SETA > Haber |

‘Avrupa'nın Türk Dış Politikası Algısı'

“Avrupa’nın Türk Dış Politikası Algısı” başlıklı SETA raporu Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın katılımıyla gerçekleşen bir panelle tanıtıldı.

SETA Vakfı tarafından İngilizce yayınlanan “Avrupa’nın Türk Dış Politikası Algısı” başlıklı SETA raporu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın katılımıyla gerçekleşen bir panelle tanıtıldı. SETA Başkanı Taha Özhan’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, raporun yazarları SETA Araştırma Asistanı Müjge Küçükkeleş ve SETA Dış Politika Direktörü Talip Küçükcan raporun içeriği ile bilgi verirken, Bakan Egemen Bağış Türkiye’nin AB sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu.

3 ÜLKE, 32 DERİNLİKLİ MÜLÂKAT

Panelde ilk konuşmayı yapan SETA Araştırma Asistanı Müjge Küçükkeleş, raporun amacı ve araştırmada izlenen metot hakkında bilgi verdi. Küçükkeleş, son dönemde dünya kamuoyunda Türk dış politikası hakkında yapılan tartışmalar çerçevesinde “Türkiye nereye gidiyor?” sorusundan yola çıkılarak yapılan araştırmanın amacının “Avrupalı entelektüellerin (karar alıcılar, siyasetçiler, akademisyenler, uzmanlar, gazeteciler) son on yılda izlenen Türk dış politikası hakkındaki algılarını ortaya koymak olduğunu” söyledi. İngiltere, Fransa ve Almanya’da toplam 32 derinlikli mülakat gerçekleştirerek yapılan çalışmanın, sadece üç ülke ile sınırlandırılmış olması sebebiyle Avrupa kamuoyunda var olan ‘genel algıyı’ yansıtmaktan ziyade karar alma süreçlerini etkileyecek aktörlerin algısını ölçmeye yönelik olduğunu belirtti. Küçükkeleş ayrıca, görüşmelerde bulunulan ülkelerin siyasi yelpazesinde yer alan her görüşün temsiline özen gösterdiklerini söyledi.

KÜÇÜKCAN: “AVRUPA, TÜRK DIŞ POLİTİKASINI RASYONEL BULUYOR”

SETA Dış Politika Direktörü Talip Küçükcan çalışmanın bulgularını ele aldığı konuşmasında, genel itibariyle Avrupa’daki Türk dış politikası algısının olumlu olduğunu ifade etti. Bununla birlikte, Türkiye’nin dış politikası ile ilgili soru işaretlerinin de olduğunu söyleyen Küçükcan, Türk dış politika yapıcılarının söylemlerinde daha dikkatli olmaları gerektiği vurgusunu yaptı. Çalışmada Avrupalı entelektüellerin Türk dış politikasını Avrupa merkezli bir bakış açısıyla ele almadıklarını gördüklerini belirten Küçükcan, Türk dış politikasına kültürel ya da ideolojik bir perspektiften ziyade, daha rasyonel ve objektif bir bakış açısının hâkim olduğunu ifade etti. 2003 yılında Türkiye’nin Irak işgaline onay vermemesiyle birlikte özellikle ABD’de öne çıkan eksen kayması tartışmalarının Avrupa’da pek karşılık bulmadığını söyleyen Küçükcan, Türkiye’nin Ortadoğu politikalarının ideolojik değil rasyonel bir yaklaşım olarak algılandığı ve Türkiye’nin Ortadoğu’daki varlığının bir tehdit olarak görülmediğini belirtti. Son dönemlerde, özellikle Arap ülkelerindeki ayaklanmalarla birlikte, Türkiye’nin Ortadoğu ülkelerine “model ülke” olarak gösterildiğini hatırlatan Küçükcan, Avrupalı entelektüellerin de demokrasisini ilerletmiş Müslüman bir ülke olarak Türkiye’nin Arap dünyasındaki tartışmalara katkı sağlayabileceği fikrinde olduklarının görüldüğünü söyledi. Özellikle komşu ve bölge ülkeleriyle olan ilişkilerinde Türkiye’nin fazlasıyla özgüvenle hareket ettiği algısının yaygın olduğunu belirten Küçükcan, yeni Osmanlıcılık tartışmalarının çok ciddi bir tartışma konusu olmadığı