi demokrasiden, ne de ülkedeki demokratik standartlardan en son bahsedecek parti CHP'dir.
CHP'de yaşananlar parti içi demokrasi değilse, bu neyin kavgası?
Daha fenası ortada ideolojik bir kavga da yok. CHP'nin içerisinde farklı akımların olduğu biliniyor.
Parti geleneksel olarak Atatürkçü bir tabana sahip. Dönem dönem partide daha orta yolcular veya radikal Kemalistler, ulusalcılar, darbe destekçileri hakim oluyor.
Kılıçdaroğlu döneminde CHP'nin radikal Alevi bir fraksiyonun kontrolüne girdiği de artık bir sır değil. Klikler kavgası CHP içinde hep var oldu. Ama bugün gördüğümüz, "seçmen ne der" diye hiç tasalanmadan ortalık yerde yapılan kayıkçı kavgası sanki biraz daha farklı!
Bugünkü kavga bir rant kavgası...
Genel seçimleri kazanıp iktidara gelme umudu olmayan CHP'nin, elindeki tek iktidar imkanı olan belediyeler üzerine verdiği bir rant kavgasını izliyoruz. Hangi belediyenin ne kadar bütçesi var, kimin adamı aday oluyor, adaylık neticesinde belediye imkânlarından kim nemalanacak...
Kadıköy'e yakından bakalım. CHP aday olarak Şerdil Dara Odabaşı'nın ismi açıkladı. CHP'de bir kanat Odabaşı'nın adaylığını kıyasıya eleştiriyor. Bunu da adayın HDP'ye yakınlığı üzerinden yapıyor. İyi de CHP ilk defa mı HDP'ye yanladı?
Genel başkanın hendek kazan teröristlere arkadaşlar demesinden rahatsız olmayan CHP'liler bugün neden Kadıköy adayının isminden ve attığı tweetlerden rahatsız oldu.
Mesele CHP'nin terör örgütleri ile yan yana gelmesiyse eğer, Kadıköy adayına gelene kadar itiraz edilmesi gereken onlarca mesele yok mu?
Anlayacağınız mesele farklı.
CHP'de aleni olarak bir rant kavgası veriliyor şu günlerde. Seçmeni ürkütmemek için de rant kavgasına siyasi bir maske takılıyor. Gerisi bir şey değil de ben en çok CHP seçmenine üzülüyorum; tüm bu kavga gürültü arasında CHP seçmeni hala Türkiye'nin İslamcı bir diktatörlük olma yolunda hızla ilerlediğine ve CHP'nin buna mani olmaya çalıştığına inanıyor.
Gerçekten yazık....
Etiketler »
İlgili Yazılar