Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Güney Afrika Cumhuriyeti, Zimbabve, Ruanda, Gabon ve Sao Tome ve Prinsipe’ye 8-14 Ocak 2023 arasında ziyaretler gerçekleştiriyor. 2023’ün ilk haftalarında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Güney, Orta ve Doğu Afrika ülkelerine yönelik ziyaretleri Türkiye Yüzyılı’nda Afrika’yı özel olarak konumlandıracağını gösteren bir tavır sergileyeceğinin işaretidir. 2022’de Kuzey Afrika’da Libya’nın yanı sıra Katar’daki Dünya Kupası’nda Mısır ile normalleşmeye yönelik adımların atılması, Doğu Afrika’da Etiyopya’da yaşanan sorunun çözümünde kolaylaştırıcı rol üstlenmeye yönelik aktif diplomasi izlenmesi, Somali’de terörle mücadeleye etkin ve etkili destek sağlanması, Batı Afrika’da demokrasi inşası çabaları ve güvenlik sorunlarının çözümüne yönelik yoğun mesai harcanması ve Orta Afrika’da güvenlik konularına ek olarak ikili ilişkilere ve bölgesel kalkınmaya yönelik görüşmelerin yapılması Türkiye’nin Afrika’nın her ülkesinde ve bölgesinde aktif olarak mesai harcadığının göstergeleridir. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve beraberindeki heyetin bir haftalık bu ziyaret dizisi kıtanın dört bir yanında Türkiye’nin varlığını sergilemesi açısından büyük öneme sahiptir.
Afrika Kıtası’nda 2022’de Türkiye ile ticaret konusunda en fazla dikkat çeken ülkelerden biri Güney Afrika olmuştur. Nitekim TÜİK verilerine göre Türkiye ve Güney Afrika arasında 2013’te 2,1 milyar, 2018’de 1,9 milyar, 2019’da 1,3 milyar, 2020’de 1,5 milyar ve 2021’de 2 milyar dolar dış ticaret hacminin 2022’de 3 milyar doların üzerinde gerçekleşerek son on yılın en yüksek seviyesine ulaştığı görülmektedir. Bu durum Türkiye’nin Afrika’da taktik ve stratejik seviyelerde temel amacı olan ticaretini artırma isteğini gerçekleştirmesine yönelik adımlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Güney Afrika’da Cape Town Başkonsolosluğunun açılışını gerçekleştirecek olması iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin giderek artmasını beklentiler arasına dahil etmektedir.
Yaklaşık 16 milyon nüfusa ve 9 milyar dolar dış ticaret hacmine sahip bir ülke olan Zimbabve ile Türkiye’nin ilişkileri ise Afrika’ya açılım politikası ve ikili ilişkilerin geliştirilmesine yönelik çerçeve içinde 30 Nisan 2011’de kurulmuştur. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ziyareti Türkiye’den Zimbabve’ye bakan düzeyinde gerçekleşecek ilk ziyaret olacaktır. “Herkesle dost, kimseye düşman olmayan” mottosuna sahip olan Zimbabve’nin en büyük güvenlik sorunlarından biri ekonomik yapı ve gıda güvenliği olarak öne çıkmaktadır. Türkiye’den tarım makineleri, gıda ve hijyen ürünleri ithal eden Zimbabve, Türkiye için önemli pazarlardan biri olma potansiyeline sahiptir.
Türkiye’nin Afrika ülkelerine yönelik kazan-kazan anlayışının bir göstergesi Zimbabve’de görülmektedir. 2021’de Türkiye’de büyükelçilik açan ve Antalya Diplomasi Forumu’na katılan Zimbabve aynı yılın sonunda Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi için Türkiye’ye resmi ziyaretler gerçekleşmiştir. Bu kapsamda Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ziyareti bir nevi iade-i ziyaret niteliği taşımaktadır.
Türkiye ile 2022’de 31 milyon dolarlık dış ticaret hacmine sahip olan Zimbabve’ye AB 2000’lerin başından beri silah ambargosu uygulamaktadır. Bununla birlikte ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda tarafından yaptırımlar uygulanması da söz konusudur. Bu bakımdan Zimbabve için Türkiye oldukça önemli bir ülke konumundadır. Zira ambargo ve yaptırımlar nedeniyle savunma ve güvenlik konusunda Batı’dan destek bulamayan Zimbabve’nin Doğu ülkeleri ile iş birliğine gitmesi söz konusudur. Ancak Doğu’dan aldığı teçhizat ve ekipmanlara ek olarak yeni teknoloji ve etkili sistemlere ihtiyaç duyan Zimbabve, Türkiye ile bu alanda ilişkilerini geliştirerek savunma alanında çeşitlendirmeye gitmek istemektedir. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Zimbabve ziyareti gelişen ekonomik ilişkilerin yanı sıra savunma ve güvenlik alanlarındaki iş birliği imkanlarının istişare edilmesine de fırsat sağlayacaktır.
Doğu Afrika’da yer alan ve bölgede oldukça dikkat çeken Ruanda ile Türkiye arasında ise birçok alanda ilişkiler gelişmektedir. Özellikle son yıllarda Türk şirketlerinin bu ülkede toplam değeri 400 milyon doları aşan ve yirmiden fazla yatırımı üstlendiği bilinmektedir. Bununla birlikte Ruanda’daki mevkidaşı ile sık görüşen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu en son Aralık 2022’de İstanbul’da gerçekleşen TRT World Forum’da bir araya gelerek savunma sanayii, eğitim, ticaret ve kültür alanları başta olmak üzere ikili ilişkileri ve kıtadaki ihtilaflı konuları ele alan bir görüşme yapmıştır. Afrika’daki en iyi eğitimli, yetenekli, profesyonel ve etkili askeri güçlerinden biri olarak kabul edilen Ruanda Savunma Kuvvetleri (RDF) 2022 itibarıyla kıtadaki görevlerde 5 binden fazla askeri personel görevlendirmiştir. Yüz ölçümünün küçüklüğüne nispeten bölgesel etkisinin büyük olduğu Ruanda’nın söz konusu bu askeri yeteneğini Türkiye’den S/İHA ve taktik tekerlekli zırhlı araçlar ithal ederek geliştirdiği bilinmektedir.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bu ziyareti sadece Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki iş birliklerine ilişkin de görülmemelidir. Zira Türkiye’nin Doğu Afrika’da değerli ortaklarından biri olan Ruanda “Vizyon 2020 Belgesi” ile eğitim, gıda, teknoloji ve yönetişim gibi çeşitli alanlarda büyük ve önemli programlar uygulamaktadır. Enerji, inşaat, finans ve sağlık gibi çeşitli alanlarda iş birliği gerçekleştiren Türkiye’nin bu ziyaretle Ruanda ile ortaklığını daha da ileriye taşımaya ve derinleştirmeye çabalayacağı öngörülmektedir.
Türkiye’nin Afrika ortaklık politikası bağlamında Gabon ile Sao Tome ve Prinsipe’ye gerçekleştireceği ziyaretlerde ilişkilerin derinleştirilmesine yönelik adımların atılması beklenmektedir. Nitekim Gabon ile ulaşım, tarım, turizm, savunma sanayii, kültür, ekonomi ve güvenlik gibi alanlarda iş birliği anlaşmaları bulunmaktadır. Gabon ile 2022 itibarıyla 73 milyon dolar dış ticaret hacmi söz konusuyken Gine Körfezi’nde bir ada ülkesi olan Sao Tome ve Prinsipe ile 2,7 milyon dolarlık ticaret hacmi mevcuttur. Bu noktada Sao Tome ve Prinsipe ile ilişkilerin öncelikle ekonomik açıdan geliştirilmesi önem kazanmaktadır. Ancak günümüze kadar ilişkilerin sınırlı düzeyde olduğu Sao Tome ve Prinsipe ile diplomatik ilişkiler Librevil Büyükelçiliği üzerinden akredite olarak sürdürülmüştür. İki ülke arasında diplomatik temaslar daha çok uluslararası platformlar üzerinden devam ederken günümüze kadar üst düzey ziyaret gerçekleşmemiştir. Sadece 2016’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu’nda dönemin Sao Tome ve Prinsipe başbakanıyla bir görüşmesi olmuştur.
Küçük ve görece istikrarlı bir ülke olan Sao Tome ve Prinsipe’nin korsanlıkla mücadele konusunda bir gündemi bulunmaktadır. Bu ülke petrol gemilerinin işlek olarak kullandığı Nijer Deltası’na oldukça yakın bir konumda yer almaktadır. Dolayısıyla korsan gruplarının üslendiği bu coğrafyada yer alan Sao Tome ve Prinsipe, korsan grupları için üslenme alanı olarak kullanılabilme riski taşımaktadır. Bu bağlamda Türkiye’nin savunma sanayii alanında geliştirdiği deniz platformlarına bağlı insansız deniz araçları Sao Tome ve Prinsipe’nin yanı sıra bölgesel güvenlik ve küresel enerji güvenliğini sağlama açısından dikkat çekmektedir..