SETA > Yorum |
15 Temmuz a Rağmen Ülke Ekonomisi Büyüyor

15 Temmuz’a Rağmen Ülke Ekonomisi Büyüyor

2016 yılı, çok zor bir yıl olmasına rağmen, ülke ekonomisi güçlü halk desteğiyle alnının akıyla çıktı.

Ekonomik büyüme rakamları açıklandı. 2016 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 2.9 oranında büyüdü. Ekonomik büyüme rakamları her dönem için önemli, ancak 2016 yılında gerçekleşen büyüme çok daha farklı bir anlam taşıyordu.

2016 yılında, 15 Temmuz darbe girişimini yaşadık. Darbe girişiminin olduğu yıl içerisinde,

Ekonomi nasıl etkilenir?

Ülke ekonomisi ne kadar sürede toparlanır?

FETÖ darbe girişimi yaşayan ülkeye karşı, yatırımcının algısında bir değişim olacak mı?

  1. çeyrekte gerçekleşen daralma devam eder mi?
sorularının cevabını 2016 yılı son çeyrek ve yıllık ekonomik büyüme rakamları verecekti.

Açıklanan yüzde 3.5 oranındaki son çeyrek ve yüzde 2.9 oranındaki yıllık büyüme rakamları, tüm bu sorulara cevap olurken aynı zamanda geleceğe dair ekonominin güçlü duruşunun devamlılığı noktasında umut veriyor.

2016 YILINDA GERÇEKLEŞEN YÜZDE 2.9 ORANINDAKİ BÜYÜMENİN ANLAMI NE?

2016 yılı GSYH 2 trilyon 590 milyar 517 milyon TL'ye ve ABD Doları cinsinden 856 milyar 791 milyona ulaşmış. Kişi başına düşen GSYH ise, 10 bin 807 dolar olarak gerçekleşti. Türkiye bu büyüme oranıyla G-20 ülkeleri arasında Hindistan, Çin ve Endonezya'dan sonra 4. sırada yer aldı.

Hindistan, Çin, Endonezya ülkelerinin yer aldığı bir sıralamada Türkiye'nin de bulunması, ekonomik güç dengesinde belirleyici rol oynayacak ülkeler arasında Türkiye'nin de olacağının işareti

Ekonomik büyüme oranında, tüketim harcamaları ve kamu harcamalarının önemli bir payı var. Ancak, hane halkının yaptığı harcamalar, toplumun ülke ekonomisine duyduğu güveni ortaya koyuyor.

Tabii bir de, 2016 yılındaki büyüme oranının ekonomiyi de aşan başka bir boyutu var. 2016 yılındaki 15 Temmuz darbe girişimine ve bunu fırsat bilen uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının bu süreçte açıkladığı düşük notlara ve başlatılan kur manipülasyonlarına rağmen Türkiye ekonomisi istikrarlı seyrine devam etti ve beklentilerin üzerinde bir büyüme performansı gösterdi.

Türkiye'nin bulunduğu bölgede jeopolitik şartlar, küresel ekonomideki kırılgan koşullar ve ABD'deki Trump'ın başkan seçilmesiyle oluşan belirsizliğe rağmen bu büyümenin gerçekleşmesi gerçekleşen büyümeyi daha da önemli hale getiriyor.

Gezi olayları, FETÖ'nün başrolde olduğu 17-25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimleri, uluslararası kumandalı döviz kurlarındaki spekülatif ve manipülatif birçok şoka rağmen, Türkiye 2009 yılından bu yana kesintisiz bir şekilde, 7 yıldır ekonomik büyümesini sürdürüyor olması her şeyden daha önemli.

2017'DEN BEKLENTİLER

2016 yılı, çok zor bir yıl olmasına rağmen, ülke ekonomisi bu süreçten, güçlü halk desteğiyle alnının akıyla çıktı. 2017 yılı ise, gerçekleşecek hedefler sayesinde bir anlamda 2016'da yaşanan olumsuzlukların tamamen geride bırakıldığı bir yıl olmalı.

Bunun için de, yani Türkiye ekonomisinin 2017 yılında büyümesini hızlandırmak ve OVP'de hedeflenen rakam olan yüzde 4.4 oranındaki ekonomik büyüme rakamına ulaşmak için, başta da ihracatın arttırılması önemli hale geliyor.

Türkiye'nin ekonomik büyüme performansında önemli bir kalem olan ihracatın katkısı 2016 yılında jeopolitik koşullar nedeniyle azalmış olduğu görülüyor. Dolayısıyla, Türkiye önümüzdeki dönemlerde ihracat performansına öncelik vermeli.

Diğer bir alan ise, turizm. Rusya ile yaşanan krizin bitmesi, turizm gelirlerini arttıracaktır. Ancak, Rusya'dan ve tabi ki diğer ülkelerden daha fazla turist çekilebilmesi için farklı alternatif uygulamalara da ihtiyaç var.

Diğer bir konu ise, yatırımlar. Yeni cazibe merkezleri programıile yatırımların ülke genelinde artırılacak olması, hem üretimi hem de istihdamı canlandıracaktır. Önemli bir fırsat…

2017 yılındaki ekonomik büyümeyi doğrudan etkileyecek ise, 16 Nisan'daki referandum sonucu. Referandum sonucunun Evet” olması durumunda, Türkiye'de yeni bir hükümet sistemi oluşacak. Bu da hem ülkede yatırım ortamının iyileştirilmesi hem de devam eden siyasi istikrarın devamlılığı ile yeni yatırım imkanlarıyla 2017 yılında daha yüksek büyüme oranlarına ulaşmayı sağlayacaktır.

[Yeni Şafak, 3 Nisan 2017].