SETA > Yorum |
G20 nin 15 Temmuz Sonrası Türkiye İçin Anlamı

G20’nin, 15 Temmuz Sonrası Türkiye İçin Anlamı

Her ne kadar G20 Zirvesi'nin gündemi ekonomi ağırlıklı olsa da son dönemde dünya gündemini meşgul eden konuların en başında güvenlik problemleri ve göç sorunu yer alıyor.

Dünyadaki en büyük 20 ekonominin bir araya gelmesiyle oluşmuş G20 inisiyatifi, 1999'dan 2008 yılına kadar maliye bakanları ve merkez başkanları düzeyinde toplanırken, 2008 yılı küresel ekonomik kriziyle birlikte, devlet ve hükümet başkanları düzeyinde bir araya geliyor. Bu yıl ise 11. toplantısını 4-5 Eylül'de Çin'in ev sahipliğinde, Hangzhou şehrinde yapacak.

G20, dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan üye ülkelerin temsil edildiği kurumsal olmayan bir inisiyatif. Dünyadaki gelirin yüzde 90'ına, ticaretin yüzde 80'ine ve nüfusun üçte ikisine karşılık gelen bir oluşum. Dolayısıyla, hem ekonomik hem de demografik olarak kapsamı oldukça geniş.

G20 Çin Zirvesi'nin, ana teması “inovasyon, dinamizm, etkileşim ve kapsayıcılığa dayalı bir dünya ekonomisi” olarak belirlendi. Her ne kadar G20 Zirvesi'nin gündemi ekonomi ağırlıklı olsa da son dönemde dünya gündemini meşgul eden konuların en başında güvenlik problemleri ve göç sorunu yer alıyor.

Bu açıdan Suriye konusu, güvenlik, Ortadoğu ve göçmenler konusu en çok konuşulacak konuların başında gelecek gibi görünüyor.

G20 ZİRVESİ GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?
G20 Zirvesi bir anlamda gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerle dünya ekonomisi ve gündemdeki konuların konuşulduğu, tartışıldığı bir platform. Dolayısıyla uluslararası kurumlardaki azgelişmiş ülkelerin aleyhine olan mevcut güç dengesinin, bu inisiyatif aracılığıyla bir nebze bile olsa gelişmekte olan ülkelerin lehlerine değişmesi zirvenin öncelikli beklentilerindendir.

Çünkü G20 Zirvesi, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin eşit şartlarda masaya oturdukları tek platform olarak öne çıkıyor. Bu doğrultuda G20 Zirvesi; ticaret, enerji, yoksulluk, kalkınma gibi konuların gelişmekte olan ülkeler lehine geliştirilmesi açısından önemlidir.

Diğer taraftan, bu zirvede yer alan gelişmekte olan ülkelerin içinde bulunduğu BRICS ülkeleri için de ekonomik işbirliklerinin güçlendirilmesi ve bu işbirliğin yeni bir birlik yapısına dönüşmesi açısından G20 şemsiyesi önemli bir rol üstlenmektedir.

DARBE GİRİŞİMİ SONRASI TÜRKİYE G20'DE İLK KEZ ULUSLARARASI ARENADA
G20 Zirvesi'nde Türkiye, darbeden sonra ilk kez bu denli kapsamlı bir toplantıda, uluslararası arenada olacak.

Bu zirve Türkiye için, 15 Temmuz'daki darbe girişimine rağmen siyasi ve ekonomik istikrarını koruduğu mesajını, uluslararası kurum ve kuruluşlara güçlü bir şekilde verecek olması açısından önemli.

Ayrıca, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik açıdan tek ortağının ABD ve AB olmadığını, farklı seçenekler ve alternatifler geliştirebileceği mesajının verilmiş ve verilecek olması açısından iyi bir fırsat. Rusya devlet başkanı Putin'le daha önce yapılan görüşme ve yapılacak olan görüşme, ayrıca diğer G20 ülke liderleriyle yapılacak görüşmeler bu açıdan önemli.

Türkiye'nin bölgede güçlü bir aktör olmasını engellemek isteyenlere karşı, bölgesel dinamiklerde Türkiye'siz oyun kurulamayacağı ifade edilmeli. Çünkü biliyoruz ki 15 Temmuz darbe girişimi, sadece Türkiye'nin istikrarsızlaştırılmasını değil, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgedeki ateşi daha da büyütmeyi hedefliyordu. Böylece bölgede, özellikle de Irak ve Suriye coğrafyasındaki enerji ve ekonomik dinamiklerini yönetmek kolaylaşacaktı.

Ancak, Türkiye milletiyle beraber bu oyunu bozdu. Türkiye bölgede oyunları bozan hatta yeni oyun kurucular arasında olması gerektiği konusunda atacağı adımlar için G20 büyük bir fırsat sunuyor. Son olarak, G20 Zirvesi, Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlamak amacıyla Cerablus' a yaptığı Fırat Kalkanı Operasyonu'nun ülke liderlerine anlatılması açısından da çok önemli.

[Yeni Şafak, 1 Eylül 2016].