SETA > Yorum |
Türkiye'de Öğretmen Yetiştirme Sisteminin Sorunları

Türkiye'de Öğretmen Yetiştirme Sisteminin Sorunları

Ülkemizde, eğitim sisteminde rolü son derece önemli olan öğretmenlerin ve öğretmen yetiştiren kurumlarının niteliği ile ilgili ciddi kaygılar mevcuttur.

SETA PANEL

Oturum Başkanı:     Bekir S. Gür, Karabük Üniv.

Konuşmacılar:     Nuri Cantürk ,  MEB Öğr.Yet. Genel Md. Yrd.     Tayyip Duman , Gazi Üniv.     Murat Özoğlu, 19 Mayıs Üniv.    

Tarih: 11 Şubat 2010 Cuma Saat: 16.00 – 17.30

Yer: SETA, Ankara

Eğitimin kalitesini belirleyen en önemli etkenlerden biri, öğretmenlerdir. Öğretmenlerin milli eğitim sistemi içerisindeki rolü son derece önemli olmasına rağmen, ülkemizde öğretmenlerin ve öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarının niteliği ile ilgili ciddi kaygılar mevcuttur. -         Öğretmen yetiştirme sürecinde MEB ile YÖK arasında yeterli düzeyde işbirliği ve koordinasyon var mıdır? -         YÖK’ün 1997 ve 2006’da Eğitim Fakültelerine yönelik gerçekleştirdiği düzenlemelerin sonuçları nelerdir? -         YÖK’ün Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencilerine pedagojik formasyon hakkı tanıyan son düzenlemesini nasıl           değerlendirmeliyiz? -         Öğretmen yeterliklerinin belirlenmesinin nitelikli öğretmen yetiştirmeye bir katkısı var mıdır? -         Anadolu Öğretmen Liseleri mevcut haliyle sürdürülmeli mi yoksa kapatılmalı mıdır? -         Öğretmenlerin istihdamı ile ilişkili sorunların öğretmen yetiştirme sistemi üzerine ne tür etkileri vardır? Öğretmen Yetiştirme ve Öğretmenlerin İstihdam Politikası Eğitimin Toptan Kalitesini Etkiliyor

SETA’nın 11 Şubat Perşembe günü düzenlediği "Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme Sorunları" başlıklı panele Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Murat Özoğlu, MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdür Yardımcısı Nuri Cantürk ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Tayyip Duman konuşmacı olarak katıldı. Oturum Başkanlığını Bekir Gür’ün yaptığı panelde öğretmenlerin milli eğitim sistemi içerisindeki rolü, öğretmenlik mesleğinin tarihsel süreç içindeki gelişimi, güncel sorunları, öğretmenlerin ve öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarının niteliği ile ilgili konular tartışıldı. Panelde, Özoğlu’nun SETA için yazdığı “Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme Sisteminin Sorunları” başlıklı analiz kamuoyuna açıklandı.

19 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Murat Özoğlu, Türkiye’de öğretmen ihtiyacının karşılanması için tarihsel süreç içerisinde birçok yöntemin denendiğini, bu yöntemlerin de sorunun çözümü noktasında yetersiz kaldığını hatta bazılarının yeni sorunlara davetiye çıkardığını belirtti. Son dönemlerde öğretmen yetiştirme ve istihdam politikalarında önemli sorunlar bulunduğuna işaret eden Dr. Özoğlu, öğretmen yetiştirme ve istihdam politikalarında arz talep dengesinin bir türlü sağlanamadığını ve son yıllarda hemen hemen bütün alanlarda ciddi boyutlarda öğretmen yığılması yaşandığına dikkat çekti. Dr. Özoğlu, bu dengesizliğin büyük oranda Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK arasındaki koordinasyon eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.

Dr. Özoğlu, öğretmen atamalarını yıl ortasında yapıldığında sınıfların zamansız bir şekilde el değiştirdiğini, eğitimin sekteye uğradığını dolayısıyla atamaların iyi planlanıp okulların açılmasından en az bir ay önce yapılması gerektiğini belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Şubat ayında yapılacak atamaları Haziran ayına ertelemesinin olumlu bir gelişme olduğunu vurguladı. Dr. Özoğlu, ihtiyaç fazlası yetiştirilen öğretmenlerin sayılarının her geçen yıl giderek arttığını, bundan dolayı KPSS sınavına giderek daha fazla değer atfedildiğini belirtti ve üniversite giriş sınavı liselerde verilen eğitimi yozlaştırdığı gibi KPSS’nin de üniversitelerde verilen eğitimi yozlaştırabileceğini savundu.

Öğretmenlerin genellikle kendilerini yeterli gördüğünü ve kendilerini geliştirme ihtiyacı hissetmediklerine de dikkat çeken Dr. Özoğlu, eğitimde yaşanan değişikliklerin ve gelişmelerin bilimsel boyutları ile ele alınması ve uygulama boyutları ile de mevcut öğretmenlere hizmet içi eğitim yolu ile aktarılması gerektiğin ifade etti. Dr. Özoğlu, mevcut hizmet içi eğitim faaliyetlerinin halen merkeziyetçi yaklaşımdan kurtulamadığını ve mahalli olarak yürütülecek programların dahi günlük ve haftalık ders saatinin merkezi bir yönetmelikle belirlendiğini belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Eğitim Genel Müdür Yardımcısı Nuri Cantürk, öğretmen yeterlilikleri ile ilgili önemli çalışmalar yürüttüklerini belirterek, bu çalışmanın önümüzdeki dönemlerde Türkiye’de öğretmen nitelikleri ileri düzeye taşıyacağını belirtti. Anadolu öğretmen liselerinin konumu ve üniversiteye girişte eğitim fakülteleri için verilen artı ek puan eleştirilerini de cevaplayan Cantürk, bu okulların eğitimin kalitesi ve niteliği bakımından örnek okullar olduklarını, amaçlarının bütün liselerin eğitim seviyesini yakın bir düzeye çekmek olduğunu belirtti. Cantürk, sayıları 700 bini bulan öğretmenlerin 400 bakanlık müfettişi ile teftiş edilmesinin mümkün olmadığını ve genel ortaöğretim kurumlarında hiç müfettiş görmeden emekli olan öğretmenlerin bulunduğunu ifade etti. 

Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayyip Duman da YÖK'ün teknik eğitim fakültelerini kapatarak yerine teknoloji fakülteleri kurmasını eleştirerek bu fakültelerin konumlarının muallâkta kaldığına vurgu yaptı. Türkiye’de eğitimin kalitesi ve öğretmen yetiştirme sisteminin gittikçe zafiyete uğradığını belirten Duman, farklı alanlardan üniversite mezunlarının öğretmen olmasının kaliteyi düşürdüğünü iddia etti. Duman, üniversitelerde verilen formasyon eğitimini de eleştirerek, bu uygulamanın öğretmen yetiştirmek için yeterli olmadığını belirtti.