İttifaklar şekillendi. Partiler yerel seçimlere ne tür bir ittifak ile gideceklerine dair müzakereleri aşağı yukarı tamamladılar.
Seçmenler, partilerin ittifak görüşmeleri sürecindeki izledikleri siyaseti yakından izledi. Başka hiçbir gösterge olmasa bile, seçmen; partilerin sadece adaylarını belirleme sürecine ve ittifak görüşmelerindeki tutumlarına bakarak, hangi partinin ülkeyi daha iyi yönetebileceği konusunda yeterince bilgi sahibi olur.
İttifak partilerini, müzakere sürecindeki performansları açısından tek tek değerlendirdiğimizde karşımızda şöyle bir tablo var.
Cumhur İttifakı: İttifak görüşmelerinin başında AK Parti ve MHP arasında pürüzler yaşansa da sorun hızlı bir şekilde çözüldü. İki partinin arasında yürüyen iş birliği sadece seçim ittifakı ile sınırlı olmadığı için müzakerelerde önemli bir sorun yaşanmadı.
İki parti, 30 büyükşehirde ve ilçelerinde seçimlere ittifakla gidiyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, Millet İttifakı’nın durumuna göre, bu illerin dışında da Cumhur İttifakı’nın kazanması için karşılıklı feragatlerin olabileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyükşehirlerin çoğunda aday tanıtım törenlerine katıldı. Geniş katılımlı törenlerde sadece AK Parti adayları değil, MHP’nin adayları da tanıtıldı.
Müzakereler devam ederken, yerelde Cumhur İttifakı’nın dinamiğini olumsuz etkileyebilecek sorunlara anında önlem alındı. Örneğin her iki parti Samsun il başkanlarını aynı gün görevden aldı.
Hem AK Parti hem de MHP, Millet İttifakı ile karşılaştırıldığında, adaylarını erkenden açıkladı. Dolayısıyla Cumhur İttifakı adaylarının seçim çalışmalarına erken başlaması onlara rakiplerine göre avantaj sağladı.
Aday açıklama sürecinde yaşanan çekişmeleri sonlandıracak ve kırgınlıkları onaracak yeterli zaman bırakıldı.
Millet İttifakı: Müzakereler zorlu geçti. İyi Parti’nin maksimalist taleplerinden dolayı görüşmeler zaman zaman kopma noktasına geldi. Ama en nihayetinde görüşmelerden İyi Parti avantajlı çıktı. 50 ilde iki parti ittifak konusunda uzlaştı.
Daha önceki seçimlerde, CHP’nin ikinci olduğu bazı illerin İyi Parti’ye bırakılması, CHP içinde tartışmalara neden oldu. Örneğin Balıkesir bunlar içerisinde en sancılı yerlerden biriydi.
İki Parti’nin merkez yönetimlerinin ittifak kararları, yerel teşkilatlarda toplu istifalara yol açtı.
İyi Parti’de 24 Haziran seçimleri öncesinde ve sonrasında yaşanan istifa furyası, bu yerel seçim öncesinde de devam etti. İstifaların gerekçelerine bakıldığında, parti yönetimine ilk günden bu yana benzer suçlamaların yapıldığı kolayca görülmekte.
Örneğin, Mersin’de aralarında kurucu il ve ilçe başkanları ile milletvekili adaylarının yer aldığı 300 kişi, “bizi kullandılar, mersinli hemşerilerimizden özür diliyoruz” diyerek, İYİ Parti’den istifa ettiklerini şöyle duyurdular:
“Devlet yönetiminde sadakat ve liyakati esas alacağız demenize rağmen kurduğunuz partide bile bunu ilk günden rafa kaldırdınız. ‘Bana FETÖ’cü diyen ispatlamazsa haindir, şerefsizdir’ dediniz, gelinen noktada size ilk günden bunu diyenlere partiyi teslim ettiniz. … amacın ülkeyi yönetmek değil komitacı zihniyetin ilerideki siyasi ve rant pazarlıklarını canlı tutmaktan öteye gitmeyecek emanetçi genel başkan olmayı tercih ettiğiniz için … mensubu olduğumuz İYİ Parti’den istifa ediyoruz.”
Millet İttifakı’nın CHP kanadında ise, aday belirleme süreci çok daha sancılı geçti. Bir taraftan İyi Parti ile pazarlıklar, diğer taraftan parti içinde farklı kliklerin mücadelesinden dolayı, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na itirazlar yükseldi.
İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Parti Genel Merkezine gelerek, genel başkana muhtıra verdiği bile yazıldı, konuşuldu medyada.
İstanbul ilçe adaylarına itiraz eden CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, önce istifa etti. Ardından istifasını geri aldı. Şişli’den uzun süredir adaylık bekleyen Mustafa Sarıgül bir kez daha CHP’den istifa etti. Bodrum ilçe teşkilatı, mevcut başkanın aday gösterilmemesine kazan kaldırdı.
Ama bunlara rağmen Kemal Kılıçdaroğlu’nun hakkını teslim etmek gerek. Tüm büyükşehirler ve ilçelerinde, Mersin hariç, kendi uygun gördüğü adayları gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun aday tercihlerine ve parti içi tartışmalara bakıldığında, tercih edilen adayların sadece yerel seçimle ilgili olmadığı, seçim sonrası yaşanacak liderlik yarışına göre belirlendiğini de ayrıca vurgulamak gerekir.
İttifak müzakerelerinde ve aday belirleme sürecinde ortaya çıkan manzaraya bakınca, hangi ittifak blokunun seçimlere daha hazır olduğunu kolayca tespit etmek mümkün.
[Türkiye, 29 Ocak 2019].