SETA > Strateji Araştırmaları |
Analiz Cemal Kaşıkçı Cinayeti ve Ortadoğu Siyasetinin Geleceği

Analiz: Cemal Kaşıkçı Cinayeti ve Ortadoğu Siyasetinin Geleceği

Analizde Kaşıkçı’nın kim olduğu ve neden bir hedef haline geldiği, ilerleyen süreçte yaşananlar ve olayın bölge ve uluslararası siyasetteki yansımaları ve etkileri incelenmektedir.

Paylaş
Dosyayı İndir

Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi gerek gerçekleşme biçimi gerekse yarattığı etki bakımından küresel ve bölgesel siyasette ciddi bir kırılma meydana getirmiştir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) entelektüel çevrelerde kabul görmüş ve saygı duyulan bir gazeteci olan Kaşıkçı’nın kendi ülkesinin konsolosluk binasında öldürülmesi tüm dünyada şok etkisi yaratırken olayın doğrudan muhatabı kabul edilen Suudi Arabistan, Türkiye ve ABD küresel gündemin merkezine oturmuştur. Olayın gerçekleştiği ilk andan itibaren yürüttüğü stratejiyle hadisenin uluslararası bir boyut kazanmasını sağlayan Türkiye hem Suudi Arabistan yönetimi hem de ABD üzerinde ciddi bir baskı unsuru oluşturmuştur. Yaşanan elim hadisenin en kısa sürede açıklığa kavuşturulması ve sorumluların cezalandırılmasını amaçlayan Ankara elindeki tüm imkanları seferber etmektedir.

Olayın üzerinden 18 gün geçtikten sonra Suudi Arabistan yönetimi Kaşıkçı’nın konsoloslukta çıkan arbede sonucu hayatını kaybettiğini açıklamıştır. Suudi istihbaratı içerisinde bir grubun sorumlu olduğunun belirtildiği açıklamada Veliaht Prens Bin Selman’ın cinayetle bir ilgisinin bulunmadığının ima edilmesi olayı yakından takip eden uzman ve analistlerin tepkisini çekmiştir. Suudi yönetiminin hadiseyle ilgili açıklamalarını yetersiz gören uluslararası kamuoyu gerek ABD gerekse Türkiye nezdinde girişimlerde bulunarak Kaşıkçı’nın öldürülmesi emrini kimin verdiğinin ortaya çıkarılmasını talep etmektedir. Her geçen gün yeni bir gelişmenin yaşandığı Kaşıkçı’nın öldürülmesi hadisesi önümüzdeki dönemde Ortadoğu siyasetinin gündemini belirlemeye devam edecektir. Bu elim olayın detaylarını, bölgesel ve uluslararası aktörlerin tepkilerini ve Ortadoğu siyaseti açısından doğuracağı sonuçları incelemek amacıyla hazırlanan bu analiz Kaşıkçı’nın konsolosluk binasına girdiği 2 Ekim’den itibaren yaşanan gelişmeleri yukarıda bahsedilen bağlamda ele almaktadır..