Öyle zannediyorum ki Muharrem İnce kameralar önünde konuştuğunu unutuyor. Olayı hatırlayalım. Olay, İnce'nin Avrupa Birliği büyükelçilerine verdiği davetle başlıyor. İnce, geçen akşam katıldığı bir TV programında bu davetten bahsetti. Sonra birden celallenip şunları söyledi: "Erdoğan'ı yargılayacak mısın? Hayır, benim Erdoğan'la ne işim olur." İnce'nin bu sözlerinin üzerine bir gazeteci "bunu büyükelçiler mi sordu" dedi. İnce de tamı tamına şunları söyledi. "Anlatayım bakın, hayır. Onlar da sordu. Onlar da sordu..." İnce sözlerinin devamında Türk yargısını eleştirdi ve kendisinin adil bir yargı kuracağını, bu yargının gerekirse kendisini de Erdoğan'ı da yargılayacağını ifade etti. Buradan anlaşılacağı üzere Muharrem İnce AB büyükelçileriyle yaptığı toplantıda "seçilmeniz durumunda Erdoğan'ı yargılayacak mısınız" sorusuna muhatap olmuş. O da önce hayır demiş, sonra yapıyı kuralım bakarız demiş! Ama hikâye burada bitmiyor. İnce'nin bu sözlerine kamuoyu haklı olarak tepki gösterdi. İnce'nin bu soruyu soran büyükelçiye neden haddini bildirmediği sorgulandı. Bunun üzerine İnce ertesi gün bir tivit attı ve inkâr yolunu seçti. "AB Büyükelçileri ile yaptığımız görüşmede Büyükelçiler bana 'Erdoğan'ı yargılayacak mısınız' sorusunu sormadılar. Ben de bu sorunun sorulduğu yönünde bir söz söylemedim." Oysa bu soru o toplantıda soruldu. Bir kaynağımdan bu soruyu soranın Danimarka Büyükelçisi olduğunu öğrendim. İnce kendisini düşürdüğü durumun farkına vardıktan sonra çark etmeye çalıştı. Ancak o canlı yayında ettiği sözler de orada duruyor. Her isteyen açıp bakabilir. Bu mu dürüstlük?
[Sabah, 27 Mayıs 2018].